AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliği halk oylaması sürecinde partisince Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
PKK'lı teröristlerin bugün Şırnak'ta güvenlik güçlerine tuzak kurduğunu anımsatan Yıldırım, "Hayatını kaybeden Mehmetçiklere Allah'tan rahmet, yaralanan askerlere şifa diliyorum. Bu bir kez daha göstermiştir ki bu ülkeyi bölmeye hiçbir alçağın gücü yetmeyecek. Terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek." diye konuştu.
Kendisinden önce söz alan Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ülkenin eski anayasadan neler çektiğini, neler kaybettiğini bütün açıklığıyla ortaya koyduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bir darbeyle, dayatmayla karşı karşıya geldi. Mevcut anayasa 82 model, her tarafı dökülüyor. Şanzımanı dağılmış, anayasayı yapan darbeciler yok olmuş, gitmiş. Bu dünyadan öbür dünyaya gitmiş. Hala bunların anayasası ile devam etmek mecburiyetinde miyiz? Bu anayasa dertlerimize çare bulamıyor. Türkiye'nin gelişen ihtiyacını karşılamıyor. Siyasetteki dertlerin dermanı millettir. Milletin iyileştiremeyeceği, tedavi edemeyeceği hiçbir hastalık, dert yoktur. Biz de bu anlayışla MHP ile bir araya gelerek Türkiye'nin artık işe yaramayan, sorunlara çözüm üretmeyen bu anayasasını değiştirmek için çalışma yaptık."
Yıldırım, Meclise götürdükleri anayasa değişikliği teklifinin oylanarak milletvekilleri tarafından kabul edildiğini hatırlattı.
Vatandaşlara, "Mecliste vekillerin kabul etmesi yeter mi?" sorusunu yönelten Yıldırım, "Kim karar verecek, Yozgat karar verecek. Yiğidin harman olduğu Anadolu şehri, 'Bayrak, vatan, millet, devlet' diyen Yozgat karar verecek. Çünkü bizim dalgalı denizde tek limanımız, sığınağımız millettir." ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğine ilişkin Mecliste oylama yapılırken, CHP'nin kürsüyü işgal ettiğini ve her türlü rezaleti çıkardığını, HDP'nin ise hendek kazmaktan bu işlere vakit bulamadığını söyledi.
Yıldırım, Kürtlerin verdiği oylara ihanet eden HDP'nin Kandil'in emrine girdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Milletin oyunu Kandil'e peşkeş çekti. HDP ve CHP, bu dönemde adeta ikiz kardeş gibiler. İkisi de hep bir ağızdan 'hayır' şarkısı söylüyorlar. Kılıçdaroğlu ne dedi, 'Bu anayasaya değişikliğine millet 'evet' dese de biz tanımıyoruz.' Buradan söylüyorum, ey Kılıçdaroğlu, sen tanısan ne olur tanımasan ne olur, millet de seni tanımaz, zaten tanımıyor. 'Bu anayasaya 'evet' diyenler ihanet ediyor.' diyor? Hadi oradan. Gün yaklaştıkça bir tane milletvekili çıkmış densiz densiz konuşuyor. 'Evet' çıkarsa, İstiklal Savaşı'nda Yunan'ı denize döktüğümüz gibi 'evet' verenleri İzmir'den denize dökeceğiz.' diyor. Densiz, alçak, sen kimsin?"
CHP ve HDP'nin kol kola girdiğini ve güya birbirlerini tanımıyormuş gibi yapıp arkadan 'hayır' için çalıştıklarını belirten Yıldırım, Avrupa'daki bazı yöneticilerin de Türkiye'ye karşı ibretlik bir tavır içerisine girdiğini dile getirdi.
Bazı siyasetçi ve gazetecilerin PKK ve FETÖ mensubu teröristlere, adeta kol kanat gerdiğine işaret eden Yıldırım, "Siz kendi ülkenize bakın, sizin bu sene seçimleriniz var. Türkiye üzerinden siyaset yaparak, seçim kazanmayı mı hedefliyorsunuz? Bu iş yanlış. Katil PKK'ya, FETÖ'ye kucak açmak ülkenizi damarlarınıza kadar zehirler. Bunların hepsi terör örgütü, hepsi insanlığın, çağımızın belası." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, alandakilerin "idam isteriz" tezahüratları üzerine, "Merak etmeyin. Önce şu önümüzdeki işi bitirelim." diye konuştu.
Bu kişilerin derdinin büyüyen, yükselen Türkiye'nin önünü kesmek olduğuna işaret eden Yıldırım, anayasa oylamasından "evet" çıkarsa, üçüncü havalimanının hızla tamamlanacağını kaydetti. Başbakan Yıldırım, Yozgat'a yapılacak havalimanının inşaatının da bu yıl başlayacağını bildirdi.
