22 milyon turist ağırlayan Türkiye'de, bu nedenle artan talep, domuz kaçakçılığına yol açtı.Domuz meselesinin boyutları genişliyor. Yabancı medya ve basının ilgi alanına aldığı domuz yetiştiriciliği ve mezbahalara "örtülü yasak" uygulandığı konusunda Tarım Bakanlığı'nca 2004 yılında yayınlanan yönetmeliğin 5- 2'nci maddesinde yer alan "Hayvanların nerede kestirileceğine' ilişkin maddesinin uygulanma zorluğunun da etkili olduğu belirtiliyor.
TESİSLER KURULMALI
Domuzun kesiminde ve satımında herhangi bir resmi yasak bulunmamasına karşılık yönetmeliğin uygulama güçlüğü yaratmasından etkilenen domuz çiftliği işletmecileri, Türkiye'nin "kaçak domuz cenneti" haline geldiğini söylerken, İstanbul Kasaplar Odası Başkanı Bilgin Şahin de, domuzun bir canlı hayvan olarak kabul edilmesini ve başta İstanbul olmak üzere bazı bölgelerde domuz kesim tesislerinin kurulmasının ihtiyaç olduğunu söylüyor. İlgili yönetmeliğin ihtiyaçlara cevap vermediğinin görüldüğünü belirten Şahin, Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün en büyük sorumlu olarak bu konuda değişikliklere gitmesi için çalışmalar yapmasını ve işletmecilerin mağdur olmaktan kurtarılmasını öneriyor.
UYGULANMASI İMKANSIZ
İzmir'deki bir ailenin domuz etinden yapılan çiğ köfte yiyerek zehirlenmesinin ardından getirilen 2004 yönetmeliğinin 5-2'nci maddesi şöyle diyordu: "Domuz işletmelerinden hayvanların nerede kestirileceği ve etlerinin nerede pazarlanacağının bilgilerinin verilmesi"ni gerekli kılıyordu. İşte bu madde, Türkiye'de ruhsatlı bir kesimhane olmadığı ve olmasının da zorluğu nedeniyle canlı domuz üreticilerinin ruhsat almalarını imkansız kılmaya başladı. Kırklareli'de 4 yıldan bu yana domuz çiftliği işleten Zafer Üstündağ, ilgili madde nedeniyle nasıl tıkanma ve batma noktasına geldiğini şöyle anlattı:
"O madde, et ticareti yapanları ilgilendirmesi gerektiği halde canlı hayvan satan bizim gibi üretim çiftliklerini ilgilendirmemeliydi. Çünkü, biz sadece hayvanı yetiştirip kasaplara veya damızlık isteyenlere satarız. Bu nedenle kesimhane zorunluluğu bizi bağlamamalıydı. Ancak bu maddenin değiştirilmesi yolundaki tüm mücadelelerimize rağmen bir türlü değiştirilmedi. Ve, domuz çiftliklerinin bir bir kapanmasına yol açtı. 22 milyon yabancı turist ağırlayan bir ülkede domuz etine talep büyük boyutlardaysa bu sorunun hemen çözülmesi gerekirdi. Ancak, bu yapılmadı ve geçen 4 yıllık sürede kaçakçılık adeta teşvik edildi."
YABANCI BASIN iLGi GÖSTERiYOR
Bloomberg Haber Ajansı'nın Türkiye'de domuz işletmelerine örtülü baskı uygulandığı yönündeki yanlı haber üzerine Avrupa kaynaklı birçok yabancı TV kanalları da konuyu enine boyuna işlemeye başladılar. ARTE'den sonra BBC de domuz işletmelerinin sahipleriyle röportajlar yaparak domuz meselesinin perde arkasını araştırıyor. Konunun yakında ekranlara geleceği belirtiliyor.
DOMUZ TURiSTiN BAVULUNA GiRDi
Zafer Üstündağ, bu arada bazı sınır serbest bölgelerine TIR'larla canlı domuz getirildiğini ve kontrolsüz kesimhanelerde kesildiğini de duyduğunu belirtirken, şunları anlattı: "Ege ve Antalya'ya gelen bazı İngiliz turistlerin iki bavulla ülkeye girdiği söyleniyor. Bu bavullardan birisinde kişisel eşyaları, ötekinde de ülkelerinden getirdiği domuz ürünleri bulunuyormuş. Getirdikleri domuz ürünleriyle beş yıldızlı otellerde bir aylık tatil yaptıkları anlatılıyor. Türkiye'nin akıllı politikalar üretemediği için ihmal edilen bu sektörden milyonlarca euroluk gelir kaybı söz konusu."
Perihan Çakıroğlu/Bugün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...