Selvi, 'Kılıçdaroğlu affa kapıyı araladı mı, yerel seçimde ittifak yapacak mı?' başlıklı yazısında Kılıçdaroğlu'nun seçimler ve ittifak hakkında görüşlerini paylaştı:
"AK Parti ile MHP’nin ‘cumhur ittifakı’nı yerel seçimlerde de sürdürme kararını aldığı, MHP’nin af teklifini Meclis’e sunduğu bir dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile geniş bir ufuk turu yaptık.
Kılıçdaroğlu’na 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi yerel seçimlerde de muhalefetle ‘millet ittifakı’ yapıp yapmayacaklarını, MHP’nin af teklifi karşısındaki tutumlarını sordum. CHP Lideri ile görüşmemizde edindiğim izlenimi ise en sonda değil, en başta paylaşmak isterim. CHP Lideri, rotayı tamamen yerel seçimlere çevirmiş durumda. Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aşması ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye destek sağlamak için muhalefet partilerine gidecek oyları engelleme yönünde bir çaba içine girmemişti. Ama bu kez Kılıçdaroğlu’nu farklı gördüm. Yerel seçimlerde iyi bir sonuç elde etmek için şimdiden kolları sıvamış. Yedi yirmi dört seçimlere hazırlanıyor.
İTTİFAKA NE YANIT VERDİ?
AK Parti ile MHP’nin ‘cumhur ittifakı’nı yerel seçimlerde de sürdürme kararı aldığını belirterek, “Siz de muhalefetle millet ittifakı yapacak mısınız?” diye sordum. Kılıçdaroğlu hiç duraksamadan şu yanıtı verdi: “Millet ittifakı ve cumhur ittifakı yasal bir temele dayanıyordu. Ama yerel seçimlerde ittifakın yasal şartları yoktur. Fakat Türkiye’de ne anayasa ne de yasa kalmadığı için, egemenler kendileri istediği şekilde bir hukuk uyguladıkları için ‘Biz ittifak yapıyoruz’ diyebiliyorlar. Elbette ittifak yapabilirler, işbirliği yapabilirler. Ancak yaptıklarının tek anlamı vardır: Korku. Bunlar korkunun ifadesi. ‘CHP kazanır’ korkusunun ifadesidir, arayışıdır. Peki, CHP kazanırsa ne olur? O kentte huzur olur, bereket olur, hizmet olur. Peki, ne olmaz? CHP’li belediyelerde partizanlık olmamıştır, olmaz; ayrımcılık olmamıştır, olmaz; kent rantçı bir anlayışla yönetilmemiştir, yönetilmez. Yani korkunun ecele faydası yok. Ankara’yı da İstanbul’u da Balıkesir’i de Denizli’yi de Manisa’yı da Mersin’i de Bursa’yı da Antalya’yı da Adana’yı da alacağız”
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden yerel seçimde ittifak yapmayacakları izlenimi edindim, sordum. CHP Lideri, “Zaten yasal olarak ittifak mümkün değil. Biz ittifakı milletle yapacağız. AKP’ye, MHP’ye, İYİ Parti’ye ya da diğer partilere oy veren vatandaşlarımızla ittifak yapacağız. Biz tabanda doğal ittifak yapacağız. Vatandaşlarımız CHP adayını görünce siyasi tercihini bir kenara bırakacak. Çünkü bilecek ki CHP’nin adayı seçildiği an itibariyle tüm beldenin belediye başkanı olacak, yandaşlık yapmayacak, kendisine oy versin vermesin beldenin, kentin tüm sakinleri için eşit olarak hizmet üretecek. Ve gönül rahatlığıyla CHP’nin adayına oy verecek. Özetle biz ittifakı, işbirliğini bizzat seçmenlerimizin, vatandaşlarımızın gönlünde yapacağız. Adaylarımız tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy alabilecek nitelikte olacak” diye karşılık verdi.
