PETKİM Genel Müdürü Kenan Yavuz, son üç aylık dönemde iç piyasadan gelen taleplere yetişmekte zorlandıklarını belirterek, kapasite kullanımının yüzde 99'a kadar ulaştığını, bu rakamla Avrupa'nın en yüksek kapasite kullanımıyla çalışan petrokimya şirketi haline geldiklerini söyledi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Yavuz, mart ayından bu yana Türkiye ekonomisinde krizin ağır hissedildiği döneme göre daha olumlu bir trendin yaşanmaya başlandığına dikkati çekti.
Sürecin her geçen ay daha da iyiye gittiğini, tüm sektörlerin hammadde talebinde yükselmenin görüldüğünü ifade eden Yavuz, ihracatta da olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi.
Reel sektörün kriz öncesi durumuna gelmesi için biraz daha zamana ihtiyaç duyulduğunu ancak Türk sanayisinin Avrupa'ya göre daha dinamik olduğunu dile getiren Yavuz, şöyle konuştu:
''Son üç aylık dönemde dünya piyasalarındaki olumsuz gidiş, petrokimya şirketlerinin karlarının düşmesi ve ithalatın getirdiği riskler nedeniyle iç talep PETKİM'e kaydı. PETKİM zaten talebin tamamını karşılayamaz durumdaydı. KOBİ'ler krizin yaralarını sarmak için gereken hızlı büyüme ihtiyacının önemli kısmını PETKİM'den karşılamaya başladı. Üç aydır piyasaya mal yetiştiremiyoruz. Gece üretip sabah satıyoruz. Ambarlarımız bomboş. Her gün yüzlerce talep geliyor. Yüzlerce KOBİ, arayıp 'tezgahım kapalı ihracatımı yapamıyorum, ne olur bana mal gönderin' diyor. Kriz nedeniyle ocak ayı sonu ve şubat başında kapasitemizi büyük oranda kısmıştık. Mart sonrası tekrar yükselişe geçtik. Mayıs ayını yüzde 99, Haziranı yüzde 97 ile geçtik. İlk 6 ay ortalaması yüzde 89 oldu.
Türkiye'deki hareketlilik sayesinde biz bu krizi yendik. Dünyadaki kriz ise devam ediyor. Şu anda belirtilen iyileşmeler de sadece finansal iyileşmedir. Bugün itibarıyla Petkim, Avrupa'nın en yüksek kapasite kullanım oranıyla çalışan petrokimya şirketidir. Avrupa krizi halen şiddetli biçimde yaşıyor. Petkim'in en fazla çalışan şirket olması, Türkiye pazarının ne kadar canlı olduğunu ve Avrupa'ya karşı ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Şirketlerin mali durumlarına da baktığınızda mart ayında biz kar açıkladık. Avrupa'da kar açıklayan bir petrokimya şirketi olmadı.''
İTHALAT VE FAİZ LOBİSİ
Yavuz, son aylarda yaşanan bu gelişmenin, PETKİM'in stratejik önemini bir kez daha ortaya koyduğunu savundu.
Yabancı petrokimya şirketlerinin fiyat ve talebin yüksek olduğu dönemde ellerindeki malı satabilmek için Türkiye pazarına dampingli fiyatlarla girmeye çalıştığını, fiyatların düştüğü, karların azaldığı ortamda ise Türkiye pazarından kaçtığını ileri süren Yavuz, krizin başladığı dönemden bu yana gelinen süreçte bir çok firmanın üretimine ara verdiğini, bunun PETKİM'in piyasanın talebine yetişememesiyle sonuçlandığını dile getirdi.
Türkiye'nin yerli üretimini artırarak, bu sarmaldan kurtulması gerektiğini dile getiren Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye ne zaman hammadde arzı konusunda sıkışsa PETKİM mal yetiştiremez duruma geliyor. Geçen yıl ağustos ve eylül aylarında ambarlarımız ürün doluydu, satamıyorduk. Dünyada olağanüstü talep daralması vardı. Herkes Türkiye'ye dampingli ürünle girmeye çalıştı. Fiyat sorulunca 'PETKİM ne verirse, altına' deniyordu. Yılbaşıyla birlikte dünyada bir çok fabrika kar marjı yeterli gelmediği için üretimine ara verdi. Kimi kapattı, kimi Uzakdoğu'ya yöneldi. Ama bu süreç de geçicidir. Belki ağustos veya eylülde yine geçen yıl yaşanan süreci yaşayabiliriz.
Bu, Türkiye için doğru bir şey değil. Türkiye kimsenin oyuncağı olmamalı. Canının istediği zaman getireceksin malı satacaksın, canının istemediği zaman çekip gideceksin. 'Fabrikam kapalı kusura bakma' diyeceksin. Son üç aydır PETKİM olmasaydı Türkiye'nin ihracatı dururdu. Tüm sektörlerde çok büyük problemler yaşanırdı. PETKİM'in stratejik önemi ve yatırımlarının desteklenmesi gerekliliği bir kez daha ispatlanmış oldu.''
Yavuz, son günlerde TL'nin değerinin yükselmesinin ekonomi için büyük bir tehdit olduğunu savundu.
Doların 1,50 TL'nin altında tutulmasının ekonomi için zorunlu olduğunu ileri süren Yavuz, ihracatın henüz nefes almaya başladığı bir dönemde dövizin yükselmesinin krizden çıkışı zorlaştıracağını savundu.
Yavuz, dövizin artırılması konusunda ithalat ve faiz lobisinin gayretli bir çalışma içinde olduğunu da öne sürdü.
1965'DE KURULDU, 50'Yİ AŞKIN ÜRÜN ÜRETİYOR
Petkim Petrokimya A.Ş. 3 Nisan 1965 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) öncülüğünde kuruldu. Petkim, Kocaeli'deki Yarımca Kompleksi'nde 1970 yılında, önce 5 fabrikayı işletmeye açtı. Daha sonra diğer fabrikalar bunu takip etti. Petkim'in ikinci kompleksi, en ileri teknolojiler ve optimum kapasitelere sahip olarak 1985 yılında İzmir Aliağa'da işletmeye açıldı.
Petkim Petrokimya Holding A.Ş'nin sermayesindeki, yüzde 51 oranındaki kamu hissesi; ''blok satış'' yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonucunda, 30 Mayıs 2008 tarihinde 2 milyar 40 milyon dolar bedelle SOCAR&Turcas Petrokimya A.Ş'ye geçti.
50'yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle Türkiye sanayinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi durumunda olan Petkim'in ürettiği petrokimyasal ürünler; inşaat, tarım, otomotiv, elektrik, elektronik, ambalaj, tekstil sektörlerinin önemli girdileri arasında bulunuyor. Petkim, ayrıca, ilaç, boya, deterjan, kozmetik gibi birçok sanayi için girdi üretiyor. Kuruluş yılda 3,2 milyon ton brüt üretim gerçekleştiriyor.