Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye’de gerçekleştirdiği temaslarda gazetecilere özgürlük sağlanması ve bağımsız medyanın gelişmesi çağrısında bulundu.
IPI, Türkiye’ye düzenlediği üst düzey ziyaretin son gününde, İstanbul’da basın toplantısı düzenledi.
İstanbul, Taksim’de önceki gün gerçekleşen toplantıya, IPI Yönetim Kurulu Başkanı Markus Spillman, IPI üyesi ve BBC İskoçya Eski Yazı İşleri Müdürü Sandy Bremner, IPI Direktörü Barbara Trionfi, IPI Türkiye Savunu Koordinatörü Caroline Stockford, Helsingin Sanomat Vakfı Temsilcisi Sanna Pekkonen ve IPI Türkiye Temsilcisi, Gazeteci Kadri Gürsel katıldı.
Bianet’te yer alan habere göre toplantıda Türkiye’de medyaya uygulanan baskılar ve Türkiye medyasının gelişiminde ileriye dönük başlıca endişe ve sorunlar ele alındı.
BASKILAR DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA ZİRVEYE ULAŞTI
IPI Heyeti Türkiye ziyaretinde, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının temsilcileri, CHP ve HDP liderleri, yabancı diplomatlar ve gazeteciler ile bir araya geldi. IPI’nın Cumhurbaşkanlığı Ofisi ve AKP yetkilileri ile görüşme talepleri ise olumsuz sonuçlandı.
Üç gün süren görüşmelerin sonucunda yayımlanan bildiride Türkiye’deki ifade özgürlüğünün durumu irdelendi.
IPI, vardıkları sonucu “elim” olarak nitelerken, medyaya yapılan baskının 2016’daki darbe girişiminden sonra tavan yaptığını belirtti. IPI verilerine göre darbe girişiminden sonra 170’e yakın medya kuruluşu kapatıldı, yüzlerce gazeteci cezai kovuşturmalara tabi tutuldu.
IPI verilerine göre "162 gazeteci hapiste. Bunların 33’ü darbe girişiminden önce, 129’u ise darbe girişiminden sonra cezaevine gönderildi. 70 gazete (16 tanesi ileride tekrar açıldı), 6 haber ajansı, 24 radyo istasyonu, 17 televizyon kanalı ve 20 dergi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatıldı. Gazetecilere verilen toplam ceza süresi yaklaşık 430 yıl ediyor. Toplam 206 gazeteci bir şekilde kovuşturmaya tabi tutuldu.”
AİHM’NİN KARARLARI DİKKATE ALINMALI
IPI heyeti, hükümet temsilcileri ile yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hükümlerinin bağlayıcılığı gibi uluslararası insan hakları mekanizmalarının değerlerine dair güvence aldığını belirtti.
Heyet, Adalet Bakanlığının üst düzey yetkilileri ile görüşüldüğünü, özellikle AİHM’nin son dönemdeki kararlarının yerel mahkemeler tarafından dikkate alınacağını ve ülkedeki benzer davalarda örnek teşkil edeceğini görüştüklerini ifade etti.
IPI Yönetim Kurulu Başkanı Markus Spillmann, darbe girişiminden sonra zorlu bir sürecin yaşandığını ve Türkiye’de güvenliğin sağlanması adına bazı önlemlerin alınması gerektiğini anladıklarını vurguladı ve şunları kaydetti:
“Ancak, Türkiye’ye uluslararası taahhüt ve yükümlülüklerini bir kez daha hatırlatmak ve özgür bir basın sahnesinin oluşabilmesi için gerekli koşulların sağlanması gereğini yinelemek istiyoruz. Türkiye halkı, özgür ve işleyen bir medya ortamından ve bilginin ülke içinde serbest dolaşımından fazlasıyla faydalanacaktır.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...