TBMM'de 'rakı festivali' tartışması 

CHP'li Özel ise, "İnsanlar ‘rakı’ demeye korkacaklarsa, sizin yaptığınız iş yaşam biçimine müdahaledir" dedi.

Soylu, TBMM Genel Kurulunda, Sağlık, Çevre ve Şehircilik ile İçişleri bakanlıklarının bütçelerinin görüşmelerine sırasında, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, Adana Valiliği tarafından, hafta sonu düzenlenmesi planlanan 'Kebap ve Şalgam Festivali'nin neden iptal edildiğine ilişkin sorusu üzerine söz aldı.

Adana'da şu anda 'Kebap ve Şalgam Festivali' diye bir festivalin söz konusu olmadığını söyleyen Soylu, 2015 ve 2019 yıllarına ait gazete kupürlerini gösterdi. Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bahsettiğiniz festival bu olsa gerek: Adana Dünya Rakı Festivali. Bu konuda Valiliğin bu festivale yönelik bir yasağı söz konusu. Zannediyorum rakı festivaline yasağı koyduktan sonra meseleyi, kebap ve şalgam festivaline döndürmüş olabilirler. Kısa bir süre önce Adana'da, Türkiye'den herkesin katıldığı, bir kültür durağı olan, 'Adana Lezzet Festivali' düzenlendi. Zannediyorum bilgide eksiklik söz konusu. Eğer bahsedilen rakı festivali ise bu rakı festivaline Adana Valiliği geçen yıl da bu yıl da yasak koydu. Ne geleneklerimizde ne de herhangi bir durumla bu, örtüşebilir değildir" 

'O sözlerimin arkasındayım'

HDP Muş Milletvekili Mensur Işık'ın, kendisinin DP Genel Başkanı olduğu dönemde söylediği "Kürt sorunu çözülmeden yeni bir anayasa yapmak mümkün değildir." ifadesine ilişkin Soylu, şunları kaydetti:

"Ben 10,5 yıl önce Demokrat Partiliydim. Ben o sözleri söyledim ama onların öncesi var. Ben o sözleri bugün de söylüyorum. Neden söylüyorum? Çukur barikat olaylarıyla, 15 Temmuz'la niçin karşılaşmışsak o gün de biz güzel cumhuriyetimizi kurup, birlik ve beraberlik içinde olduktan sonra bu sürecin tamamıyla karşılaştık. Eğer biz bu süreci iyi anlayamazsak gelecek nesillerimize iyi anlatamazsak bundan sonra da aynı işlerle karşılaşabiliriz diye bunu defalarca ifade ettim, anlattım ve o sözlerimin arkasındayım."

HDP'li vekillerin 'Bu devlet katliam yaptı' sözlerine de tepki gösteren Soylu, "Çukur ve barikat olayları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan vatandaşlarımızın da nefretini kazanan olaylardır. Biliyoruz ki orada yaşayan insanlar, çukur barikat olaylarından dolayı, PKK'ya çok büyük ceza kesmişlerdir." diye konuştu.  

"Çukur barikat olaylarını devlete yıkmak, PKK'nın uzun zamandır sözde 'Serhildan' diye yapmaya çalıştığı ve bu ülkede Kürt kardeşlerimize yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisini devlete yıkarak bir meşruiyet sağlanmasını doğru buluyor değiliz." diyen Soylu, bunun yanlış olduğunu ifade etti. 

Soylu'dan HDP'li vekillere: Bu performansınız PKK tarafından kabul görmez

İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devletin orada bütün anlayışıyla birlikte yapmaya çalıştığı hassasiyeti ve 'Orada şunlar öldü, bunlar öldürüldü...' Devletin hiçbir insanı, görevlisi, kendisi suça girmediği halde devletin adına ve devletin kararıyla böyle bir şey gerçekleştiremez. Kendi başına bir hata yapabilir ama bunun dışında bizim böyle topyekun bir katliamla Türkiye'yi böyle bir anlayışla karşı karşıya bırakmayı kabul edebilmemiz mümkün değildir. İster kızın ister kımayın, bu performansınız PKK tarafından kabul görmez. Biraz daha artırın performansınızı."

Özel: İçmeyene de laf söylemeyiz, içene de söylemeyiz

CHP Grup Başkanvekili Özel, bu festivalde bugüne kadar hiçbir olumsuz mesele yaşanmadığını öne sürerek, "Adı 2015'ten beri Şalgam ve Kebap Festivali olarak anılıyorken siz bunu rakı festivali olarak nitelendirerek ne yapmaya çalışıyorsunuz bilmiyorum." diye konuştu.

Özel, söz konusu uygulamanın, insanların yaşam biçimine müdahale olduğunu söyleyen Özel, bunu sonuna kadar reddettiklerini dile getirdi.

Özel'in ifadeleri şöyle:

"Anadolu’da IŞİD’in dayattığı gibi bir yaşam tarzı yoktur. Anadolu’da komşusunun yaşam tarzına, giyimine, yediğine içtiğine karışmayan, yasını da iyi gününü de paylaşan, kendi içtiği iki duble rakıyı günah saymayan, yılbaşında oynadığı tombalayı kumar saymayan, bambaşka bir Anadolu müslümanlığı anlayışı da vardır, bunların hiçbirini yapmayan daha muhafazakar yaklaşanlar da vardır. Biz devletin bakanının veya milletvekillerinin bir tek, 'Geçmişimizde o yok, geçmişimizde bu yok'. İçmeyene de laf söylemeyiz, içene de söylemeyiz. Görevini aksatmadan, başkasının özgürlük alanına karışmadan, başkasının yaşam biçimini etkilemeden, her türlü özgürlüğün arkasındayız. Bir yerlerde insanlar ‘rakı’ demeye korkacaklarsa, sizin yaptığınız iş yaşam biçimine müdahaledir, bunu sonuna kadar da reddediyorum."