Son yıllarda ortaya konulan bilimsel araştırmalar, oruç tutan sağlıklı bireyler için Ramazan ayının bedenin dinlenmesi anlamına geldiğini bir kez daha gösterdi. Bu dinlenme süreci sonrasındaki bayram döneminde ortaya çıkabilecek ‘psikolojik açlık’ ise uzmanlar tarafından dikkat edilmesi gereken bir durum olarak gösteriliyor.
Su, tuz ve şeker tüketiminin genel vücut sağlığına ve böbreklere olan etkisine vurgu yapan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklarda beslenmenin önemine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Beslenme alışkanları ve genel sağlık ilişkisinin özellikle son yıllarda toplum tarafından oldukça iyi kavranmaya başladığını, fakat uygulamada yetersiz kalındığını belirten Erk, ‘Yapılan eğitimler ve farkındalık çalışmaları ile insanlar artık ne kadar şeker, tuz ve su tüketmesi gerektiğini sistematik olarak benimsemeye başladı. Aşırı şeker ve tuz tüketiminin nelere yol açacağı, yetersiz su tüketiminin başta böbrekler olmak üzere vücutta diğer organlarda yapacağı tahribatlar, sıklıkla üzerinde durduğumuz konular. Fakat kişilerin yaşam alışkanlıklarındaki yetersizlikler, sağlık sorunlarına davetiye çıkarmaya devam ediyor. Bu anlamda bizler, gerek var olan bilgiler ve gerekse yeni araştırmaların ışığında ortaya konulan sonuçları topluma aktarmaya devam edeceğiz” dedi.
“AĞIZ TADI İÇİN HER ZAMAN BİR ALTERNATİF VARDIR”
Kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan bayram ziyaretlerinde özellikle tüketilen tatlı ikramlarına ve bunlara eşlik ederken bir yandan da fazla şeker alımına neden olan çay-kahve tüketimine vurgu yapan TBV Başkanı Timur Erk, “Öte yandan yaz aylarında serinlemek için su yerine meyve suları ve soğuk meşrubatların tercih edilmesinden kaçınılması da yine alınması gereken önlemlerin başında geliyor. Ağız tadı için her zaman bir alternatif vardır; şerbetli ve hamur işi tatlılar yerine uygun miktarda sütlü tatlılar, meyve suyu veya soğuk meşrubat yerine su tüketimini keyifli hale getirecek karanfil, limon, nane gibi tatlarla suya aroma katılması gibi kolay uygulanabilir yöntemler her zaman ön planda olmalı” önerisinde bulundu.
“KARPUZU PEYNİR İLE BİRLİKTE TÜKETİN”
Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın da paketli gıdalar ile serinlemek için sıklıkla başvurulan gazlı ve şekerli içeceklere işaret ederek, “Son yıllarda popüler hale gelen soğuk kahve çeşitleri içerdikleri krema, şeker ve doğal olmayan aromalar nedeniyle yüksek kalori içermektedir. İçilen kahveler daha az aroma kullanılmış ve sade tercih edilmeli” uyarısında bulundu.
Aşırı meyve tüketiminin, fazla enerji alımına yol açtığından kilo kontrolünü zorlaştırabildiğini, bu sebeple sağlıklı bir birey için günlük 2-3 porsiyon meyve tüketiminin yeterli olacağının altını çizen Diyetisyen Aydın, “Yine ferahlatıcı özelliğinden dolayı yaz aylarında en çok tüketilen meyvelerin başında gelen karpuz, yüksek su içeriği sayesinde terle atılan sıvının karşılanmasını sağlar fakat içeriğindeki şeker sebebiyle yine aşırı tüketimden kaçınmak gerekir. 200 gram ağırlığındaki kabuksuz (2 parmak kalınlığındaki) karpuz, 1 porsiyon meyveye eşdeğerdir. Karpuzun peynir ile birlikte tüketimi ise oldukça yaygındır. Karpuz ile peyniri birlikte tüketmek de kan şekerinin bir anda yükselmesini önleyerek düzenli seyretmesini sağlayacaktır” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...