TÜRKİYE'NİN RÜŞVETLE MÜCADELESİ YETERSİZ  

OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu, Türkiye'nin Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi'ni uygulamasında ciddi kaygılar bulunduğunu öne sürdü.

OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu'nun Türkiye'de rüşvetle mücadelede kaydedilen ilerlemeleri incelediği ve tavsiyelerde bulunduğu "Faz 2" raporu yayınlandı. Rapor Grup üyelerinin mayıs ayında Türkiye'de yaptıkları incelemelere dayandırıldı.

- TÜRKİYE GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMELİYDİ -

Raporla ilgili basın açıklamasında, "OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma grubunun Türkiye'nin OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi'ni uygulaması konusunda ciddi kaygıları bulunmaktadır. Sözleşmenin 2000 yılından bu yana tarafı olan Türkiye'nin, Sözleşmenin, aralarında yabancı kamu görevlilerinin karıştıkları rüşvet olayları için ortak sorumluluğun ortaya konulması ve yabancı kaynaklı rüşvet suçları hakkında etkin takibat yapılması bulunan ana unsurlarını yerine getirmiş olması gerekirdi" denildi.

Açıklamaya göre Çalışma Grubu yetkilileri Türkiye'ye gerçekleştirdikleri bir ziyarette, Türkiye'nin Sözleşme gereği üzerine düşen görevleri yerine getirmesini istedi. Türkiye'nin 2005'te dış nitelikli rüşvet suçu için ortak adli yükümlülüklere "güvenlik" gerekçesiyle uymama kararı aldığı, bunun Sözleşme standartlarına aykırı olduğu belirtilen raporda, "Ayrıca Türkiye bir başka ülkede bir Türk holding şirketi ve Türk vatandaşlarının karıştıkları iddia edilen bir dış rüşvet olayının soruşturulmasını reddetmiştir. Dava bu şirketin iş başında bulunan başkanı ve başka bir ülkede bulunan diğer bazı şirket yöneticileri aleyhine sonuçlanmıştır. Aynı zamanda Türkiye'nin BM Petrol Karşılığı Gıda Programı'ndaki 139 Türk firması tarafından Irak hükümetine yapılan yasadışı ödemelerle ilgili iddialar konusunda hareket geçmesi iki yıl almıştır" denildi.

Çalışma Grubu'nun holdingle ilgili davada Türk yetkililerin soruşturmaya karşı ileri sürdükleri gerekçeleri tatminkar bulmadıkları da kaydedildi. Irak'ta yaşanan rüşvet olayıyla ilgili konuda ise, bölgede rüşvetin kanıksanmış olması olasılığından duyulan kaygı dile getirildi.

Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu'nun Türkiye'ye tavsiyeleri arasında şunlar yer aldı:

"-Rüşvet suçunu işlemiş yabancı resmi görevliler hakkında Türk Ceza Yasası'ndaki bağışıklıklar kaldırılmalıdır.

-Acil olarak, Türk kamu ve özel sektörü üzerinde dış nitelikli rüşvet suçu hakkında farkındalık oluşturmaya yönelik programlar oluşturulmalıdır."