Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Bakanlığının 2020 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
Turhan, ulaşım ve iletişim yatırımlarının ve çalışmalarının lüks değil elzem olduğunun herkesin kabul ettiği gerçek olduğunu söyledi.
Ulaştırma altyapısı ve bilgi iletişim sektörünün, dünyanın nabzı olduğunu dile getiren Turhan, bugün dünya düzeninin, ulaştırma ve haberleşme sektörlerinin sunduğu imkanlar etrafında şekillendiğini ifade etti.
Yine değişmesi öngörülen güç dengelerinin de bu sektörlerin gelişimine paralel olarak şekilleneceğini belirten Turhan, şöyle konuştu:
"Dünya ticaret hareketliliğinin batıdan doğuya doğru ilerlediği dönemde özellikle doğudaki ülkelerin, ulaşım alt yapısına yönelik hamlelerini, birbiriyle bağlantılı şekilde gerçekleştiriyor olmaları, elbette tesadüf değildir. Önümüzdeki yarım asrı şekillendirmesi beklenen Kuşak ve Yol Projesi bunun en somut örneğidir. Ülkemiz proje kapsamındaki orta koridorun, en kritik noktalarından birinde yer almaktadır. Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli şey ise üretim meselesidir. Gelişmeyi, kalkınmayı daimi kılan üretimdir. Üretimin olduğu her yerde de ulaşım ve iletişim sisteminin sağlıklı işlemesi zaruridir. Sağlıklı işleyiş ise günü kurtarma amaçlı değil gelecek vizyonunu içine alan hamleleri zorunlu kılar. Her dönemde o günün nabzını tutabilmek ancak dinamik hedeflerle mümkün olabilir. Son 17 yılda bu şiarla hareket edilmiştir. Yani üretimin, kalkınma hamlelerinin önü bu şekilde açılmıştır."
Turhan, başlatılan yerli ve milli üretim hamlelerinin, ulaşım ve iletişim alt yapı çalışmalarının en önemli meyveleri olduğuna dikkati çekerek, bu meyvelerin, gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli miraslar arasında yer aldığını bildirdi.
Çalışmaya, taş üstüne taş koymaya, yeni hamleler, yeni projeler üretmeye, kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan Turhan, "Coğrafi avantajımızdan en iyi şekilde faydalanarak modlar arası ve çok modlu uygulamaların geliştirilmesi, demir yolu ve deniz yolu taşıma paylarının arttırılması, hızlı, esnek, emniyetli, güvenilir ve entegre ulaştırma sisteminin tahkim edilmesiyle lojistik maliyetlerin düşürülmesi, ticaretin kolaylaştırılması ve ülkemizin rekabet gücünün artırılması her daim temel amacımız olacaktır." diye konuştu.
"Yatırımlar sayesinde 12,7 milyar dolar tasarruf elde edildi"
Yatırım harcamalarında yüzde 62'lik payla kara yolunun birinci sırada yer aldığını ifade eden Turhan, yatırımların daha hızlı tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulabilmesinin önemine işaret etti.
Turhan, 198,5 milyar liralık kamu-özel iş birliği (KÖİ) projesini başlattıklarını bildirerek, söz konusu yatırımların yüzde 77'sinin tamamlandığını, yapımı devam eden KÖİ projeleriyle 45,5 milyar liralık daha yatırımın ülkeye kazandırılacağını kaydetti.
Bakanlığın yatırım portföyünde KÖİ projeleri hariç var olan 495 ana projenin büyüklüğünün 505 milyar lira olduğunu, bunun 237,5 milyar liralık kısmının gerçekleştirildiğini ifade eden Turhan, "Gerek ulaşım yatırımları gerekse gelişen ekonomimizin diğer paydaşları sayesinde satın alma gücü paritesi açısından ülkemiz dünyanın en büyük 13. ekonomisi haline geldi. Türkiye sadece coğrafi değil tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik avantajlarıyla da dünyanın en kıymetli bölgelerinden biri üzerinde yer alıyor." diye konuştu.