İSTANBUL VE ANKARA’YA ÖZEL STRATEJİ
CHP yerel seçimler için hafta sonu Abant’ta kampa giriyor. Yerel seçim hazırlıklarını konuştuğumuz Kılıçdaroğlu’na yerel seçimlere dönük özel bir stratejileri olup olmayacağını sordum.
“Seçim hazırlıklarını yapıyoruz. Elbette hem Türkiye genelinde, hem büyükşehirlerde özel bir strateji ile çalışıyoruz” dedi. Yerel seçimlerde mücadele İstanbul ve Ankara üzerinde geçecek. Peki, CHP’nin bu iki şehre yönelik özel bir çalışması var mı? Kılıçdaroğlu, “Evet olacak. İstanbul ve Ankara için özel bir çalışma yapıyoruz” demekle yetindi.
AF KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Sıra geldi MHP’nin af teklifine. Eğer nitelikli çoğunluk aranacaksa Meclis’te CHP’nin desteği önemli olacak. Kılıçdaroğlu söze, “Seçim meydanlarında idamdan söz ettiler ama seçimden sonra af teklifi verdiler. Bu ironiye dikkat çekmek istedim” diye başladı. Elini çok açık etmedi ama af konusuna kapıyı da kapatmadı. “Hukukçulardan oluşan bir ekip teklife bakıyor. Bizim asıl merak ettiğimiz AK Parti’nin nasıl baktığıdır. AKP’nin ne yapacağını ben de merak ediyorum. MHP’nin teklifine bakar, inceleriz. Ancak biz gazetecilerin, milletvekillerinin, STK temsilcilerinin hapiste olduğu bir Türkiye istemiyoruz” diye konuştu. CHP Lideri’nin sözlerinden af teklifinin gazetecileri, sanatçıları ve STK temsilcilerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi durumunda tavırlarını gözden geçirebilecekleri izlenimini edindim.
MUHALEFET LİDERLERİYLE GÖRÜŞECEK
Kılıçdaroğlu, ‘millet ittifakı’na kapı aralamadı ama “Muhalefet liderleriyle bir araya gelecek misiniz?” diye sorduğumda, “Türkiye’nin sorunları bağlamında ihtiyaç olursa muhalefetin diğer liderleriyle de bir araya gelirim. Türkiye ekonomik kriz yaşıyor. Her geçen gün bu krizin etkileri daha çok hissedilmeye başlandı. Türk ekonomisinin geleceği açısından ihtiyaç doğarsa diğer liderlerle bir araya gelirim” karşılığını verdi.
FİLİSTİN ELEŞTİRİSİ
Ben iç siyasetle ilgiliydim ama Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’deki konuşmasını değerlendirmekle meşguldü. Erdoğan’ın BM’deki konuşmasında, “Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkartmayanların onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri, sadece zalimlerin cesaretini arttırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile Türkiye olarak biz, mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihî ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz” demesine karşın Kılıçdaroğlu tepkiliydi.
“Sayın Erdoğan BM’de konuştu ama Filistin’den neden söz etmedi? Türkiye’nin gözünde Filistinliler ikinci sınıf dünya vatandaşı. Türkiye’ye gelmek isteyen Filistinlilerden hâlâ vize isteniyor ama İsraillilerden vize istenmiyor. BM’de tüm dünyanın gözü önünde Filistinlilere yapılan zulmü anlatmak gibi bir fırsat varken Sayın Erdoğan neden anlatmadı? Bu sorunun cevabını bekliyorum. İçeride Filistin’le ilgili mitingler düzenlediler oysa. İçeride başka konuşup dışarıda başka olunmasına gerek yoktur” dedi.
Tekrar başa dönecek olursak, Kılıçdaroğlu ‘millet ittifakı’na yeşil ışık yakmadı ama ben bu konuya nokta koymak yerine bir virgül atmayı tercih ediyorum. Çünkü henüz sürecin başındayız. Demirel’in dediği gibi, “Siyasette 24 saat uzun bir süredir”. Bakarsınız ilerleyen süreçte farklı bir gelişmeye tanık olabiliriz."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |