Kılıçdaroğlu'ndan AK Parti'ye sert sözler 

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi hiçbir güç tehdit edemez. AK Parti'den tık yok. Bu toprakların her karışında şehit kanı vardır, tehdit edilemez. Tehdide cevap veremiyorsan çekileceksin kardeşim" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti yönetiminin 17 yıldır 420 milyar dolar borç aldığını belirterek ABD Başkanı Donald Trump’ın bunları bildiğini ve bu nedenle tehditkar konuşabildiğini savundu.

Ekonomik krizin sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Trump bir bağırıyor dolar fırlıyor, susuyor dolar iniyor. Bu nasıl memleket? Bunun sorumlusu kim? Bu tarihi bir soru. Bunun sorumlusu tek adam. Eğer tek başına yönetiyorsan bütün sorunların kaynağı sensin" eleştirisinde bulundu.

Önümüzdeki hafta yolsuzluklara ilişkin bir rapor açıklayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Hafta sarayın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni nasıl arpalık haline getirdiğinin raporunu açıklayacağım" dedi.

Konuşmasında ekonomiye de değinen Kılıçdaroğlu, "'Ekonomi şaha kalkacak, Türkiye uçacak' deniliyordu. Evet Türkiye uçuyor, yokuş aşağı. Saray şaha kalktı. Ama 82 milyonun nefesi kokuyor açlıktan" ifadesini kullandı.

'BEYEFENDİYİ DEMOKRATİK YOLLARLA GÖNDERECEĞİZ'

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Yönetimi bize verin bakın huzur nasıl geliyor, çiftçi nasıl rahat bir nefes alıyor, işsizlik nasıl azalıyor hepsini göreceksiniz. Devlette liyakat kalmadı. Çünkü her şeye bir kişi karar veriyor. O'na ulaşan işini çözdürüyor. Peki ulaşamayan esnafın, işçinin, iş insanının sorunu nasıl çözülecek? Her şeyi tek başına yönetiyorsan ülkedeki tüm sorunların sebebi sensin kardeşim. Tabi yanında bir de damadı var unutulmasın.

Ekonomi faizcilere, tefecilere teslim edilmiş durumda. Bütün sorunların kaynağı ülkeyi tek başına yöneten tek adamdır. Yerel seçimlerde yaptığımızın aynısını yapacağız. Demokratik yollarla beyefendiyi göndereceğiz.17 yılda 420 milyar dolar borç aldılar. Trump o nedenle bu kadar rahat konuşuyor, tehdit ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hiçbir güç tehdit edemez. Daha AK Parti'den tık yok. Bu toprakların her karışında şehit kanı vardır, tehdit edilemez. Tehdide cevap veremiyorsan çekileceksin kardeşim.

Düne kadar vergiyi tabana yayacağız diyorlardı. Şimdi zammı tabana yaydılar. Zamlar toplumun tüm kesimlerini vuruyor. Zam yapılıyor da bu paralar nereye gidiyor? Fabrika mı yapılıyor?

'82 MİLYONUN NEFESİ KOKUYOR AÇLIKTAN'

İnsanların mutfaklarında yangın var. Mutfaklarında yemek kaynamayan insanların sorunları için bir tek adım bile atılmadı. Ekonomi şaha kalkacak, Türkiye uçacak deniliyordu. Evet Türkiye uçuyor, yokuş aşağı. Saray şaha kalktı. Ama 82 milyonun nefesi kokuyor açlıktan.

Mazotun yarısı sizden yarısı bizden dediler bir dönem. Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum, alabildiniz mi mazotun yarısını? Çiftçi kan ağlıyor. Bu gidişle traktörü de satacaklar.

Et tüketimi düştü. Millet et yiyemez noktaya geldi. Tren ve posta ücretlerine, köprü geçiş ücretlerine de yüzde 20 zam geldi. Kamyon şoförlerine sesleniyorum, senin derdini hiçbir siyasi parti dile getirmedi. Biz dile getirdik.

Saray'da oturan zata sesleniyorum. AK Parti'ye oy veren vatandaşlarımızın vicdanına sesleniyorum. Tank Palet Fabrikası'nın Katar ordusuna peşkeş çekilmesi vatana ihanettir! Biz bu işlemin iptali için dava açtık.

'EN BAŞTAN 'BU BATAKLIĞA GİRMEYİN' DEDİK'

Hepimizin gündeminde bir de Suriye konusu var. Ortadoğu bataklığı var. En baştan 'bu bataklığa girmeyin' dedik. Emperyal güçlerin neden oyuncağı oluyoruz? ABD ile Rusya'dan ayrı ayrı talimat alan bir Saray devletine dönüştük. En ağır hakaretlere maruz kalıyoruz. Koşa koşa hâlâ Amerika'ya gidiyorlar bir fotoğraf için.

Suriye politikalarından kim kârlı çıktı? Amerika kârlı çıktı. Rusya kârlı çıktı. Biz zararlı çıktık. En büyük zararı Suriye'deki Türkmen kardeşlerimiz gördü. Ben onlar gibi değilim, gerçek milliyetçiyim. Memleketimi savunurum ben, bayrağımı, vatanımı savunurum. Altı okumuzdan birisi milliyetçilik.

'İKTİDAR SURİYE'YE SİLAH GÖNDERDİ, BİZ MİLLETVEKİLİ GÖNDERDİK'

Vicdan ve ahlak sahibi herkese sesleniyorum. Suriye'de kriz çıktığı zaman, Eylül 2011'de Suriye yönetimiyle görüşüldü. Suriye muhalefetiyle görüşüldü. Barış olsun diye görüşüldü. İktidar silah gönderdi, biz milletvekili gönderdik.

'Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı' kuralım dedik. 'Suriye, Irak, İran ve Türkiye'den oluşan bir yapı kuralım'  dedik. Eylül 2018’de İdlib için 6 öneri yaptık, bu ayın başında ise Suriye Konferansı düzenledik. Bu önerileri yangın bize sıçramasın diye yaptık.