Adadaki BM Barış Gücü'nün görev süresini de uzatan tasarıya Türkiye tepki gösterdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Kıbrıslı Türk ve Rum liderler Mustafa Akıncı ile Nicos Anastasiadis'i yeniden müzakere masasına oturmaya çağıran karar tasarısını oy birliğiyle kabul etti.
İngiltere'nin hazırladığı tasarıda liderler, "açıklık ve yaratıcılığa angaje şekilde, BM himayesindeki bir anlaşma sürecine tam bağlılıkla" müzakerelere başlamaya davet edildi. "BM istişarelerinden faydalanmaları" istenen iki lidere, "başarı şansını azaltabilecek eylemlerden de kaçınma" uyarısı yapıldı.
BM gücünün görev süresi 31 Temmuz'a kadar uzatıldı
Kıbrıs'taki BM Barış Gücü Misyonu'nun görev süresinin de altı ay uzatılmasını sağlayan tasarıda, Temmuz 2017'de başarısızla sonuçlanan son barış müzakerelerinin ardından BM elçisi Jane Holl Lute ile yakalanabilecek yeni bir ivme fırsatının kaçırılmamasının önemli olduğu belirtildi.
Taraflar ayrıca, adadaki cep telefonu ve elektrik bağlantılarının güçlendirilmesi gibi yeni güven artırıcı önlenler geliştirip uygulamaya çağrıldı.
Türkiye: KKTC makamlarının rızası alınmadı
BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilen karar tasarısı Türkiye Dışişleri Bakanlığının tepkisine neden oldu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, BM Barış Gücü Misyonu'nun görev süresinin "BM’nin yerleşik uygulamalarına aykırı bir şekilde, KKTC makamlarının rızası alınmadan" uzatılmasının önemli bir eksiklik olduğu ifade edildi.
Bakanlık, tasarının genel itibarıyla BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sunduğu raporlarla da bağdaşmadığını belirtti.
Açıklamada, "BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne sunduğu gerek Kıbrıs’taki İyi Niyet Misyonuna ilişkin 15 Ekim 2018 tarihli raporunda, gerek BMBG’ye ilişkin 11 Ocak 2019 tarihli son raporunda, herhangi bir çözüm modeline atıfta bulunulmayarak, yeni fikirlerin geliştirilmesine vurgu yapılmıştı. Buna rağmen, Güvenlik Konseyi, bu son karar metninde BM Genel Sekreteri’nin görüşlerinin ötesine geçen bir tutum benimsemiş, ayrıca Genel Sekreter’in geçici olarak görevlendirdiği BM yetkilisi tarafından gerçekleştirilmekte olan temasların sonucuna ve çözüm sürecinin gelecekte alabileceği şekle dair peşin hükümler kaydetmiştir" denildi. Kararın bu açıdan Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik çabalara gerçekçi bir katkıda bulunmadığı belirtildi.
Siyasi eşitlik vurgusu
Bakanlık, müzakerelere yeniden başlanabilmesini ise şu şartlara bağladı:
"Yeni bir müzakere süreci başlatılacaksa, bunun sonuç odaklı bir süreç olması ve bu sürecin tüm parametrelerinin önceden belirlenmesi gerektiği, bu çerçevede, iki bölgeli, iki kesimli ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözümü dışlamadan tüm alternatiflerin masada olması lazım geldiği yönündeki görüşümüzü koruyoruz. Önümüzdeki dönemdeki herhangi bir sürecin, ancak Ada’daki mevcut gerçekleri ve iki tarafın siyasi eşitliğini temel alması halinde başarılı olabileceğini düşünüyoruz."
(DW Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...