Neden “evet” denilmeli? 

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Erzincan Belediyesi konferans salonunda, Erzincan Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldiği toplantıda, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı, soruları yanıtladı. 

Öğrencilere, kendilerini iyi yetiştirmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Kurtulmuş, genç nesillerin Türkiye'ye ve mazlum milletlere vereceği çok hizmetlerin bulunduğunu söyledi.

Yeni Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu ve halk oylamasında önemli bir dönemeçten geçeceğini söyleyen Kurtulmuş, "Öyle inanıyoruz ve milletimize güveniyoruz, inşallah 16 Nisan’da millet, 'evet, evet, evet’ diyerek kendi yolunu açmış olacak." ifadesini kullandı. 

Kurtulmuş, halk oylamasında neden “evet” denilmesi gerektiği, mevcut sistemin nerede tıkandığı ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden ihtiyaç olduğu konularında da sunum yaptı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuşmasının sonunda öğrencilerin sorularını da cevapladı. 

Münbiç'te Türk askerlerinin ABD askerleriyle karşılaşması durumunda Türkiye’nin tavrının ne olacağının sorulması üzerine Kurtulmuş, Suriye’de bir an evvel barışın sağlanması, ağır bedeller ödeyen Suriye halkının istediği barışa kavuşabilmesi için çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Bu kapsamda ABD, Rusya ve İran ile görüşmeler yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, "Suriye’de amacımız, kalıcı ve adil bir barışın oluşmasıdır. Bunu yaparken de kırmızı çizgilerimizi herkese söylüyoruz. Biz Suriye’nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsız değiliz, biz Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına karşıyız. PYD’nin orada bir örgüt devleti olmasına karşıyız." değerlendirmesine yer verdi.

Münbiç’in yüzde yüz Arapların yaşadığı bir yerleşim yeri olduğunu ve etnik yapısının bozulmasına asla müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Münbiç konusu, Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden birisidir. Şimdi Amerikalıların kafası karışık, nasıl operasyon yapacaklarını bilmiyorlar. Rusların da kafası karışık. Onlar bir taraftan Türkiye ile müzakere içerisindeler, diğer yandan da bölgede nasıl bir denge oluşacak onu hesap etmeye çalışıyorlar. Bizim kafamız net. Biz modelimizi ortaya koyduk. Bu model sayesinde inşallah diğer şehirler de kurtulur." ifadesini kullandı.


Kurtulmuş, bir başka soru üzerine de şunları kaydetti:

"Hiç bir şey bilmeyen birisi, kimin 'hayır' cephesinde yer aldığına baksın, niye ‘evet’ demeleri gerektiğini de görsünler. FETÖ, 'hayır' için çalışıyor. PKK, en başından itibaren ‘hayır’ çıkması için Avrupa’da faaliyet gösteriyor. Aynı şekilde DEAŞ ve diğer örgütler de ‘hayır’ cephesinde. Hatta şimdi ‘hayır’ cephesinde Almanya ülkeleri de katıldı. Almanya’sı, Avusturya’sı, en son şimdi Hollanda’sı... Aklım hayalim almıyor. Hollanda diyor ki; ‘Türk Dışişleri Bakanı buraya gelmesin.’ Ya arkadaş, hani demokrasi, hani insan hakları, hani fikir özgürlükleri, hani ifade özgürlükleri...

Türkiye’nin bakanları, milletvekilleri gelecek, orada sizin seçimlerinizle ilgili bir şey söylemeyecek, oradaki Türk vatandaşlarına görüşler aktaracak, ‘evet’ demeleri için propaganda yapacak. Kusura bakmasınlar, Türkiye’den gidecek bakanların, milletvekillerinin ‘evet’ propagandası yapmasına müsaade etmeyenler, sokaklarda açık bir şekilde PKK’nın, FETÖ’nün faaliyette bulunmasına nasıl müsaade ediyorlar? Böyle bir şey olabilir mi? Bu bile gösteriyor.

Büyük ve güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Türkiye, kendi içerisinde problemleri olsun istiyorlar. Bunu asla kabul etmeyiz. Düzünden anlatıyoruz Avrupalı siyasetçiler anlamıyorlar, şimdi biraz da tersinden anlatalım. 'Aman ne olur, Türk siyasetçilerin Avrupa’ya gelip ‘evet’ kampanyasına katılmasını engelleyin.' Ne kadar engellerseniz, bizim milletimiz ferasetlidir, o kadar güçlü bir şekilde ‘evet’e sarılır ve size cevabı sandıkta verir.”


AA