Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, NATO Liderler Zirvesi'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Zaharova, açıklamalarında şunları söyledi:
- 25 Şubat’ta NATO üyesi ülkelerin liderlerinin video konferans yöntemiyle düzenledikleri toplantı gerçekleşti. Batı’nın göz yummasıyla Nazi ideolojisinin yuvasına dönüşen ‘bağımsız, barışçıl ve demokratik' Ukrayna’ya desteklerini mümkün olan her şekilde gösterdiler.
“KENARDA DURUP İZLEDİLER”
- İttifak temsilcileri ikiyüzlü bir şekilde ‘Avrupa kıtasında barışın temelinin yıkıldığını’ dile getirdiler. Bu, kimin eliyle yapıldı? ABD'nin Füze Savunma Sistemlerinin Sınırlandırılmasına İlişkin Sözleşme’den çekilmesine sessiz kalanlar NATO ülkeleri değil miydi? Washington'un Orta ve Kısa Menzilli Füzeler Anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesini, kenarda durup izlediler.
- ABD'nin askeri faaliyetleri kontrol etmek için etkili bir mekanizma olan Açık Semalar Antlaşması'na katılmayı reddetmesine izin verdiler. Yugoslavya’nın bombalanmasında, Libya’ya saldırıda ve Irak’ın işgalinde yer alanlar NATO müttefikleri değil miydi? Afganistan’ı tamamen çökme noktasına getirip oradan kaçtıklarında milyarlarca dolar değerinde silahlar bıraktılar.
- Rusya’yı Ukrayna’yı silahlardan arındırma operasyonundan sorumlu tutmadan önce, Kuzey Atlantik bloğu ülkeleri askeri maceralarının yanı sıra, Kiev rejimini Donbas sorununu barışçıl bir şekilde çözmeye teşvik etmedeki eylemsizliklerinin hesabını vermelidir. 8 yıl boyunca Batı ülkeleri, Ukrayna’nın Güneydoğusunda binlerce sivilin katledilmesini ve istismar edilmesini kayıtsızca izleyerek, aslında Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetleri sakinlerinin bu süre içinde uğradığı soykırımın suç ortağı oldular. NATO’nun hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere Ukrayna’ya silah tedarik etmeye devam etme niyeti, ABD ve müttefiklerinin bu ülkedeki kriz durumunu çözmekle ilgilenmediklerini gösteriyor.
“NATO’NUN SADECE BİR SAVUNMA BLOĞU OLDUĞU İDDİALARI GARİP GÖRÜNÜYOR”
- Yalan ve dezenformasyon, daha 1990’ların başında NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğini beyan eden kolektif Batı için alışılmış bir araç haline geldi. O zamandan beri, ittifaka 14 ülke dahil oldu. İttifak ülkelerinin birlikleri sınırlarımıza yaklaşarak stratejik tesislerimize tehdit oluşturdu. Rusya’nın NATO’ya yönelik ‘hayali tehdidine' yanıt olarak ittifak, karada, denizde ve havada müdahale kuvvetleri konuşlandırarak savunma planlarını uygulamaya koydu. NATO Genel Sekreteri J. Stoltenberg’e göre, 100’den fazla uçak ve üç uçak gemisi de dahil olmak üzere 120 gemi, Barents’ten Akdeniz’e kadar yüksek alarmda. Bu çerçevede, NATO’nun sadece bir savunma bloğu olduğu iddiaları en azından garip görünüyor.
“ÜLKEMİZE YÖNELİK ÇATIŞMACI HEDEFİ GÖRMEZDEN GELEMEYİZ”
-Aynı zamanda Rusya’nın ülkemiz için güvenlik garantileri konusunda diyalog başlatma, kendi topraklarımızdaki savunma kabiliyetini güçlendirme girişimleri ittifak tarafından saldırgan bir davranış olarak algılanıyor. Rusya, 1997 tarihli Rusya-NATO Kuruluş Senedini defalarca ihlal etmekle suçlanıyor. Aksine ittifak, birliklerini ve altyapısını sınırlarımızın yakınına doğru genişletiyor. Ülkemize komşu devletlerin askeri gelişimini, kaynaklarını Rusya’yı kontrol altına almaya yönelik planlar geliştirmek için kullanıyor. Ülkemize yönelik böyle bir çatışmacı hedefi görmezden gelemeyiz. Özellikle önemli güvenlik endişelerimizin yanıtsız kaldığı bir durumda.
- NATO ülkelerinin müzakerelerden uzak durduğu koşullarda, eşit ve bölünmez güvenlik ilkesi temelinde Avrupa’daki güvenliğin gerçek anlamda güçlendirilmesi konusundaki isteksizlikleri karşısında, bizi saldırganlıkla suçlama girişimlerini temelsiz buluyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...