Elif Ergu'nun röportajı...
Uluslararası Asya Pasifik Kanseri Önleme Organizasyonu’nun (APOCP) geçen hafta İstanbul’da toplantısı vardı. Dünyanın farklı ülkelerinden kanser uzmanları Türkiye’deydi. Bu organizasyonun başındaki isim ise hepimizin yakından tanıdığı Prof. Dr. Murat Tuncer. Kanser özel ilgi alanım. Ailemde kanser öyküleri hayli yoğun. Benim de genetik yatkınlığım testlerle saptanmış durumda. Ne yazık ki bu konferansı yurt dışında olduğum için takip edemedim, ama Prof. Murat Tuncer’le yoğun programı arasında buluşmayı başardık.
Anlattıkları özellikle sigara içenlerin hiç hoşuna gitmeyecek, bunu baştan söyleyeyim ve buradan da sigara içenlere bir kez daha çağrıda bulunalım, “Çok geç olmadan bırakın sigarayı...”
* Kanser vakalarındaki artış ne durumda?
Kanser ülkemizde yüzde 4-6 arasında artıyor. Ama sigarayla ilişkin kanserler Amerika ve Avrupa’da azalıyor.
* Akciğer kanseri dışında başka hangi kanserlerin nedeni sigara?
Akciğer, gırtlak, mesane, sindirim sistemi kanserleri, yemek borusu, mide kanserleri... Bu kanser türlerinde Avrupa’da ve Amerika’da düşüş başladı. Kemik, kolon, beyin, lenfoma gibi kanser türlerinde ise artış var. Toplam kanserlerin Türkiye’de artış oranı aslında Amerika ve Avrupa’nın altında. Türkiye’de 2000 yılının öncesinde veri toplamadığımız için elimizde yeterli bilgiler de yok. 2001’den sonra topladığımız kanser bilgileri güvenli. Türkiye’deki verilere bakınca 2004’ten beri kanser vakalarında artış görülüyor. Ve toplumda kansere karşı daha fazla artış algısı var. “Burnundan kan geldi öldü” denilen tanısız hastalar vardı eskiden, şu anda hemen hemen tüm kanserlere tanı konuluyor. Yıllar önce eniştem lenfomadan ölmüştü, bir türlü kendisine lenfoma denememişti. Artık Türkiye’de daha kolay tanı konuluyor. Devlet hastaneleri eskiden sistemi arkadan takip ederdi, şu anda kanserde lokomotif devlet hastaneleri. Son yıllarda hızlı ve doğru tanı konulduğu için de kanser algılaması arttı. Ve çevresel nedenlerle gerçekleşen kanserler ve sigaranın yarattığı kanserler ileride olmayacak.
Ülkemizde akciğer zarı kanseri 800 kat daha fazla görülüyor
* Akciğer kanseri ortadan kalkacak mı sigara olmadığında?
Yüzde 90’dan fazlasının nedeni sigara. Sonuçta tamamen kanser ortadan kalkmaz, çünkü kanser yaşlı hücre hastalığıdır. Hücresel yaşlılıktır kanser. Bu nedenle kanser insanlık olduğu sürece olacak. 1800’lerde de kanser her geçen gün artıyor denmiş, hâlâ artıyor.
* Ama bazı kanser türleri sigara olmasa neredeyse çok az görülen kanser türleri arasına girecek...
Evet. Farklı örnekler de var bu konuda. Örneğin akciğer zarı kanseri dünya ortalamasından 800 kat fazla Türkiye’de.
* Neden?
Özel bir toprak çeşidinden oluyor bu kanser. Toprakta olan doğal maddeden oluyor. Türkiye’de 1 milyon vatandaşımız asbestle karşı karşıya kalıyor, temas ediyor. Köylerin yerlerini değiştiriyoruz. Türkiye’de erozyon var, ağaçlandırma az, alttan asbest çıkıyor, bunlar tozla insanları etkiliyor. Bu yüzden bazı köyler taşınıyor. Şu anda Tuz Köy taşındı.
Sigara kitle imha silahı gibi bu yüzyılda toplam
1 milyar kişiyi öldürecek
* Yeniden sigaraya dönersek, sigara olmasa bazı kanser türleri hiç olmayacaktı diyebilir miyiz?
Türkiye sigarayla tanışmasaydı ne olurdu? Her yıl yeni kanser tanısını konulan 150 bin kişi oluyor. 2010’da 155-156 bin beklenti var. Eğer tütün ürünleri olmasaydı bunların 90 bini olmayacaktı. Her gün 150 kanserli hasta kanser nedeniyle ölüyor Türkiye’de. Sigara öldürüyor, sigara kitle imha silahı. Bu yüzyılda sigara 1 milyar kişiyi öldürecek toplamda. Savaşlardan çok daha fazla insan ölüyor sigarayla.
* İnsanlar sigaranın zararlı olduğunu bile bile içiyor, bırakmayı deneyip de başaramayanlar da çoğunlukta. Bağımlılık tedavileri mi yetersiz?
Yaşam uzun değil. 60 yıl ortalama yaşam dersek, doğumdan sonra kalbimiz 1 milyar kere atıyor, hafızamız körleşiyor. Yakın ilişkileri alıyoruz hafızamıza, arabanın önüne atlarsan ölürsün, her gün sigara içersin 15 yıl sonra ölürsün. Türkiye’de her gün bir Boeing 737 uçağı düşecek kadar insan sigarayla ilişkin kanserlerden kaybediliyor.
Kanser olduğunu öğrenenlerin yüzde 70’i sigarayı bırakıyor, kalanı eroin bağımlısı gibi...
