Sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek tasvip etmedikleri hususları dile getirsin. Bugüne kadar üç defa müdahale oldu. Artık yeter." dedi.
NTV'de Can Dündar'ın sunduğu 'Neden?' adlı programa Marmaris'teki evinden katılan Kenan Evren, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükler hakkında bilgisi olmadığını kaydeden Evren, Türkiye'de artık darbe söyleminin terk edilmesi gerektiğini vurguladı.
12 Eylül'den önce koalisyonlarda ciddi sıkıntı yaşandığına dikkat çeken Evren, Meclis'teki barajın yüzde 7'ye indirilmesini istedi. Yüzde 10 barajının kendi döneminde oluştuğunu aktaran Evren, "O dönemde CHP ve AP birleşip birlikte hareket etselerdi 12 Eylül olmazdı. Ama anlaşamadılar. Baraj koymamızın sebebi ister sağ, ister sol parti olsun; ama iktidarda tek parti olsun idi. Özal ve Demirel zamanında çok şey yapıldı. Ama üç partili dönemde anlaşmazlık çıktı. Biri solda, biri ortada, biri sağda. Bunların anlaşması mümkün mü? Bu seçimlerde de sağ parti geldi, istediklerini yapabiliyor. Türkiye'de demokrasi artık yerleşti. Barajın yüzde 7'ye indirilmesi uygun olur. O dönemi atlattık." diye konuştu.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i başarılı bulduğunu kaydeden Evren, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarını da beğendiğini söyledi. "Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşinin başörtülü olması cumhurbaşkanlığına çıkmasına engel değil." diyen Evren, başörtüsü yasağının sadece üniversitede okuyan kızları kapsadığını vurguladı. Evren, "Erdoğan, cumhurbaşkanı olduktan sonra tarafsız olur ve eşi de başını açarsa alkış toplar. Açmazsa da kimsenin bir şey demeye hakkı yok. Böyle bir yasak da yok." ifadelerini kullandı.
Evren, geçtiğimiz günlerde vizyona giren ve 12 Eyül darbesini anlatan Zincirbozan filmini de değerlendirdi. Filmde kendisini canlandıran karakterin, "Ordu müdahalede geciktikçe Amerika olup bitenlere daha çok müdahil oluyor." yönündeki ifadelere karşı çıkan Evren, şöyle devam etti. "Külliyen yalan. Hiç böyle bir şey olmadı. Tahsin Paşa'nın Amerika'ya gidişini buna bağlarlar. 12 Eylül'ü kararlaştırdığımız zaman Tahsin Paşa bana gelerek, 'NATO'nun hava kuvvetleri komutanları ile Amerika'ya gezimiz var, 12 Eylül'e dönemem, ben vazgeçeyim' dedi. Ben de 'Şüphelenirler, git.' dedim. 'Bir bahane uydur, 12 Eylül'den evvel gel.' dedim. Öyle yaptı. Sözde ben onu oraya göndermişim de, Amerikalı ilgililerle temas etmiş, onlara haber vermiş. Vallahi de yalan, billahi de yalan, tallahi de yalan."
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...