Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi Dr Ece Hattat orgazm taklidinin uzun vadede hem cinsel tatmin hem de ilişki kalitesini düşürdüğünün altını çiziyor: “ Sürekli orgazm taklidi yapan bir kadın yaşadığı cinsel tatminsizlik nedeniyle partnerine karşı öfke geliştirebiliyor, cinsellikten soğuyabiliyor. Cinselliği sadece partnerin ihtiyaçlarını karşılamak için ve bir görev gibi yapmaya başlayabiliyor. Bu da giderek daha fazla isteksizlik ve ilişki sorunlarına yol açıyor.“ Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin internet üzerinden yaptığı son araştırma kadınların neden orgazm taklidi yaptıklarını gösteriyor.
Dr. Hattat’ın verdiği bilgilere göre araştırmaya katılan 1100 kadından %34’ü orgazm olursa, partnerinin cinsel beraberliği tatminkar ve mutlu bitireceğini ve bu durumun ilişkiyi olumlu etkileyeceği düşünüyor; bu nedenle taklit yapıyor. %28’i cinsellikle ilgili beklentilerini ve isteklerini partnerine söylemekten çekiniyor. "Eşime isteklerimi söylersem beni yanlış değerlendirir" diye düşünebiliyor.%38’i ise erkeğin her zaman ihtiyaçlarını doğal olarak anlayacağına inanıyor. Hatta buna falcılık beklentisi de diyoruz. Oysa bir erkek otomatik, içgüdüsel olarak partnerinin neden hoşlandığını anlayamayabiliyor. Kadın zevk aldığını ve orgazm olduğunu taklit ile erkeğe söylediği zaman, erkek partnerinin cinsel ihtiyaçları ile ilgili yanlış bir geri dönüş almış oluyor. Ayrıca araştırma sonuçlarına göre Türk kadınlarının partnerlerinin tatminine %90 oranında önem verirken, kendi tatminlerine çok daha az, % 62oranında önem verdikleri görülüyor.
Orgazm olmanın altın kuralları bunlar
Dr Hattat orgazm olmanın altın kurallarını şöyle özetliyor: “ Orgazm cinsel uyarılma ve zevkin devam ederek bir doruğa ulaşması. Orgazm sırasında kadın vücudunda meydana gelen değişimler, salgılanan hormonlar, psikolojik ve duygusal tatmin hissi, kadının hem cinselliğe, hem partnerine hem de ilişkisine olan duygu ve düşüncelerini etkiliyor. Mutlu ve tatminkar bir şekilde cinselliği tamamlayan kadında cinselliğe karşı olumlu hisler gelişiyor, daha sonraki cinsel ilişkiler için önemli bir motivasyon oluşuyor.”
Dr Ece Hattat kadın orgazm fizyolojisinin erkeğe göre daha karmaşık bir yapıda olduğunu anlatıyor:
“Kadında orgazm organik faktörler kadar psikolojik, sosyal ve duygusal faktörlere de bağlı. Hormonlar, damar sistemi, sinir sisteminin iyi çalışması gerekiyor. Cinsel bölgedeki hislerin iyi olması, kas yapısının doğru çalışması önemli. Bu hislerin ve kas yapısının ölçümleri artık yapılabiliyor.
Altta yatan bir sebep nedeniyle (mesela diyabet, tiroid sorunları, doğum, menopoz) veya kullanılan bir ilaca bağlı olarak bu mekanizmada meydana gelen sorunlar orgazm olmayı etkileyebiliyor. Psikolojik olarak ise bir kadının cinsel bilgi seviyesi, şehir efsanelerine ne kadar maruz kaldığı, çocuk-aile-iş gibi hayat sorumlulukları, vücudunu ne kadar beğendiği gibi pek çok faktör orgazm olmasını etkileyebiliyor.
Kadının partneri hakkındaki hisleri, ilişki kalitesi, sevgi-saygı düzeyi, samimiyeti gibi faktörler kadın cinselliğini etkiliyor. Cinsel beraberliğin rutini de önemli bir kriter. Ön sevişmenin kalitesi ve süresi, eşin kadına yaklaşımı, kadının cinsellikte eşinin yanında kendini ne kadar rahat hissettiği önemli. "Kesinlikle orgazm olamayacağım", "Orgazm olmamı beklerken eşim sıkılıyor" gibi düşünceler olumsuz şartlanmalar yaratarak orgazm ihtimalini zorlaştırıyor. “Eşim duygusal yakınlık göstermiyor” “Sadece seks istediğinde beni umursuyor” “Kulağıma romantik bir şey söyleseydi” “Beni sadece yatakta iyiysem seviyor” tarzı düşünceler oluşabiliyor. “Hiçbir şey hissetmiyorum” “Hiç uyarılmıyorum” “Galiba orgazm hiç ulaşamayacağım” “ Ne zaman bitecek?” “Canım yanıyor” “gibi düşünceler var olan cinsel problemleri daha da arttırıyor.”
Sonuç olarak Dr Hattat’a göre bir kadının uyarılması yatak odasından çok daha önce başlıyor . Dr Hattat şöyle devam ediyor: “Ancak cinselliği bir yarış, orgazmı da varılması gereken bir hedef gibi değerlendirmemeliyiz. Tabii ki hiç orgazm yaşayamayan bir kadında bir süre sonra cinsel isteksizlik, cinsel uyarılma sorunları, cinselliğe odaklanma güçlüğü, öfke, kırgınlık, depresif ruh hali gibi sorunlar gelişiyor. Özellikle eşin erken boşalma gibi bir problemine bağlı olarak orgazm yaşayamayan kadınlarda eşe karşı öfke ve kızgınlık zaman içinde artabiliyor. Ancak her seferinde orgazm olmak şart olmasa da, orgazm olmak önemli.”
milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...