* Sigara yasağı sizce işe yaradı mı? Ben içmiyorum ve inanın şu anda içenler daha çok gözüme batıyor, sokaklar sigara içenler tarafından istila edilmiş durumda...
Sigara yasağıyla birlikte yeni başlayanlar azaldı ve içenlerin başkalarını zehirlemesi de azaldı. İçenlerin bırakması zor. SGK’da sigara bırakmayı geri ödeme kapsamına aldırmaya çalışıyoruz. Kanser olduğunu öğrenenlerin yüzde 70’i hemen bırakıyor. Yüzde 30’u bırakamıyor, onlar eroin bağımlısı gibi. Bu yüzden de onlar için şunu düşünmek lazım, bu insanlar bağımlı hasta, tedavi olmalılar, şeker hastasının insilüne ihtiyacı olduğu gibi. Bir kanserli hasta sigara içmeye devam ediyorsa kemoterapinin ve radyoterapinin yararı yoktur. Sigara içen bir kanser hastasına yazılacak ilk ilaç sigarayı bıraktırma ilacı olmalıdır. Biz fakir bir halkız. Evine ekmek götüremeyenler sigara içiyor, kanser olunca harcamaları devlet yapıyor. O kişi sigara içmeye devam ederek kanser ilaçları alıyorsa bu israf. 200 bin dolar kanser ilacı veriyorsunuz toplamda, ama hasta aslında bu ilaçları sigara içmeye devam ediyorsa reddediyor. İlacın parasını verseniz de sonuç değişmiyor.
Bile bile sigara içip kanser olanlara ödediğim vergilerle alınan ilaçlar haram
* Sigarayı bırakamayanlara kanser tedavisi yapılmamalı mı?
Bence insan hakları açısından yanlış olur. O kişi bence intihar ediyor. Elif Hanım siz sigara içmiyorsunuz, siz çalışıp vergi ödüyorsunuz. Sizin ödediğiniz vergilerden bile bile kanser olan insanların ilaçlarının parasının ödenmesi haksızlık değil mi size...
* Siz böyle deyince evet haksızlık derim...
Verdiğim vergilerden bile bile sigara içip kanser olan kişilere verilen ilaçları kendi adıma haram ediyorum.
2015’ten sonra Finlandiya ve İsveç ülkelerine sigara sokmayacak
* Sigara yasağının ilerisinde adım atan ülkeler var, sizce biz de o noktaya gelir miyiz?
Finlandiya ve İsveç 2015’ten sonra ülkelerine sigara girmesini yasakladı. Oralarda gençler arasında yaygınlık var. Sağlık konusunda çok hassaslar ve kesin yasak getiriyorlar. Kanada’da da böcek ilacı kullanmak yasak. Felsefi olarak baktığımızda bu dünya yalnızca insanlar için yaratılmış değil. Böceğin de, ayının da, insanın da hakkı bu dünya. İnsan olarak davranışlarımızı buna göre ayarlamalıyız.
* Ya GDO’lu ürünler?
GDO’nun insanlarda henüz bir etkisi saptanmadı. Ama sigaranın da 40 yıl önce etkisi saptanmamıştı. Ama GDO suları öldürüyor. GDO’lar böcek yaşamını yok ediyor, arılar yok oluyor. GDO alanları kendiliğinden büyüyor. Dirençli organizma bunlar. “Sineği, arıyı öldürelim ne olacak?” diyenler var ama yaşamı öldürüyorsunuz. Her şey döngü.
* Bebek mamalarında GDO tartışması var. Bazı firmalar GDO’suz ürün açıklaması yapmadı...
Ben biliyorsun çocuk hekimiyim. Bir bebek tek damla mama almadan büyürse ona verilmiş en büyük hediye olur. Bir bebeğin mamayla beslenmesi doğru değil. 6 ay mutlaka emmeli bebekler.
Özellikle emziren annelerin kız çocukları kilo problemi yaşamıyor, yaşam boyu kansere az yakalanıyor, kendilerine güvenleri fazla oluyor, zekaları daha gelişmiş oluyor, emziren anneler de kansere daha az yakalanıyor. Emzirmek hem çocukların hem de annelerin sağlığı açısından önemli. GDO var mı yok mu mamada, bunu bulmak çok zor. Bazı firmalar GDO’lu ürün kullanmayacağım diye imza atmadı söylediğin gibi, bu da kuşku yaratıyor.
Görme engelli kadınlar meme kanseri olmuyor
* Görme engelli kadınlarda meme kanseri yok. İlginç değil mi? Bebekleri karanlıkta uyumaya alıştırmak lazım. Bir şehir asla geceleri gündüz gibi olmamalı. İnsanlar yatak odalarında karanlıkta uyumalı. Şehirlerin aydınlatılması, gürültü ölçümleri çok önemli.
* Solaryum çok ciddi kanser tehlikesi içeriyor.
* Denge kurmak lazım insan hayatında. Organik beslenmek zor Türkiye’de çünkü ulaşmak zor. Her şeyi mevsiminde yiyelim diye bir şey de yok. Kış ayında Brezilya’dan muz geliyor. Kışın Antalya’da domates yetişiyor. Bence öncelikle temziliğine önem vermeli meyve ve sebzelerin ama yine tekrar ediyorum. Sigara kanserin nedenlerinde ilk sırada. Kıyaslanmayacak kadar önemli. İçmiyorsanız yediklerinize dikkat edin.
* Kanser aynı zamanda mutsuzluk hastalığı... Anksiyete ve stresin hangi genleri değiştirdiğini biliyoruz. Stresten uzaklaşmak lazım. Bu da insanın biraz da kendi elinde. (vatan)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...