Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın "7 dakikalık vahşi cinayet... Liderler: Vahşi ve insanlık dışı" başlıklı yazısından öne çıkan satırlar:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa dönüşünde gazetecilere Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilere Trump, Macron ve Merkel ile Cemal Kaşıkçı cinayetini konuştuklarını belirten Erdoğan, "Bu olayda bir şeylerin döndüğü çok açık ve net ortada. Suud Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr'in bu işte bir yerli işbirlikçiden söz ettiği yönünde haberler çıktı. Daha sonra 'El-Cübeyr öyle bir şey söylemedi' dediler. Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını bizden isteyenlerin hepsine dinlettik." dedi.
Cumhurbaşkan Erdoğan, Cemal Kaşıkçı'nın ses kaydıyla ilgili olarak "Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudiler'in istihbaratçısı, kaydı dinlediğinde, 'Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar' diyecek kadar şoke oldu. Evet. Dinlediğinde şoke oldu adam. Ortada böyle bir gerçek var. Buna rağmen olayı saptırma peşinde olanlar var." diye sözlerine ekledi.
"7 DAKİKALIK VAHŞET..."
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat da Kaşıkçı cinayetine ait ses kaydının peşine düştü. İşte Fırat'ın bugünkü yazısının ilgili bölümü:
"Uluslararası basında “üst düzey yetkililere atfen” iddia olarak yazıldı. Ben de “vahşi, inanılmaz, insanlık dışı” olarak nitelenen, Suudi istihbaratçıyı şoke eden kaydın 7 dakikasının peşine düştüm. Sonuç tam bir vahşet....
7 dakika süren vahşi bir cinayet.
7 dakika boyunca korkunç sesler.
7 dakika süren boğarak öldürme.
Tapeleri görmedim, ses kaydını dinlemedim ama bu anlatılanlar bir kere daha kanımı dondurdu.
BU İŞİN PEŞİ BIRAKILMAYACAK
Çoğumuzun aklında “ürkütücü yüz ifadesi” ve 7 dakikalık korkunç kayda rağmen “kuruyemiş alışverişini unutmamasıyla” kalan Suudi başsavcının “ipe un serme” havasında olduğunu bir kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle anlamış olduk. Buna ilaveten, Suudilerin uluslararası kamuoyunu “yerli işbirlikçi” gibi arkası gelmeyen iddialarla yanlış yönlendirmeye çalışmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası nezaket diliyle veliaht prensi bir kere daha uyardığını söylemek gerekir.
Erdoğan, bu durumu uçakta “Prens ‘Benim özel temsilcimle olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım’ diyor. Biz de sabırla bekliyoruz” sözleriyle anlattı. Ancak Türkiye belli ki prensin keyfini ya da hukukunu beklemeyecek. Türkiye bu işin peşini bırakmayacak. Bu cinayetin ulusal olmaktan çok uluslararası boyutu var. Cinayetin uluslararası yargıya taşınabilmesi için de çalışma yapılıyor."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...