Boşandığı eşi Yalçın Özalpay tarafından şiddet gördüğü ve ölümle tehdit edildiği için 23 kez savcılığa suç duyurusunda bulunan, "Ölünce mi sesimi duyacaksınız?" yazılı son dilekçesi çantasındayken öldürülen Ayşe Tuba Arslan'ın cinayeti hakkındaki ilk duruşma bugün görüldü.
Özalpay’ın tutuklu yargılandığı dava öncesi Arslan’ın avukatları ve çeşitli kadın hakları platformları basın açıklaması gerçekleştirmek üzere toplandı. Polis tarafından adliye B Kapısına yönlendirilen yaklaşık 100 kadın, burada açıklama yapmak istemedikleri tüm açıklamaların A Kapısında olduğunu belirtti. Ardından polis ekiplerince bariyerlerle kapatılan adliye önüne gitmeye çalışan kadınlar, burada ekiplerle kısa süreli gerginlik yaşadı. Daha sonra bariyerlerin açılmasıyla geçen kadınlar, basın açıklaması gerçekleştirdi.
‘Tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan yargılanan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Özalpay, Ayşe Tuba Arslan’ın evliyken kendisini aldattığını öne sürdü.
Katil zanlısı Özalpay, “25 senelik evliliğimizde mutlu bir hayatımız vardı. Şimdiye kadar kendisine hiçbir kötülük yapmadım. 2018 yılında Ayşe Tuba 1 haftalığına tatile gitti. Dönerken çelişkili bilgiler vermesi beni huzursuz etti. Ben de Ayşe’nin kullandığı benim adıma olan telefon kayıtlarını geçmişe dönük olarak çıkardım. Daha sonra benden habersiz bir ev tuttuğunu, burayı döşediğini ve başka insanlarla burada görüşerek beni aldattığını anladım. Her araştırmamızda öğrendiklerimiz karşısında dağıldık. Babasına ‘evde fuhuş yapıyor’ dedim. O da ‘bastır o zaman evi’ dedi. Ayşe bana saldırmaya başladı ve hep ben saldırıyormuşum gibi benden şikayetçi oldu. Arkadaşlarına ‘bana iftira atıyorlar’ demiş. Boşandıktan sonra çocuklarımla burayı terk etmek istedik. Ayşe’nin görüştüğü kişiler beni arayıp ‘seni öldürürüz’ dediler. Başka biriyle daha ilişkisi olduğunu öğrendim. Bu nedenle de evde çok tartışmalar yaşadık. Bizim yüzümüze bakacak hali kalmadığı için evi terk ederek, aynı mahallede hatta 50 metre ilerimizde kendine ev kiraladı. Sonra boşanma davası açtığını öğrendik ki eğer o açmasaydı, davayı ben açacaktım. 2019 yılının mayıs ayında resmen boşandık. Bu süreden sonra ben herhangi bir saldırıda bulunmadım. Ancak ailesi beni sürekli tehdit etti” dedi.
Ayşe Tuba Arslan’ı satırla öldürdüğü günü anlatan Özalpay, “Olay günü de caddede karşılaştık. Benim yüzüme tükürdü ve hakaretler etti. Ben ayağına vurduğumu hatırlıyorum. Sonrasında anlık cinnet getirdim. Kaç defa vurduğumu hatırlamıyorum. Taksi şoförlüğü yapıyordum. Elimdeki satır Kurban Bayramından beri aracımdaydı, eve çıkarmak için yanıma almıştım. Herhangi bir öldürme kastım yoktu. Yanımda bulunan bıçağı ise Ayşe Tuba’nın ailesi ve yakınları beni tehdit ettiği için kendimi korumak için yanımda taşıyordum” diye konuştu.
Katil zanlısı Yalçın Özalpay’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti, tanık ifadelerine geçti. Öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, katil zanlısı Özalpay’ın kızını karalamak için hikaye uydurduğunu anlatarak, “Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş. Kızım kocasından korkuyordu. Kızım ayrı eve çıktıktan sonra sanık kızıma hakaret ediyordu, pompalı ‘tüfek alıp seni öldüreceğim’ diyordu. Kızım sanığı şikayet etmekten yoruldu. Kızım yanıma geldiğinde bacağında morluklar vardı, kızımı dövmüş. Kızımın namusuna kefilim öyle birisi değil. Kızımı sürekli taksiyle takip ettiriyordu. Kızım öldürülmeden bir gün önce önüne çıkıp yine tehdit etmiş. Bunu bana akşamında kızım anlattı. Ben evliyken onlara çok destek olmaya çalıştım, buna rağmen kızımı öldürdü. Kızım eşinden korkuyordu. Evden ayrıldığında 1 yıl kızımı işe götürüp, getirdim” dedi.
Tanık olarak ifadesi alınan Yalçın Özalpay ve Ayşe Tuba Arslan’ın oğlu Yiğitalp Özalpay (24), duruşmada ne söyleyeceğini bilemediğini ve ölenin annesi, öldürenin ise babası olduğunu ifade ederek, “Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam. Annem benden akıllı telefon istemişti ben de ona taksitle telefon aldım. O zamanlar annem ve babam arasında sorun yoktu. 3-4 sene önce annemin sosyal medyadan başkalarıyla mesajlaştığını gördüm. Takipçi sayısı benden fazlaydı. Takipçileriyle duygusal olarak konuştuğunu gördüm. Ben annemi binlerce kez uyardım. Olay gününde Kütahya’daydım. 2018’de annem Kumla’ya tatile gitmişti. Annem oradan geldiğinde evde babam ile tartışıyorlardı. Geç saatlere kadar annem ve babam tartıştı. Bu olaydan sonra en fazla 1 hafta birlikte yaşadık. Sonra annem karşımızdan ev tuttu. Ben annemden babamın kendisini tehdit ettiğini duymadım. Ben Eskişehir’de olmadığım için şiddet gösterdiğini bilmiyorum. Şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti sanık Özalpay’ın tutukluluk haline devam kararı verirken, durumları 17 Nisan’a erteledi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...