Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya görev süresinin bitmesine 10 ay kala Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alındı.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Merkez Bankası Eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınmasını değerlendirdi. Yılmaz, "Murat Çetinkaya, kendisinden faiz indirimi talep edildi, buna karşı çıktı ve bu nedenle görevden alındı ise takdir edilmelidir. Ama işin gerisine gitmek lazım. İş niçin bu noktaya geldi? Daha ilk günden bizden öncekiler yapmadı ama biz yaparız deyip, açık kapı bırakıp, siyasetçinin üzerine gelmesine karşı koymaz ve göz yumarsanız buradan bir takdir çıkarmak doğru olmaz. Kolunuzu verdiniz vücudunuzu kaptırdınız. Bence bütün mesele bu. En başta bunun tedbirini almalıydınız. Bundan sonra bu göreve talip olanların da yapması gereken budur" açıklamasını yaptı.
"BU TÜR KARARLARLA MEMLEKETE HİZMET EDİLMİYOR"
Piyasanın, yeni gelen başkanın faiz indirimi taahhüdünde bulunarak geldiğini düşünebileceğini de belirten Durmuş Yılmaz, "Siyasetçi olarak görev başındaki başkanı hangi gerekçelerle görevden aldığınızı açıklıyorsanız ve bu gerekçeler içerisinde faiz indirimi talebine karşılık vermemesi de varsa yeni gelen kişi böyle bir taahhütte bulunmasaydı bile piyasanın yapacağı yorum taahhüt vererek geldi olacaktır. Para Politikası Kurulu toplantısında alınacak olan karar faiz indirimi olursa bu karar gerçek ve realist analize dayansa ve haklı olsa dahi piyasa bunu şüphe ile karşılayacaktır. Bu tür kararlarla memlekete hizmet edilmiyor" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE İLETİŞİM FACİASI YAŞANIYOR"
Görevden alma kararının önümüzdeki günlerde ekonomiye vereceği zararları da anlatan eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, "Para politikasının iki ana omurgası var. İlki analizler ve analizler sonucu çıkardığınız rakamlara verdiğiniz anlamdır. İkincisi ise iletişimdir. Yapılan analiz sonucu ortaya konulan rakamlar toplumla paylaşılmalıdır. Doğru analiz yapsanız da iletişimi yanlış kurarsanız her şey bozulabilir. Türkiye'de 2013 Mayıs ayından bu yana bir iletişim faciası yaşanıyor ve bu son olayla facia zirve yaptı. Piyasaya ne kadar yanlış sinyal verebiliriz dense ancak bu kadar verilebilirdi" dedi.
Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın özerkliğini kaybettiği iddialarıyla ilgili olarak ise, "Türkiye'de özerk kurum kalmadı. kurumsal erozyon var ve bunun bedelini uzun vadede çok pahalı ödeyeceğiz" yorumunda bulundu.
"HEDEFLER TUTTURULAMADI DEMEK HAKSIZLIK"
Hedeflerin tutturulamamasının sebep olarak gösterilmesini de haksızlık olarak gören Yılmaz, "TCMB'nin amaç bağımsızlığı yok. Amacı tek başına belirlemiyor. Araç ve operasyonel bağımsızlığı var. Hedefi hükümet ile birlikte Merkez Bankası belirliyor. Dolayısıyla hedefin tutturulabilmesi için hükümetin Merkez Bankası'na destek vermesi lazım. Siyasi otoritenin hedeften sapıldı demesi hem doğru değil hem gerçek değil. Önce destek verilmesi, buna rağmen hedef tutturulamadıysa o zaman hesap sorulması gerekir. Birlikte sorumlu olduğunuz bir hedefin tutturulması için aksi yönde eylemde bulunuyorsunuz. Bu da doğru değil" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...