15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lerle mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça, Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın önünde 'işimi geri istiyorum' sloganıyla oturma eylemine başlamıştı. Taleplerinin karşılanmaması üzerine eylemlerini açlık grevine dönüştüren ve tutuklanan eğitimciler, bugün açlık grevlerinin 160'ıncı gününde.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonrasında, mahkemenin talebiyle Gülmen ve Özakça'nın Ankara Numune Hastanesi’nde muayene edilmesi sonucu hazırlanan 28 Temmuz tarihli raporda “hayatlarını tek başlarına idame ettiremeyecekleri, ancak bunun tahliyelerini gerektirmediği” ifadeleri yer aldı. İki eğitimci, raporun çıktığı gün tutuklu bulundukları Sincan Kampus Cezaevinin hastanesine sevk edildiler.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Gülmen ve Özakça’nın tedbir talepli başvurusunu reddettiği kararında Numune Hastanesi raporuna gönderme yapılarak hükümetten, Gülmen ve Özakça’ya günlük ihtiyaçlarını karşılaması için refakatçi verilmesi talep etmişti.
Açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Gülmen ve Özakça'nın refakatçi talebi dün kabul edildi.
bianet'ten Beyza Kural'ın haberine göre, Avukat Timtik, Adalet Bakanlığı’nın 10 Ağustos’ta refakatçi onayını vermesinin ardından cezaevi savcısının da dün (14 Ağustos) izin verdiğini söyledi. Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ve Nuriye Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen bugün refakatçi olmak için Sincan Kampus Cezaevinin hastanesine gidecek.
Timtik, refakatçilerin hastaneye gittiğinde bir problem yaşanıp yaşanmayacağını bilmediklerini söyledi.
Hastane raporunun çıktığı gün hapishanedeki hastaneye götürülen Gülmen ve Özakça 24 gündür boşaltılan bir koridorda tek başlarına odalarda tutuluyordu.
Avukat Timtik, müvekkillerinin hastaneye götürülmeleriyle avukatların fiziki yardım imkanlarının da kısıtlandığını anlattı.
“Avukat görüşlerinde aramıza masa koydular. Ayağa kalkmalarına bile yardım edemiyorduk. Bu zamana dek onları tek başlarına yaşamlarını idame ettirmek zorunda bırakarak tuttular.
Temizlikleri çok önemli. Ne kadar temizlik yaptılar bilemiyorum, temizlikten ötürü enfeksiyon riski oluşmuşsa bu saate kadar oluşmuştur.
Kurul kararına, Adalet Bakanlığı’nın onayına rağmen refakatçi talebini bu kadar zaman sonra kabul ettiler. Bu, sağlıklarını gerçekten önemsemedikleri anlamına geliyor. Gözaltına alındıklarında Semih Özakça nezarethanede yüzlerce insanın kullandığı battaniyeleri yere sererek yatmıştı. ‘Sağlıklarına dikkat ediyoruz’ durumunu hiçbir zaman yaşamadık.
Adalet Bakanlığı’nın 10 Ağustos’ta onay vermesine rağmen refakatçiyi almadılar. ‘Savcı izin verecek yoksa almayız’ dediler. Savcı dün izin verdi ama bugün hastaneye gittiğimiz zaman bir problem çıkacak mı bilmiyoruz. Eğer sorun olmazsa refakatçiler 24 saat Gülmen ve Özakça ile kalacak.”
Birgün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...