Prof. Dr. Müftüoğlu, Omicron varyantıyla ilgili tedbirlerin hızında bir gevçeme olursa sorun yaşanabileceğinin de altını çizdi.
PROF.DR. MÜFTÜOĞLU'NUN YAZISI ŞÖYLE:
Omikron soruları
Omikron müthiş bir hızla yayılıyor. Bu olağanüstü yayılma hızı da hemen her ülkede sağlık otoritelerini korkutmaya devam ediyor. Her ülkede otoriteler farkına vardı ki böylesine yüksek bir bulaşıcılık hızında tedbirler eğer fazlaca gevşetilirse “YAVAŞ OLMAK, KAYBETMEK İLE EŞ ANLAMLI” olabilir.
Zaten bu nedenle de ABD’de 24 eyalette hastanelerdeki doluluk oranı muazzam artınca tedbirler sıkılaştırıldı. İspanya’da ise salgının başlamasından bu yana hastanelerdeki doluluk oranı en üst seviyeye ulaşınca tedbirler yeniden sıkılaştırıldı. Kısacası ipin ucunu fazlaca gevşetmenin tehlikeli sonuçlara yol açabileceğinin işaretleri net ve açık olarak ortada. Yani iyi yolda ilerlemiş olsa da “TEDBİRLERDEKİ AŞIRI GEVŞETMELER” yeni ve sıkıntılı sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle yönetenlerin işi sıkı tutmaya devam etmesinde -ki öyle yapıyorlar- bizim de sizi bilgilendirmeye devam etmemizde fayda var. Bu nedenle bugün köşemi “SİZDEN GELEN SORULARA” ayırmaya karar verdim. Hazırsanız buyurun...
1) OMİKRON GEÇİREN BİRİNE DE YENİDEN AŞI GEREKLİ Mİ
OMİKRON enfeksiyonu geçiren birine, enfeksiyonun ağırlığı ne olursa olsun PCR testi negatifleştikten 3-4 ay sonra antikor seviyesine bakılmaksızın bir veya iki doz daha aşı yapılmasında fayda var. Daha önceden 2 doz aşısını yaptırmış olan biri, eğer daha sonra Omikron enfeksiyonu geçirecek olursa hatırlatma aşısını yaptırma konusunda acele etmemelidir. Dahası bu kişilerden bazılarının “süper immunite” adı verilen çok güçlü bir bağışıklık seviyesine ulaşabileceklerini ileri sürenler bile var.
2) OMİKRON HASTASI BİRİYLE TEMASLILARIN NİÇİN HEPSİ HASTA OLMUYOR
ÖNCELİKLE şunu iyi bilelim ki herkesin bağışıklık gücü aynı değil. Aynı ev/işyerindekilerin tamamı aşılanmış olsalar bile mevcut bir hastadan virüsü kapıp hastalığa yakalanmalarını belirleyen öncelikli faktör sahip oldukları bağışıklık gücüdür. Diğer taraftan aynı ev/işyerinde yaşasalar da o ortamdaki herkes o hastadan aynı miktarda virüs kapmayabiliyor. Özetle bağışıklığı daha zayıf ve kaptığı virüs miktarı daha yoğun olanlar, hasta birinden hastalığı daha kolay kaparken, tersi durumda olanlar sağlam kalabiliyor.
3) AŞILANINCA DA OMİKRON’A YAKALANABİLİYORSAK NEDEN ‘HATIRLATMA DOZU’ YAPTIRIYORUZ
HATIRLATMA dozu bağışıklık gücümüzün birincil savunucusu olan “ANTİKORLAR”ımızın yani “AKILLI FÜZELER”imizin güç ve kalitelerini arttırıyor. Bedenlerimizi birer “ÜLKE” yani savunulması gereken bir “SAVAŞ ALANI” gibi düşünelim. Omikron virüsünü ise ülkemize saldırabilecek saldırgan füzeler olarak kabul edelim. Antikorlarımız işte tam da bu noktada bizim hava savunma sistemimizin(!) akıllı füzeleri gibi çalışıyor. Virüsü kapsak bile o virüsler daha hücrelerimize temas eder etmez hatta etmeden antikorlar sayesinde etkisiz hale getiriliyor. Dolayısıyla akıllı füzelerimizin sayısı ne kadar fazla, gücü ne kadar yüksek, yetenek ve marifetleri ne kadar fazlaysa virüsün bedenimize girme ihtimali o ölçüde azalıyor. Ayrıca hatırlatma dozu sadece hava savunma sistemimizi de güçlendirmiyor. Şu veya bu nedenle sistemi aşıp bedenimize/hücrelerimize ulaşabilen virüsleri anında yok eden “SAVAŞÇI T HÜCRELERİ”mizin sayısını, gücünü ve yeteneklerini de arttırıyor. İşte bu nedenle 2 doz aşısını yaptıran herkesin bugünlerde hemen ve acilen 3. doz aşısını da yaptırması çok önemli bir nokta.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...