Esra Oflaz Güvenkaya ve Lütfiye Pekcan’ın sorularını yanıtlayan sanatçı, Maksim Gazinosu’nda çalıştığı yıllarda zatürre nedeniyle hastanelik olduğunu söyledi. Abacı, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
BİR MAĞARANIN İÇİNDE TUHAF IŞIKLI BİR HALDE
“İki gün şiddetli ateşim var ve gribim diye antibiyotik alıp sahneye çıkıyordum. Neticede sahnede baygınlık geçirip düştüm. Apar topar hastaneye kaldırıldım ve yoğun bakıma alındım. Kızım Saba’ya haber vermemelerini tembih etmiştim, fakat beni dinlememişler. Üç-dört gün sonra Saba’nın elimi tutmasıyla uyandım. Ben orada ölümle burun buruna geldim. Yoğun bakımda uyanana kadar geçirdiğim üç-dört günle ilgili sadece rüyamı hatırlıyorum. Annemle babamı gördüm. Babam ‘Kızımı özledim’ diyordu, annem de ona ‘Hayır, özleme. Saba var’ diyordu. Böyle bir mağaranın içinde, tuhaf ışıklı bir halde gördüm tüm bunları. Gerçekten gittim ve geri geldim. Zaten sezgilerim doğuştan açıktı, hastalık sonrası sezgilerimde daha da güçlenme oldu.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...