Yaşanan coğrafyada 1 milyar 590 milyon insanın yaşadığı, 39 trilyon 300 milyar dolar Gayrisafi Milli Hasılaya sahip, 7,6 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye ulaşabildiğini dile getiren Turhan, bakanlık ile bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının 2003-2018 yıllarında devlet bütçesi ve KÖİ ile yapılan yatırımlarının toplam tutarının 148 milyar dolar olduğunu söyledi.
Turhan, yapılan yatırımların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla etkisinin 290 milyar dolar, üretim etkisinin 629 milyar dolar ve istihdam etkisinin ise yıllık ortalama 602 bin kişi olarak ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Yatırımlar sayesinde ülkemizin hem beşeri hem de maddi kaynaklarının verimli kullanılması sonucu sadece 2018 yılında 12,7 milyar dolar tasarruf elde edildi." dedi.
"Kara yolu ulaşımının kalitesini arttırmak için çalışıyoruz"
Türkiye'de gelecek 20 yıl içinde AB ortalaması olan 480 otomobil/1000 kişilik otomobil sahiplik düzeyine ulaşacağının öngörüldüğüne işaret eden Turhan, bu düzeyin gerektirdiği kara yolu altyapısı gelişiminin artarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Turhan, 2003'te 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol ağını, 27 bin 123 kilometreye çıkardıklarını belirterek, "Böylece trafik güvenliğini arttırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdük, taşıt işletme giderlerinde tasarruf sağladık, seyahat konforunu arttırdık, süresini kısalttık, ortalama hız 88 kilometreye çıktı. Trafik akışının yoğunlaştığı doğu-batı koridorlarının yüzde 90'ını ve kuzey-güney koridorlarının da yüzde 86'sını tamamlayarak yol standartlarını yükselttik." ifadelerini kullandı.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası 2017-2018 Türkiye Değerlendirme Raporunda, iki şehir merkezi arasında seyahat süresindeki 1 saatlik azalmanın, şehirler arasında ikili ticareti yaklaşık yüzde 6, yeni ticari bağlantı kurma olasılığını yüzde 7, istihdamı binde 6 oranında artırdığını ortaya konulduğunu anlatan Turhan, iki şehir arasındaki yurt içi ticaretin kara yollarına yapılan yıllık yatırımın yüzde 18'i kadar arttığını kaydetti.
Son 17 yılda tünel uzunluğunu 9 kat, köprü ve viyadük uzunluğunu ise 2 kat arttırdıklarını bildiren Turhan, kara yolu ulaşımının kalitesini arttırmak için yol iyileştirme çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Ülkenin gelişmesiyle artan trafik yoğunluğunu aşmak üzere oluşturdukları projelerden ilk etapta planladıkları 815 kilometrelik kısımla trafiğin yoğunlaştığı bölgelere çözüm üreterek vatandaşlara güvenli ve kaliteli ulaşım sağlamayı hedeflediklerine dikkati çeken Turhan, şöyle devam etti:
"Ülkemizdeki sanayi ve ticaretin yüzde 60'ından fazlasının gerçekleştiği Marmara Bölgesi'nde bu hacme uygun ulaşım alt yapısı için Marmara Otoyol Ringi'ni yapıyoruz. Hem İstanbul'un giriş ve çıkışlarını rahatlatacak otoyol projeleri hem de iki kıta arasında alternatif sağlayacak 1915 Çanakkale Köprüsü ile bölgesel çevre yolu oluşturuyoruz. 426 kilometre uzunluğundaki, üzerinde Osmangazi Köprüsü'nün de yer aldığı Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun tamamını 4 Ağustos'ta hizmete sunduk. İstanbul-İzmir Otoyolu gerçekleşmemiş olsaydı devlet yolu güzergahı kapasitesini doldurmuş olduğundan trafik akımı kesintileri hariç seyahat hızı saatte 40 kilometrenin altına düşecek, seyahat süresi ise 8-8,5 saatten 11-12 saate çıkacaktı."
Bakan Turhan, iki kıtaya yayılan topraklarda İstanbul Boğazı kara yolu geçişine alternatif oluşturacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hizmete girmesiyle Gelibolu'dan Lapseki'ye feribotla geçme süresinin 6,5 dakikaya düşeceğini dile getirdi.