Yıldırım, yeni köprüler, havalimanları ve bölünmüş yollar, fabrikalar ve organize sanayi bölgelerinin yapılmamasını ve milli gelirin artmamasını isteyenlerin terör örgütlerinin sırtını sıvazladığını, bu kişilerin her türlü 'hayır' propagandasını yaptırdıklarını ancak Almanya'da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı konuşturmadıklarını söyledi.
Anayasa değişikliği kabul edilirse bir daha darbelerin yaşanmayacağının altını çizen Yıldırım, tek patronun millet olacağını, millet iradesinin dışında bir irade kalmayacağını bildirdi.
Türkiye'nin yeni anayasa ile terör belasının üstesinden geleceğini vurgulayan Yıldırım, "Onun bunun kolu kanadı altında gezen terör örgütleri artık ortalıkta dolaşamayacak. Biz memlekete hizmet ederken, Türkiye'yi kalkındırırken, refahı, huzuru artırırken sizden izin mi alacağız, sizden icazet mi alacağız? Bizim Allah'tan sonra tek hesap vereceğimiz millettir, aziz Türk milletidir." değerlendirmesinde bulundu.
Binali Yıldırım, Avrupa, CHP ne derse desin, Türkiye'nin yeni anayasayla 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyeceğini söyledi.
Halk oylamasına 12 gün kaldığını anımsatan Yıldırım, Yozgatlılardan 12 gün boyunca ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak gezmelerini istedi.
Başbakan Yıldırım, Türkiye'yi boydan boya gezdiklerini, son seçimler öncesi millete "80 milyonu kucaklayacak bir anayasa yapacağız." sözü verdiklerini, sandıklara giden vatandaşların da kendilerine 1 Kasım'da bu yetkiyi verdiğini, aldıkları bu yetkiyle de halk oylamasına gidildiğini aktardı.
AK Parti'nin, 15 yıldır arkasında, sağında, solunda Anadolu'nun tertemiz insanlarını görmeden bir adım atmadığını vurgulayan Yıldırım, AK Parti'nin milletin yolundan başka hiçbir yolu tanımadığını, kirli pazarlık içinde olmadığını, kapalı kapılar ardından iş tutmadığını belirtti.
Mevcut anayasanın 82 model eski bir arabaya benzediğini dile getiren Yıldırım, "Artık yürümüyor. Türkiye'nin yönünü belirleyemiyor. Neden? Çünkü anayasa bir ülkenin pusulasıdır, pusula bozulmuş, gelecek vaat etmiyor, yol göstermiyor, sürekli engeller, sürekli dayatma, sürekli darbe tehdidi... Türkiye zaman kaybediyor." dedi.
Başbakan Yıldırım, AK Parti dönemi öncesi, 2001 yılında yaşanan krizi anımsatarak, cumhurbaşkanı ile başbakan arasında sorunların yaşandığını, buna bağlı olarak krizlerin ortaya çıktığını hatırlattı. Yaşananların bedelini de milletin ödediğini dile getiren Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"2001 krizi yaşandı. Bu krizin Türkiye'ye maliyeti 638 milyar lira. 2002'de geldik, 2011'e kadar biz bu krizden kalan borçları ödedik. Bu 638 milyarı eğer borçlara, faizlerine ödemeseydik, ne yapabilirdik? 74 Yavuz Sultan Köprüsü, 140 Avrasya Tüneli, 34 Marmaray, 15 Kanal İstanbul, 127 bin kilometre bölünmüş yol yapardık. Kişi başı milli gelirimiz bugün 11 bin dolar değil, 14 bin dolar olurdu. 2001 krizinin, bir anayasa kitapçığının fırlatılmasının bedeli bu. Bununla da kalsa iyi bir de vesayetler var, muhtıralar var, milli iradeye tehditler var. Sonra ne oldu 2001'den sonra milletin sinesinden AK Parti çıktı, milletin partisi iş başına geldi. Bizimle de uğraşmadılar mı? Bizimle de uğraştılar. 'Hatırımız kalmasın' diye bizi de boş bırakmadılar. Ne yaptılar ilk olarak? Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'a kurucu genel başkanımıza siyasi yasak getirdiler, milletvekili olmasını engellediler. Yetmedi AK Parti'yi kapatmak için dava açtılar, yetmedi cumhurbaşkanının seçilmesini engellediler. Bu işin arkasında da bugün 'hayır' kampanyası yapan CHP var. CHP'nin bu memlekete bir hayırı, bir güzel işi yok. Nerede hayırsız işler varsa her yerde CHP, bugünde 'hayır' hayırın peşinde hayırdan hayırdan gelmez, CHP'den hiç hayır gelmez bu memlekete."
Başbakan Yıldırım, 2007'de yapılan referandumda Yozgat'ın yüzde 84 "evet" verdiğini anımsatarak, Yozgatlılardan 16 Nisan'da yüzde 90 "evet" verme sözü aldı.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |