Gözlüklerden kurtulmanın en etkili yolu lazer. Peki, lazer yöntemini tercih edenler, niçin gözlüklerden kurtulmak istiyor?
Elbette farklı nedenleri var. Acıbadem Göz Sağlığı Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Bozkurt Şener, kadınların daha çok estetik kaygıyla, erkeklerin de maçları iyi seyretmek için lazeri tercih ettiklerini vurguladı
Görmeyle ilgili pek çok sorunu gidermenin akla gelen ilk çaresi, gözlük. Ancak günümüzde görme ile ilgili pek çok kusurun giderildiği lazer yönteminin tercih edilme oranı da artıyor. Lazer operasyonları dünyada 1987, Türkiye'de ise 1992 yılından beri yapılıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi bünyesinde hizmet veren Acıbadem Göz Sağlığı Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Bozkurt Şener Türkiye'de 25 milyon kişinin gözlerinin bozuk olduğunu, lazer yaptıranlarla ilgili istatistik bulunmadığını ancak şimdiye kadar yaklaşık 200 bin kişinin gözüne lazer yapıldığını tahmin ettiklerini belirtti.
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Lazerle pek çok göz sorunun, etkili bir şekilde çözüm bulduğunu anlatan Doç. Dr. Bozkurt Şener, lazer uygulamalarında da önemli gelişmeler yaşandığını vurguladı. Lazerin gözdeki ilk uygulamalarında PRK adı verilen yöntemini kullandıklarını söyleyen Doç. Dr. Bozkurt Şener, bu yöntemin gözde şiddetli ağrılara neden olduğunu, gözün bir ya da iki gün kapalı kaldığını, net görüşe kavuşmanın belli bir zaman aldığını belirtti. Şener azer yöntemindeki en son yenilikleri şöyle özetledi:
KÖR OLUR MUYUM KORKUSU!
Lasik Yöntemi: "Lazer yaptıranlar yaptırmayanlara şiddetli ağrılardan bahsediyordu, ilk dönemler çok fazla kişinin bu yöntemi tercih etmemesinin nedeni buydu. Bir de yeni yeni uygulandığı için ileri dönem sonuçları bilinmiyordu. Bu bilinmezlik de insanları korkutuyordu. Hastalar kör olur muyuz? diye soruyorlardı. PRK'dan sonra "Lasik" yöntemini kullanmaya başladık. Bu yöntemde kornea tabakasından ince bir dokuyu konserve kapağı gibi kaldırıp kapağın altında işlem yapıyoruz."
BIÇAK KULLANILMIYOR
Femto Second Lazer: "En son teknoloji lazerde Femto Second Lazer var. Bu yöntemle hiç kesmeden, bıçak kullanmadan yani dokuyu kesmeden atış yapıyoruz. Korneanın belli bir katına istediğimiz mikronda inerek ve çok hızlı atışlar yaparak oradaki dokuda hava kabarcıkları oluşturarak bir ayrılma yaratıyoruz. İşlemler iki göz için 7-8 dakika sürüyor. Böylece hasta da hekim de, kesme işleminden kaynaklanan olumsuzluklardan ve stresten kurtuluyor. Doku kendi doğal yapısını en fazla Femto Second Lazer ile koruyor."
LAZERİN BAŞARI KARNESİ
Lazer operasyonlarının hangi göz kusurlarında ne oranda başarılı olduğu, lazerin uygulandığı 1992'den günümüze en çok tartışılan konulardan biri. Doç. Dr. Bozkurt Şener, yeni teknolojilerin ışığında bu tartışmaya açıklık getirerek, başlıca 3 görme kusurunda lazerin başarı karnesini hazırladı:
Miyop: Uzağı net göremeyen kişilerde başarı oranı hep yüksekti. Genel görüş miyoplarda 10 dereceye kadar başarı sağlandığıdır. Ancak gerçekten başarılı olacak numara 8'e kadar miyoplardır. Gözündeki kırma kusuru bir ve üstü olan numaralara lazer uygulanabilir.
Hipermetrop: Miyoplara göre daha az başarılı olmuştur, 6 dereceye kadar denilse de bu 4-5 derece arasında sınırlı kalıyor. Gözündeki kırma kusuru bir ve üstü olan numaralara lazer uygulanabilir.
Astigmat: Dört dereceye kadar başarılı olabiliyoruz. Bir derece ve üstündeki numarala uygulanabiliyor.
DEPREM SONRASI ÇOK ARTTI
Kadınlar lazeri daha çok yaptırıyor
Lens kullanıcılarının sayısı gözlük kullanıcılarından daha az olduğunu vurgulayan Şener "Bu teknolojiyi ilk uyguladığımızda 'biraz daha zaman geçsin emin olalım' deyip yıllarca bekleyenler artık daha çok lazer için geliyor" şekline konuştu. Kadınların birinci kaygısının güzel görünmek olduğunun altını çizen Şener, "Erkekler maç seyrederken, yazın denize havuza girerken zorlandıklarını belirterek gözlükten, lensten kurtulmak istiyorlar. Deprem sonrasında korku yaşayan bir grup da var. Onlar da depremden sonra gözlüklerini, lenslerini bulamayıp etrafı göremedikleri için lazer yaptırmak için geliyordu, hala da geliyorlar" dedi.
Aynı numaraya dönülüyor mu?
"Lazeri kişiye 21 yaşında uyguladıysak, 61 yaşına kadar aynı durumda kalacağının garantisi yok" diyen Doç. Dr. Bozkurt Şener, Zamanla yaşlanma, yıpranmanın etkisiyle kırma kusurları oluşabilir. Sonraki yıllarda oluşan numaralar gözde kalıyor. Örneğin 7-8 derecelik bir gözde, geri gelen numara bir dereceyi geçmez.Günlük yaşantıda gözlük bağımlısı olmaya gerek yok" açıklamasını yaptı.