"Avrasya Tüneli'nden araç geçişi 48 milyonu geçti"
Kamu Özel İş birliği projesi olan Avrasya Tüneli'nin, Marmaray'dan sonra İstanbul Boğazı'na deniz altında yapılan ikinci geçiş olduğunu ifade eden Turhan, tünelle Kazlıçeşme-Göztepe arası seyahat süresinin 100 dakikadan 15 dakikaya indiğini anımsattı.
Projeyle sağlanan yakıt ve zaman tasarrufu yanında çevreyi korumasının etkisiyle ülkenin prestij projelerinden birisi olduğunu anlatan Turhan, "Açıldığı günden bugüne 48 milyonu aşan geçişin yapıldığı Avrasya Tüneli, açıldığından bugüne kadar Türkiye'ye 2,5 milyar lira katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.
Turhan, kıtaları bağlayan bir diğer projenin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"İstanbullular projemizin de olumlu etkisini yaşayarak gördü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden önce 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde pik saatlerde hız saatte 5-10 kilometreye düşerken günlük ortalama hız ise ancak saatte 30 kilometreye ulaşabiliyordu. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden sonra hız saatte 50 kilometreye yükseldi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün hizmete girmesiyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde pik saatlerde 40 kilometre olan ortalama hız 70 kilometreye yükseldi. Yatırımlarımız insanlarımızın hayatını kolaylaştırmanın yanında girişimcilerin tercihlerini de etkiliyor. Bunun en somut örneklerini yakın zamanda yaşadık."
"Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı yüzde 68 azaldı"
Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki yol ağında artan hareketliliğe rağmen trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısında, kaza yeri ölümlerine göre yüzde 68'lik azalma sağlandığını dile getiren Turhan, bu azalmanın başlıca sebeplerinin bölünmüş yolların yapılması, yatay ve düşey işaretlemelerin yaygınlaştırılması, akıllı ulaşım sistemlerinin tesis edilmesi gibi çalışmaları olduğunu kaydetti.
Yolların akıllanmasının çağın gerektirdiği öncelikler arasında yer aldığını anlatan Turhan, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) üzerinde önemle durduklarını bildirdi.
Turhan, Türkiye'de ilk defa 505 kilometre uzunluğundaki güzergahta akıllı ulaşım alt yapısını tamamladıklarını vurgulayarak, "Hedefimiz 5 aşamada 5 bin 406 kilometre yolda alt yapıyı oluşturmak. Alt yapısı tamamlanan 505 kilometre uzunluğundaki yolun mimari tasarımını da bitiriyoruz. Önümüzdeki yıl yapımına başlayarak ülkemizin ilk akıllı yolunu da tesis etmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
"Yolcu taşıma sistemine taşımacı firmaların yüzde 90'ı entegre oldu"
Karayolları Genel Müdürlüğünün kar ve buzla mücadele kapsamında 400 bin ton tuz, 382 bin metreküp agrega, 54 ton üre, 3 bin ton kimyasal buz çözücü malzeme depoladığını anımsatan Turhan, "Ayrıca, karın yola inmesini önlemesi açısından büyük faydaları olan Kar Siperi uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. 2003'te devlet ve il yollarında toplam 63 kilometre uzunluğunda kar siperi mevcutken, bugün 681 kilometre kar siperine ulaştık." dedi.
Turhan, kara yollarında denetim faaliyetlerinin de tüm hızıyla sürdüğüne dikkati çekerek, bakanlığın Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi ile karayolu yolcu ve yük taşımalarının etkin denetimini, mali takibini, gerçek istatistikler ile sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin hayata geçirilmesini hedeflediklerini kaydetti.
Bu yılın başında hizmete giren yolcu taşıma sistemiyle taşımacı firmaların yüzde 90'ına yakınının sisteme entegre olduğunu anlatan Turhan, yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 95'in üzerine çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.
Sisteme girilen sefer sayısının 5 milyon 350 bini, yolcu bilgisinin ise 82 milyonu geçtiğini vurgulayan Turhan, "Bu sistemin yük taşımalarıyla ilgili modülünün kullanımı 2020'de başlayacak." diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |