TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, telefon dinlemelerinin insanın mahremiyet duygusunu zedelediğini belirtti. Yalçındağ “Bunun, bireysel hak ve özgürlüklerle, demokrasiyle bağdaşır bir tarafı yok. Müthiş bir tedirginlik yaratıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, hiç kimsenin, hiçbir kesimin demokrasiye müdahale etmesine müsaade edilmemesi gerektiğini belirterek, “Ülkemizde artık liberal demokrasinin tam anlamıyla oturması için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız ve Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna inancımızı da kaybetmemeliyiz” dedi.
Yalçındağ, TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen 5. Rekabet Kongresi’nde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Zor bir dönemden geçildiğini belirten Yalçındağ, Amin Maalouf’un Çivisi Çıkmış Dünya kitabına atıfta bulunarak, şöyle konuştu: “Diyor ki dünya 21. yüzyıla pusulasını kaybetmiş şekilde giriyor. Bugün yaşananlar, öncelikle telefon dinleme konusu... Başbakan’ın telefonu 6 yıldır dinleniyormuş. Öğreniyoruz ki, hâkimlerimiz, savcılarımızın telefonları dinleniyor. Artık sokaktaki insan da, telefonunun dinlendiğine inanıyor. Bu, insanın mahremiyet duygusunu zedeliyor.
Bunun, bireysel hak ve özgürlüklerle, demokrasiyle bağdaşır bir tarafı yok. Müthiş bir tedirginlik yaratıyor. Öncelikle bu tedirginliği gidermemiz lazım diye düşünüyorum.” Yalçındağ, adalet duygusuna herkesin ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, “Birey olarak, toplum olarak, devlet olarak, millet olarak, adalete güvenimiz sarsılırsa, adalet duygusuna güvenimiz sarsılırsa, neye sığınacağız ve neye tutunacağız? Yapacak başka şey yok. Çıkış yolumuz, demokrasi ve hukukun üstünlüğü. İyi olacak inşallah, bu kaotik ortamı atlatacağız” diye konuştu.