Mahalle Baskısı Nesin’i Yıldırmadı:  'Türban Bildirisi'ne Yine İmza Atarım

Aziz Nesin'in büyük oğlu Prof. Dr. Ali Nesin, 'türban serbest olsun' bildirisine imza atınca mahalle baskısına uğrayarak akıl almaz muamelelere maruz kaldı. Özgürlükçü düşündüğü için başında bulunduğu Aziz Nesin Vakfı'na yapılan yardımlar kesildi ve 46 çocuk mağdur oldu. Yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen "Bugün olsa aynı şeyi yaparak bildiriye yine imza atarım." diyen Ali Nesin, pişman olmadığını söylüyor.

Bazı kesimlerin kendisini, düşünceleriyle vakıf arasında seçim yapmaya zorladığını belirten Nesin, hiçbir şeyin özgürlüklerden yana tavır almasını engelleyemeyeceğinin altını çiziyor. Mahalle baskısı haberlerinden sonra birçok kişinin arayarak moral verdiği Nesin'e en büyük destek sanatçı dostlarından gelmiş. Zuhal Olcay, Lale Mansur ve müzisyen Şanar Yurdatapan, vakfa maddî ve manevî destek olmuş. Olayı duyduğunda büyük üzüntü yaşadığını dile getiren Lale Mansur, "Üniversitede başörtüsü yasağı demokrasinin en büyük sorunu. Neden bu konuda özgürlüklerden yana tavır alan bir aydın bu şekilde cezalandırılıyor?" diye soruyor. Ali Nesin'e zor günler yaşatan bildiride, "Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil, özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz." ifadesi yer alıyordu.

Prof. Ali Nesin, türbanın serbest bırakılması için akademisyenlerin hazırladığı bildiriye imza atınca Nesin Vakfı'na yapılan yardımlar bıçak gibi kesildi. Son çare olarak yakın dostlarına mektup yazarak çocuklar için yardım isteyen Ali Nesin, cevap olarak ağır hakarete uğradı. Hatta bazı kişiler hakaret etmekle kalmayıp yaptıkları yardımları da geri istedi. Haber sonrası yine küfür ve hakaretlere maruz kaldığını vurgulayan Ali Nesin, her şeye rağmen özgürlükçü tavrından dolayı pişman olmadığını vurguluyor. "Bunlara mâl olacağını bilseydiniz bildiriye imza atar mıydınız?" sorusuna ise Ali Nesin şöyle cevap veriyor: "Maalesef ben de kendime bu soruyu soruyorum. Ama her defasında yine aynı şeyi yaparım cevabını veriyorum. Çünkü benim düşüncelerimle vakıf arasında bir tercih yapmam isteniyor. Adeta bir babayı, kendi oğlunun ölümüyle başkasının oğlunun ölümü arasında seçim yapmaya zorluyorlar. Bunu çok saçma ve yanlış buluyorum."