Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Olabilir. Kimi zaman bu ani gastrit, kanama nedeni bile olabilir. Özellikle stresle tetiklenen bu tip ani gastrit kanamaları hayatı bile tehdit edebilir. Zira bu durumda midenin birçok noktası adeta kan ağlamaktadır ve kanama tek bir ülser yarasından olmadığı için çok tehlikelidir.
Hangi nedenler gastrit ve ülsere zemin hazırlıyorlar?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Son 15 yıldır çok iyi bildiğimiz en önemli faktör ‘Helikobakter Pilori’ diye bilinen özel bir mikrop. Eskiden mide asidinin ‘mikroplar dahil’ burada hiçbir canlının yaşamasına olanak tanımayacağı sanılırdı. Oysa Helikobakter denilen akıllı bakteri kendini mide asidinden mukus üreten hücrelere yapışarak koruyor ve sinsi biçimde bu hücrelerin işlevini bozuyor. Dolayısı ile midesinde helikobakter taşıyan kişi yeterince mukus oluşturamaz hale geliyor. Bunun sonucunda da midenin kendi ürettiği asit tarafından yaralanması süreci başlıyor.
Mide hastalıkları ile stres arasında ilişki var mı?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Helikobakter dışında mide iç yüzeyinde hasar oluşturan en önemli etkenlerden biri de stres. Bu öylesine önemli bir etken ki; halkımız da bunun farkında ve ‘Beni ülser ettin’ gibi deyimlerin altında aslında ciddi bir gerçek yatmakta. Stresle mide yaralanması arasındaki ilişkiye işaret etmek için ilginç bir deneysel örnek vermek isterim. Kobayları karanlık bir ortamda dört bacaklarından bağlarsak ve bu şekilde 1-2 gün bırakırsak tamamının mide kanamasından öldüğünü görüyoruz. Stresin mide asidi miktarını artırarak ve bazen de mukus miktarını azaltarak yaralanmaya yol açtığı düşünülmekte. Birçoğumuzun stresli zamanlarda mideye giren krampları ciddiye alması gerekiyor bu yüzden.
Bu bakteri nasıl bulaşıyor, korunma yolları var mı?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Nasıl bulaştığını ya da korunma yollarını tam olarak bilmiyoruz. Muhtemelen çocuklukta ya da genç ergenlik döneminde alıyoruz ve ağzımızda bir misafir gibi taşıyoruz çoğumuz. Toplumda taşıyıcılık oranı yüzde 30’lara varmakta. Ancak herkesin midesine yerleşmiyor. Dolayısı ile hiçbir mide şikayeti bulunmayan birindeki bakterinin tanınmasının ya da tedavisinin önemi yok. Gastriti ya da ülseri ve helikobakteri olan bir hanımefendinin tedavisi mutlaka gerekiyor. Ama aman eşinize de bulaşmıştır diye o hanımın eşine eğer bir şikayeti yoksa endoskopi önermenin bir manası yok.
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Endoskop dediğimiz ‘fiber-optik’ bir boruyu hastanın ağzından midesine indirerek midenin iç yüzey örtüsünün tamamını direkt olarak görmek mümkün. Bu görüntüde mide yüzeyinin yer yer kızarmış, sanki tahriş olmuş gibi görülmesi durumunda gastrit tanısı koyuyoruz. Daha kesin tanı ise yine endoskop aracılığı ile alınan milimetrik parçacıkların patalog tarafından mikroskop altında incelenmesi ile konulmalı.
Ülser gastritin ilerlemiş hali mi yani?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Evet. Mide iç yüzündeki yüzeysel yaralanmayı gastrit, bu tahrişin mide duvarının derinlerine doğru ilerleyip bir yara halini almasına ise ülser diyoruz. Ülserin kelime anlamı ‘yara’ demek zaten.
Ülser sadece midede mi olur?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Hayır. Aslında mide ülserinden daha sık onikiparmak bağırsağının başlangıç kısmında rastlıyoruz ülserlere. Buradaki ülserlerin en önemli nedeni de mide asidi. Onikiparmak bağırsağı gıdaların mideden sonra hemen geçtiği bölüm ve burada midedeki gibi güçlü koruyucu bir mukus tabakası da yok. Bu nedenle asit üretimi fazla olan kişilerde ülserler sıklıkla onikiparmak bağırsağında oluşuyor.
Ülserin belirtileri nelerdir?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Mide ülseri müzmin bir problem. Hasta genellikle 50-65 yaş arasındadır ve ağrıdan şikayetçidir. Hastanın hikayesi ayrıntılı olarak alındığında probleminin eskilere dayalı olduğu anlaşılır. Mide ülserinde ağrı daha ziyade yemek yemekle ortaya çıkar. Ağrı yeri; kaburgaların birleştiği noktanın altında, göbeğinde 4-5 santim üzerindedir. Mide ülserli hastalarda bulantı ve kilo kaybı da olabilmektedir. Eski bir ülserin bazen de ilk bulgusu kanama olabilir.
Peki onikiparmak bağırsağı ülserinde belirtiler neler?
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel: Onikiparmak bağırsağı ülserinde de en temel belirti müzmin ağrıdır. Hasta sıklıkla 40’lı yaşlardadır ve ağrıyı yine mide ülserindekine benzer yerde algılar. Onikiparmak bağırsağı ülseri ağrısı, mide ülserine göre daha tipik bir ağrıdır. Hastalar genellikle sonbahar ve ilkbaharda ağrılarının daha fazla olduğundan yakınırlar. Ayrıca gün içinde de ağrılarının adeta bir ritim takip etmekte olduğunu tanımlarlar. Ağrı genellikle mide boşken, yani açken artar ve yemek yemek hastaları rahatlatır. Ağrının sürekli sırta vurmakta oluşu ve geceleri hastayı uyandırmaya başlaması onikiparmak bağırsağı ülserinin iyice derinleşmiş olduğuna işaret eden belirtilerdir.