TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin düzenlediği 20’nci İmam Hatipliler Kurultayı'na katıldı. Uşak Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen kurultaya Kurtulmuş´un yanı sıra Uşak Valisi Turan Ergün, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, Önder İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan, Uşak İmam Hatipliler Derneği (UŞİMDER) Başkanı Harun Kaya, Uşak Üniversitesi Rektörü Ekrem Savaş, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, vatandaşlarda katıldı. Kurultay Uşak Fatih Kuran Kursu Uzman Öğreticisi Hafız İbrahim Karasakallı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Kurtulmuş, kurultayda yaptığı konuşmada, “Öncelikle şunu biliyoruz ki nereden geldiğini unutanlar, nereye gideceklerini asla kestiremezler. Hem imam hatip meselesini hem Türkiye’de yeniden varoluş mücadelemizi, hem bu milletin kendi kökleriyle bütünleşme mücadelesinin hangi safhalardan geçtiğini asla unutmamız gerekiyor. Aslında biz millet olarak büyük bir milletiz. Bu millet tarihi boyunca gündelik işlerle hiçbir zaman uğraşmamıştır. Bizim için durmak, duraksamak o günlere gitmeyi olduğumuz yerde saymak hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Aynı zamanda Sultan Alp Arslan Anadolu topraklarını Müslüman milletimize açtığımız günden bu yana, milletçe arkamıza yaslanarak rahat ve huzur içinde yaşadığımız bir günde olmamıştır. Hep bu ülkeyi sağdan soldan çekiştirerek bu ülkenin düşmanları bu ülkeyi boğmak istediği nice serüvenleri çok yaşamıştır. Onun için diyoruz ki hiç geçmişi unutmayacağız. Zorluklara göğüs gerdiğimizi ve tarihsel sürece hiç unutmayacağız” dedi.
Nitelikli geleceği oluşturmanın yollarından söz eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Nitelikli gelecekten bahsediyorsak sağlam bir mefkureyi, ortak milli bir hedef haline getirme mecburiyetimiz vardır. İkinci temel unsur bu mefkureyi yürütecek, ileriki nesillere aktaracak sağlam bir toplumsal yapının oluşmasıdır. Bunun en başında her zaman övündüğümüz ama maalesef güncel olarak da çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalan aile yapımızı güçlendirmek temel ödevlerimizden birisidir. Bugün dünyada nesilleri mahvetmeyi kendisi için vazife bilen şer odaklarının hem de büyük bir propaganda ile hedef aldığı temel unsurlardan birisi aile yapısıdır. Bu aile yapısının güçlendirilmesi için gayret bütün gücümüzle devam edeceğiz ve inşallah önümüzdeki dönemde yapacağımız yeni anayasa çalışmasında da Türk ailesinin güçlendirilmesi ve korunması için gerekli adımları atacağız. Sağlam bir toplumsal yapının gerçekten ileriye doğru güçlü bir şekilde devam etmesi için olmazsa olmaz, içimizdeki farklılıkları bir güç unsuru olarak kabul etmektir. Toplumsal yapımızın güçlü olmasının önemli ayaklarından birisi güçsüze, yoksula, mağdurlara kucak açmak, onların elinden tutmaktır. Biz yolda kalmışa, güçsüze, mağdura yardım etmekle ünlenmiş bir milletiz. Nitelikli geleceğin üçüncü temel şartı güçlü insan kaynağına sahip olmaktır. Bugün Türkiye her alanda yetişmiş elemanlarıyla milli eğitim alanında büyük atılımları gerçekleştiriyor. Nitelikli geleceği kurabilmemiz için en temel unsurumuz ile dördüncü unsurumuz ise güçlü bir devlet yapısına sahip olmaktır. Devlet ele geçirilecek bir yer değil, devlet, milletin verdiği yetkiyle, millete hizmet edilecek bir makamdır, bir hizmet yeridir. Devletin yeniden yapılanması, hızlı ve etkin kararları alan bir mekanizma haline dönüştürülmesi için milletimizin kararıyla Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçmiş bulunuyoruz" diye konuştu.
Programda yaptığı konuşmasında eğitimin çok yönlü bir hadise olduğunu ifade eden İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan da, "Bir tarafında göz bebeğimiz çocuklarımız, bir tarafta onları eğitmekle mükellef sorumlu üstüne yükü almış olan öğretmenlerimiz, idarecilerimiz, bir tarafta bu çocuklarımızın anne babaları var. Böyle bir düzlemde bu eğitimin sadece devletlerin alacağı kararla, sadece öğretmenlerin yaptıklarıyla şekilleneceği bir kısa yol yok. Bu çok taraflı, birçok fedakarlığın bir çok gayretin içine girmesi gereken bir süreç. Sene başında, ortasında ve sonunda bazı profil testleri yapılmalı ki bu çocuklarımızdaki gelişmeleri çözelim ki ve bu yaptığımız çalışmalar daha isabetli olsun. 1 milyon 100 binin üzerinde Türkiye'de devletin öğretmeni var. İmam hatiplerdeki sayı da 150 bin civarındadır. Normalde öğretmen atama belirleme rejimi bir memuriyet kapısına göre yapılmış. Arkadaşlarımızı nasıl motive edebiliriz, buna kafamızı yormamız lazım. Gelin hep birlikte kendi okullarımızdaki öğretmenlere kıymet vermeyi tercih edelim" ifadelerini kullandı.
Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın ise, "1997’de imam hatip mezunu olarak, geçirdiğimiz özellikle 28 Şubat sürecin sıkıntılarını yakından yaşayan olarak bir daha o karanlık günlerin tekrar etmemesi için, bütün gücümüz ve imkanlarımızla çalışmaya ve çabalamaya birlik, dirlik içinde sonsuza kadar sürdürmeye kararlıyız. Uşak’ta tüm vatandaşlarımıza Sayın Cumhurbaşkanımızın hedefleri doğrultusunda en güzel şekilde hizmet etmeye ve vatandaşlarımızın daha fazla teveccühünü kazanarak, sivil toplum kuruluşlarımızın hizmetlerine daha fazla katkı sağlamaya gayret ediyorum” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...