FETÖ darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Jandarma Yarbay Hüseyin Polatçı, örgütün kumpas operasyonu "İzmir Askeri Casusluk" davasında bilirkişi olarak görevlendirildiğini itiraf etti. Kumpasa ilişkin ele geçirilen belgelere "devlet sırrı" yönünde hazırlanan raporda imzası bulunan Polatçı, davanın mağdurlarının tehdidi yüzünden korkup kaçmak istediğini ileri sürdü.
ALTERNATİF KARARGÂH...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ'cü darbe soruşturmasında şüpheli listesinde yer alan Jandarma Bölge Komutanlığı MEBS İşletme Destek Birlik Komutanı Yarbay Hüseyin Polatçı'nın itirafları örgütün kirli yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Cezaevine gönderilen Polatçı, hâkimin, "Olay günü neredeydin?" şeklindeki sorusu üzerine şunları anlattı:
"Olay başladığında birlikteydim. Genel Komutanlıktan telefon geldi. Kurmay başkanına vekalet edeceğim için ne oluyor, ne bitiyor bilgi almak istedim. Harekât merkezine geçtim. Nöbetçi genel komutanlıktan telefon geldiğini, sıkıyönetim ilan edildiğini söyledi. Bir de ben aradım, 'Emriniz gelmedi, ben bölge komutanına ne diyeceğim' dedim. 'Ara, sıkıyönetim ilan edildiğini söyle, karargaha gelsin' dedi. Komutanımızı aradım. 'Araç kullanıyorum, takip edeceğim' dedi.
İÇERİDE SAKLANMIŞ
Komutanımızı anlamadım. Evrakı incelediğimde adının olmadığını gördüm. Temkinle yaklaştığını anladım. Daha sonra diğer personel aradı, 'Ne yapalım, gelelim mi?' dediler. 'Bana komutanımız bir emir vermedi, ortalık kötü, ailenizi ve kendinizi korumaya alın. Bir gelişme olursa ben bilgi vereceğim' dedim. Nöbetçi subayına da 'Ne olacağı belli değil, şu cephanenin anahtarını bana ver, askerleri de götür koğuşun alt katına, ışıkları da söndürsünler' dedim. Bizim Güvercinlik'teki karargaha iki general geldi. Burada alternatif karargah oluşturuldu.
Yanımızda bulunan Kara Havacılık Okulu'ndan devamlı Kobralar kalkıp ateş ediyorlar sağa sola. Komutanlarımız buna müdahale etmek için ekipler oluşturdu. Ben de yardımcı olmak maksadıyla o tarafa geçtim. Kuleye saldırıldı. Komutanlarımız dahil içeri kaçmak zorunda kaldık. İki askerimiz yaralandı. Darbeye karşı bir karargah olduğumuz için komutanlarımın hiçbirine silah çekmedim, kimseye ateş etmedim. Mesele bitene kadar dışarı da çıkmadım."
'ŞANSIM VARKEN KAÇAYIM'
Hâkimin "Sen kimden kaçtın?" sorusuna Polatçı'nın verdiği yanıtlar adeta itiraf niteliğinde: "Açık söyleyeyim, İzmir Casusluk davasında biz bilirkişi olarak görevlendirilmiştik. Fakat olay bizim bilmediğimiz şekildeymiş. O zaman mağdur olanlar 'Göstereceğiz size' diyerek korkuttular. Bunun bu örgütle alakalı olduğunu görünce, 'Hayatta kurtulamam, kaçabilirsem kaçayım' dedim."
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |