TÜSİAD ÇOK FECİ KARIŞACAK! Patronlar Klübünde Neler Oluyor?

İbrahim Kahveci / Yeni Şafak

TÜSİAD çok feci karışacak!

Bir dönem Türkiye ekonomisinin ve siyasetinin önemli etkileyicilerinden biriydi TÜSİAD. Sayısız olayda adı etkin bir şekilde geçiyordu, ama bugünlerde iş değişti. Artık TÜSİAD ile TÜSİAD'ın etkin üyelerinin görüşleri çok ama çok farklılaşmaya başladı.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı olan Mustafa Koç'un aynı zamanda Yönetim Kurlu Başkanı olduğu Koç Holding açıklama yolluyor: "Mesleki eğitim konusunun çok uzun yıllardır politik tartışmalara konu edilmiş olması ülkemiz için bir talihsizliktir. Mesleki eğitim desteklenmesi ve çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenerek geliştirilmesi gereken bir alandır."

Bilindiği gibi Koç Grubu "Meslek Lisesi Memleket Meselesi" projesi ile 2006 yılında 81 ilde bir kampanya başlatmıştı. Koç Grubu açıklamasında bu kampanyasını Koç Topluluğu şirketleri dışına taşarak TUSİAD ve TOBB şemsiyesi ile paylaşmaya hazır olduğunu bildiriyordu.

Ama görün ki aynı gün TÜSİAD açıklama yolluyor: "Katsayı değişikliği mesleki eğitimin sorunlarını çözmeyecek, istihdamın gelişmesine ve işsizlikle mücadeleye hizmet etmeyecek". TÜSİAD açıklamasında yine eski alışkanlıklara dönerek, Meslek Lisesi sorununda İmam Hatip okullarına değiniyor.

Aynı gün iki ayrı görüş, oldukça dikkat çekici bir durum. Ama bu işin biraz daha derinine inmemiz gerekiyor. TÜSİAD açıklamaları ile onun omurgasını oluşturan üyeleri arasındaki görüş farklılıklarını görmek gerekiyor.

Bu yılın Mart ayında Sabancı Vakfı'nın 35. yıl kutlamasında Güler Sabancı açıklaması "İşsizlik yapısal sorun, sadece bugünkü krizle ilgili değil." Sabancı'nın açıklaması Koç Holding'in açıklaması ile aynı temele dayalı. Ama TÜSİAD'ın resmi açıklaması farklı temelde ve hem Koç'la hem de Sabancı ile görüş farklılıkları içeriyor.

TÜSİAD hakkında bir başka noktaya daha dikkat çekmem gerekiyor. 21 Nisan 2009 günü bu satırlarda "TÜSİAD ve vergi kaçakçılığı" başlığında bir yazımız olmuştu. TÜSİAD'ın Doğan Grubu'na kesilen vergi kaçakçılığı cezasını kınamasını ele almıştım. Israrla istememize rağmen bize verilmeyen ama kime verildiğini bilmediğimiz bir vergi kaçakçılığı suçlaması ile karşı karşıya kalmıştı Doğan Grubu.

Önce TOBB'a yoğun baskı yapıldı, vergi kaçakçılığı cezasını kınaması için. Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun sağlam duruşu karşısında bu kınama gelmedi. Ardından Aydın Doğan'ın kızı olan Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın Başkanlığını yaptığı TÜSİAD, Doğan Grubuna kesilen cezayı kınadı.

Bir vergi kaçakçılığı suçlaması kınanırken acaba TÜSİAD üyeleri o dosyayı görmüşler miydi? Vergi denetimlerinin siyasallaştığı iddiası karşısında TÜSİAD üyeleri bu kınamayı kabul etmişler miydi? Bilinçli bir kınama mıydı, yoksa Başkan yaptı oldu-bittiye mi gelmişti?

Vergi Kaçakçılığı suçlamasında TÜSİAD'ın Maliye'yi kınayarak, Doğan Grubu'nu savunması ilginç bir çıkıştı. Ama bu kınamanın kim tarafından nasıl yapıldığını kimse açık etmedi. TÜSİAD'ın ağır topları olan Koç, Sabancı, Doğuş gibi Gruplar vergi kaçakçılığı suçlamasının kınanmasında hiçbir renk vermediler.

Ama önceki gün Meslek Lisesi Meselesi Memleket Meselesi diyen KOÇ renk verdi. TÜSİAD ile aynı görüşte olmadığını çok net gösterdi.

Katsayı konusunu bu satırlarda ısrarla vurgulayan biri olarak son düzenlemeye ilişkin görüşümü açıklamam gerekiyor: Katsayı ile iş bitmiyor. Bu ülkede iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun meslek liseleri yeniden ve acilen yapılandırılmalıdır. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı yalnız bırakılmamalıdır. Bu gençlik bu kısır döngüyü hak etmiyor. Bu ülke bir nesi erken emeklilik ile kaybetti, ikinci bir nesil kaybı bizi batırma noktasına taşıyor. Bu çok aşikâr.

Milli Eğitim Bakanlığı mesleki eğitim ile fırsat eşitliğini fırsat bilerek milli eğitim reformuna geçmelidir. Şu an bırakın eğitim vermeyi eğitim görenlerle iç içe olmaması gereken eğitimciler de bir an önce yapılandırmalıdır.

Fırsatı fırsata çevirmek varken, hâla çatışmayı teşvik etmek kimsenin yararına olamaz.