Başaran, tüketicilerin, H1N1 virüsünden (domuz gribi) korunmak için başta mandalina olmak üzere narenciye ürünlerine taleplerinin yoğunlaştırdığını söyledi.
Bu ürünleri tüketiciye sunan bazı kişilerin de “fırsat bu fırsat” diyerek dizginleyemedikleri para kazanma hırsıyla mandalinanın olgunlaşmışını da olgunlaşmamışını da hasat ederek tüketime sunduklarını öne süren Başaran, “Hatta olgunlaşmamış yeşil mandalinaların kabuklarını da turuncuya boyayarak tüketiciyi aldatmaya yöneldiler” iddiasında bulundu.
Başaran, gıdalara katılan, meyve ve sebzelere zehirli nitelikteki bu maddelerle müdahale edenlerin yarattığı risklere dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Bu tür maddeler, bünyesi gribal ya da solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle güçsüz düşmüş kişiler üzerinde etkilerini normal kişilere göre daha fazla gösterebilmekte, hatta öldürücü nitelik bile taşıyabilmektedir. Bu tür olumsuzluklarla karşı karşıya kalmamak isteyen tüketicilerin ilk yapacakları şey, daha alırken meyve ve sebzelere dikkat etmeleridir.
Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması durumunda tüketiciler, bu boyalı ürünleri bulundukları yerin tarım müdürlükleri ya da resmi-özel kurumlarda tahlil ettirmeli, yasalara aykırılığı tespit ettirmelidirler. Ardından da cumhuriyet başsavcılığına verecekleri dilekçeyle şikayetçi olmalı, yasal yollara başvurmalıdır.”