Türk, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Almanya’daki yangın nedeniyle ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi. Türk, olayın ciddi bir şekilde araştırılması, kundaklama olayının olup olmadığının ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
Türban nedeniyle Türkiye’nin hassas bir süreç yaşadığını belirten Türk, türbanı bir inanç özgürlük, bir hak olarak gördükleri için anayasa değişikliği teklifine olumlu oy verdiklerini bildirdi.
Türk, anayasa değişikliğinde perde arkasında olanları eleştirdiklerini ifade ederek, "Anayasaya bir fıkra eklenmesi, ekleyenlerin özgürlükçü demokrasi için yaptığı çalışma olduğunu göstermez. Türbancılarla urgancılar bir araya geldiler; demokrasiyi hiçleştiren bir duruş bir mantık ortaya koydular. Hükümete sesleniyorum, eğer özgürlükçü mantığa sahipseniz gelin demokratik, özgür bir Anayasa oluşturmak için konsensüs oluşturalım" diye konuştu.
Yüksek Öğretim Kanununun ek 17. maddesini değiştirme konusunda Mecliste grubu bulunan 4 partinin bir araya gelerek çalışma yapmasını öneren Ahmet Türk, şunları söyledi:
"Bir araya gelelim, Türkiye’nin sancılı sürece girmesinin önünü keselim. Hükümetin beyninde inanç özgürlüğü yok; siyasi rant olarak gördüğü için türbanı gündeme getiriyor. Türkiye’de farklı mezhep, farklı kültürler var. Bütün bunların önünü açacak demokratik süreci başlatalım.
Türkiye’deki Alevi yurttaşlar, inanç özgürlüğünden yoksundur. Bu, özgürlükçü mantık değil, sadece halkı aldatmaya yönelik mantığın bir ifadesidir."
"DANIŞMA KURULUNDA KARŞI DURUŞ GÖSTERECEĞİZ"
Türk, toplumsal uzlaşıyı sağlayacak süreç için DTP’nin hazır olduğunu belirterek, grup olarak özgürlükler konusundaki niyetlerinin "Çok açık" olduklarını söyledi.
Anayasa değişikliği konusunda CHP, MHP ve grubu bulunmayan diğer partilerle görüşüldüğünü, DTP’nin görüşünün alınmadığını belirten Türk, "Sayın Başbakan, halkın iradesiyle seçilen, 2 milyon oy alan bir misyon olan partiyi dışlayarak, ötekileştirerek nasıl demokratik bir gelecek yaratabilirsiniz?" dedi.
Türk, bundan sonra düzenlenecek Danışma Kurulu Toplantılarında karşı duruş göstereceklerini bildirerek, bundan böyle Meclisin çalışma takviminin Genel Kurulda tartışılarak karar verileceğini söyledi.
Ahmet Türk, her türlü ortamı sağlamalarına rağmen DTP ile görüşülmediğini, diyalog ve uzlaşmaya DTP’nin dahil edilmediğini, bunun üzerine "Danışma Kurulunda karşı duruş" kararı aldıklarını belirtti.
KASRİK BELDESİNDE YAPILAN YÜRÜYÜŞ...
DTP Grup Başkanı Türk, Şırnak’ın Kasrik beldesinde yaptıkları yürüyüşte barış mesajı verdiklerini, sorunların bu ülkede çözülebileceğini dile getirdiklerini anlattı.
Yürüyüşe destek verenleri kutlayan Türk, şöyle devam etti:
"Onların desteği bizim onurumuzdur. Bizlere verilen onur doğrultusunda siyaset yaptığımızı unutmayalım. Herkes, operasyonlara kilitlenmiş; kaç uçak, kaç bomba... Operasyon yapar, yüzlerce insan öldürebilirsiniz.
Kimse, ’Bu bombalar sorunu çözer mi, Kürt sorununu ortadan kaldırır mı?’ konusunu tartışmıyor. Bizce çok basit, çözülmesi zor olmayan bir sorunu, çözümsüzlüğe zorlayan bir siyaset mantığını görmek istemiyoruz. Halkın, bu politikalara tahammülü yok. Bu politikalar Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü pekiştirmez. Sevgi ve hoşgörüyle birliği sağlayabiliriz." Türk, Barış Meclisi toplantısında dile getirilen görüşleri benimsediklerini, bu görüşlere Başbakan Erdoğan’ın da destek vermesi gerektiğini söyledi.
"EKONOMİK KRİZİN NEDENLERİ..."
Dünyanın ekonomik kriz sürecine girdiğini, Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin halktan gizlendiğini dile getiren Türk, "Ekonomik krizin nedenleri çok açık. Her kalkan uçak, her bombalanan dağ, taş için milyonlarca para harcanıyor. Bu para, yoksulun sırtından, emeğinden kesiliyor. Operasyonlar için Başbakanlık Fonundan, Genel Bütçeden ne kadar para harcandı? Kimse bunu tartışma cesareti göstermiyor. Bu dar mantığı aşacak olgunluğu göstermezsek, Türkiye’yi felaketler eşiğine kendimiz atarız" diye konuştu.
Ahmet Türk, Tuzla işçileri sendika yetkililerinin DTP Grubunu ziyaret ettiklerini belirterek, işçi ölümlerinin nedenlerinin araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını isteyeceklerini söyledi.
Milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...