6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki depremlerin yaraları hala sarılmaya çalışıyor. Şu an için 46 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremler, tüm Türkiye'de büyük bir paniğe sebep oldu. Bu paniklerle birlikte akıllarda da birçok soru işareti mevcut.
Bu sorulardan en önemlisi depremin yıkıcılığı artıran yapılaşmanın gerçekleştiği şehirlerimizdeki zeminin yapısıydı.
1999 Gölcük depremi sonrası, "30 yıl içinde büyük bir depremin olacağı" vurgulanan 16 milyon kişinin yaşadığı Türkiye'nin en büyük metropolü İstanbul'un zemin etüdünü İTÜ'lü Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Habertürk'ten Alper Uruş'a anlattı.
Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün açıklamalarının satırbaşları şu şekilde:
'İSTANBUL'UN YÜZDE 5'İNDE SIVILAŞMA VAR'
"İstanbul'da sıvılaşmanın yüksek olduğu alanları; Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerinin çevresi, Ayamama Vadisi, Veli Efendi, Zeytinburnu'nda bazı alanlar, Haliç çevresi, Kadıköy (Kurbağalıdere) olarak sıralamak gerekir. İstanbul'un yüzde 5'inden biraz daha az bir alanda sıvılaşma söz konusudur.
Bununla birlikte kentin yüzde 20'sinin epeyce zayıf bir zemin üzerine oturduğuna dikkat çekmek gerekir. Buralar neresidir; Büyükçekmece, Küçükçekmece, Bakırköy, Yeşilköy, Zeytinburnu, Eminönü'nü bu başlık altında sıralayabilirim. İstanbul'un, yüzde 45-50'si neredeyse yarı yarıya zeminin sağlam olduğu düşünülürse, yüzde 17-20'sinin zayıf, yüzde 30'unun ise az sağlam zemin olduğunu görüyoruz.
'EN BÜYÜK HASARIN SEBEBİ SARSINTI OLACAK'
Sıvılaşma, genellikle 6.5'tan büyük depremlerde görülen bir olaydır. 6.5'ten küçük bir deprem olursa sıvılaşmanın etkisi çok fazla görülmez. Sıvılaşma, 7 ve 7.5'tan sonra artmaya başlar. Bu büyüklükte bir depremde, belirttiğimiz alanlarda sıvılaşmayı görebiliriz. Ancak İstanbul'da, Hatay gibi bir sıvılaşma da beklemiyoruz. Bu açıdan İstanbul'da zeminde faylanma yok, sıvılaşma alanı düşük en büyük hasar ise sarsıntıdan olacaktır.
SAHİL KESİMİ ETKİLENECEK
İstanbul'un kuzeyine doğru gittikçe sarsıntı oranının azalacağını söyleyebilirim. Adalar açığında deprem olduğu taktirde Tuzla, Kartal, Maltepe sahil kesimi, Eminönü'nden Mimar Sinan'a kadar sahil kesimi etkilenecektir.
Marmara Denizi'nde, KAF'ın güney kolunda bin yılda bir deprem görülmektedir. Bu anlamda Gemlik Çukuru'nda ben büyük bir deprem beklemiyorum ancak risk düşük olsa da, olası bir depremde daha çok Yalova ve Bursa civarını etkileyecektir.
İŞTE ZEMİNİ SAĞLAM İLÇELER
İstanbul'un sağlam zemine sahip alanlarına yönelik olaraksa Beykoz, Bebek, İstinye, Maslak, Şişli, Beşiktaş, Üsküdar ve kuzeyini söyleyebilirim. Ancak şu unutulmamalı; çok sağlam dediğimiz yerde binanın zemini zayıf olabilir ya da zayıf bir zeminde sağlam bir bina inşa edilmişse o da insanımızın depremde daha güvenli olmasını sağlayabilir.
Bina inşa edildiği dönemin yönetmeliklerine uygun biçimde yapılmışsa depreme dayanıklıdır. Eski binaların bugüne kadar yıpranma payı vardır ama 2019 yılı yönetmeliğine uygun biçimde yapılaşmanın en fazla güven veren yapılaşma olduğunu belirtmeliyim.
'4-7 KATLI BİNALAR RİSKLİDİR'
Son olarak en çok hasar gören binalar 4-7 kat arası binalardır; dolayısıyla bunların riski büyük. 4 kattan düşük binaları az riskli olarak düşünebiliriz. Hem belediye hem hükümet binaları yenilemek istiyor. İkisinin güçlerini birleştirip ortak şekilde yürümesi gerekiyor."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...