Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Bilcan Gökçe başkanlığında Van merkez, Muradiye ve Tuşba ilçelerinde, “Arkeolojik ve Epigrafik Bulgular Işığında Van Gölü Havzası Urartu Dönemi Yol Güzergahları” adlı yüzey araştırması başlatıldı.
Çalışmalar sırasında Muradiye ilçesine bağlı mahallelerde bazı Urartu yazıtları bulan araştırma ekibi, ilçeye bağlı Topuzarpa Mahallesi’nde de büyük bir Urartu steli buldu.
Yrd. Doç. Dr. Gökçe, buldukları stelin ön yüzü yazıtlı 2 metre 20 santim uzunluğundaki bazalt taşından yapıldığını söyledi.
URARTU KRALI MİNUU'YA AİT
Urartu’nun merkezi coğrafyası olan Van Gölü Havzası’nda yer alan Urartu yol güzergahlarını incelerken 1891 yılında Alman bilim adamı Waldemar Belck tarafından ortaya çıkarılan ve yaklaşık 120 yıldır kayıp bir Urartu stelini bulduklarını belirten Gökçe, üzerindeki yazıtın incelenmesi sonucunda stelin Urartu Kralı Minua’ya (MÖ 810-780) ait olduğunu belirtti.
Gökçe, stelde yer alan bilgilerin Urartu yazıtları içinde çok önemli bir yer tuttuğunu, sözü edilen Kral Minua’nın üzüm bağının büyük ihtimalle önemli bir Urartu yol güzergahı üzerindeki Topuzarpa Mahallesi’nde bulunduğunu söyledi.
Stelin sergilenmek üzere Van Müze Müdürlüğüne taşınması konusunda çalışmaların tamamlandığını belirten Gökçe, Urartu tarihi açısından önemli bir steli buldukları için mutlu olduklarını dile getirdi.
STELİN ÖNÜNDE AYİN YAPILIYORDU
Stel üzerindeki 36 satırlık Urartuca çivi yazılı metni inceleyen Epigrafist Dr. Kenan Işık da stelin Kral Minua tarafından yaptırılan bir üzüm bağına atfen dikildiğini bildirdi.
Işık, stel metninde Kral Minua’nın yaptırdığı bağa kendi adını verdiği, bağ bozumunda Urartu baş tanrısı Haldi’ye bir boğa ve 3 koyun kurban edildikten sonra bağdan elde edilen şarapla tanrı Haldi ve eşi tanrıça Arubani’ye stelin önünde libasyon (sıvı akıtma) ayinleri yapıldığına yönelik ifadelerin yer aldığını söyledi.
Topuzarpa Mahallesi’nde bulunan stelin 1891 yılında Alman bilim adamı Waldemar Belck tarafından keşfedilerek yazıtın kaydedildiğini bildiren Işık, Alman bilim adamının inceleyip transkripsiyon ve tercümesini yaptığı steli bilimsel olarak da kayıt altına aldığını kaydetti.
Söz konusu çalışmanın Almanya’daki bir kaynakçada da yer aldığının altını çizen Işık, o dönemde Van’da yaşanan savaş ve karışıklık sırasında kaybolan steli 2017’de yaptıkları yüzey araştırmasında yeniden bulduklarını söyledi.
(Arkeofili)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...