E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yemek yerine hapla beslenmek mümkün mü? 

Artık üç öğün yemek diye bir sorun kalmamıştır. İnsanın ihtiyaç duyduğu tüm besinler bir hapta toplanmıştır.

27.03.2018 - 07:34
Yemek yerine hapla beslenmek mümkün mü?


Yıllar boyunca bilim kurgu filmlerinin işlediği bu konu neden hâlâ hayata geçirilemiyor?

Yemek yerine hap düşüncesinin kökleri bilim kurgu yazarlarından önce 19. yüzyıl feminist hareketinde ortaya çıkmıştı. 1893 Chicago Dünya Fuarı’na hazırlık olarak Amerikan Basın Derneği farklı alanlarda çalışma yapan yazarlardan 1993’te dünyanın ne durumda olacağına dair öngörülerini yazmalarını istemişti. Bu yazılar ülke genelinde farklı yerel gazetelerde yayımlandı.

Amerikan kadın hakları savunucusu Mary Elizabeth Lease’e göre 1993’te insanlar artık sentetik gıda maddeleriyle besleniyor olacak, böylece kadınlar mutfaktan kurtulacaktı. Mısırın, buğdayın, meyvelerin özü toplanacak, Doğa Ana’nın verimli bağrından kopan ve küçük bir kavanozda toplanan bu besin özleri insana günlerce yetecek, böylece yemek pişirme derdi sona erecekti.

Anti-feminist roman yazarları bu öngörüyü hiciv malzemesi yaptı. Sosyal muhafazakâr Anna Dodd’un kaleme aldığı 1887 basımı Geleceğin Cumhuriyeti adlı kitapta, kadınların zamanının çoğunu mutfakta geçirmemesi fikri alaya alınıyordu.

Hap fikri güçleniyor

20. yüzyıla gelindiğinde dünyada üretilen gıda maddelerinin toplam nüfus artışı için yeterli olmayacağı endişesi de yaygınlaşıyordu. 1920’lerde ve 30’larda yemek yerine hap fikri yarı şaka yarı ciddi, kaçınılmaz bir gelişme olarak medyada işlenmeye başlamıştı.

Savaşı yaşamış, bilim ve teknolojinin dünyayı yıkan, ama aynı zamanda yeniden inşa eden gücüne tanık olmuş insanlar için bunlar akla yatkın fikirlerdi; insan artık büyük sanayi çarkında küçük bir dişli haline gelmişti.

1933 Chicago Dünya Fuarı’nda bu fikir yaygınlık kazanmıştı. Fuarın sloganı şuydu: “Bilim bulur, sanayi uygular, İnsan da uyar.” İnsan, yemek yerine hap fikri de dahil günün büyük gelişmelerine boyun eğmeliydi. Yemek, ruhu besleyen ve zevk veren bir şey değil, hayatın devamını sağlamak için gerekli olan bir maddeydi.

Bilim kurgunun sevdiği türden teknokrat ve işlevsizlik yaklaşımıydı bu. 2006 tarihli Geleceğin Yemekleri başlıklı kitabında Warren Belasco şunu yazıyordu: “Birçok kişi yemek yerine haplara başvurmayacağına dair yemin etse de gelecek kuşakların, bilim ne getirirse ona razı olacaklarına inanıyor: hap, yosun ya da diğer distopyan ürkünçlükler...”

Uzay yarışı ve Soğuk Savaş etkisi

Fakat bu boyun eğen tutum 1960’larda ortadan kalktı ve yerini uzay yarışının getirdiği heyecanın ürünü olan tekno-ütopyacılığa bıraktı. Bu devirde yemeğin yerini alan haplar, verimlilik ve insanın doğa üzerindeki zaferinin ifadesi olarak atılması gereken en mantıklı adımdı.

Astronotların uzay kapsülünde yediği türden paketlenmiş besin maddeleri yeryüzünde de popüler hale geldi. Böylece toz halinde ve konsantre haplar yeniden tartışılır oldu.

Ayrıca Soğuk Savaş’ın yarattığı korkulardan biri de gıda maddelerinin güvenli bir biçimde tedarikinin devamı konusundaydı. Bu korku, gelecekte besinlerin alacağı biçim sorununu tekrar gündeme getirdi. Dünya gıda krizine cevap olarak 1960’lar “her cebe bir besin hapı” vaat ediyordu.

Kalori sorunu

Geleceğe yönelik birçok vizyon gibi bu fikrin de saçma olarak görülmesi çok uzun sürmedi. Yemek yerine hapın mümkün olmadığı kanısına varıldı. Askeri programlarda besin ihtiyacını en aza indiren, açlığı gideren haplar gibi fikirlerin olanaklı olup olmadığına bakıldı. Sonuçlar, üç öğün yemek fikrinin uzun süre daha var olmaya devam edeceğini gösteriyordu.

Belki de bunu hep biliyorduk. 1936’da Jefferson City Post Tribune gazetesine bir makale yazan Colombia Üniversitesi’nden Dr Milton A Bridges şöyle diyordu:

“İnsanoğlu hiçbir zaman yemek yerine hapla yetinmeyecektir… hapın yeterli kalori içermesi mümkün değildir. Gerekli vitamin ve mineralleri haplardan edinebilirsiniz; ama kalori almak için yemek dışında başka bir yol yoktur.”

(BBC Türkçe)

ETİKETLER:
hap , ilaç , beslenme , yemek
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kahve alkolün etkisini geçirir mi?
Aşırı alkolün etkisini kafeinle giderebileceğimizi sanırız; fakat araştırmalar ...
Bu gıdaları buzdolabında saklamayın
Bazı gıdaların buzdolabında saklanmaması gıdalar ve sağlığımız açısından çokta iyi değil.
"Çikolata ve gazoza cinsel gücü artırıcı ilaç koymuşlar"
Tağşiş ve hile yapan firmaların bazı ürünlerinde cinsel gücü artırıcı, ...
 
Mükemmeliyetçiliğin tehlikeli yanları
Çoğumuz mükemmeliyetçiliğin olumlu bir şey olduğunu düşünürüz. Ancak araştırmacılar ...
Ani zenginlik yalnızlık getiriyor!
Çoğu insan belki zengin olma hayalinden vazgeçmez, ama bu konuda rüyaları ...
291 ilacın üretimi Türkiye'de olacak
Hükümet, sağlık alanında reform niteliğinde adımlar atmaya hazırlanıyor. ...
 
Gıda üretiminde ilaç kullanmış
Tüketici Dernekleri Federasyonunun açıklamasına göre çeşitli firmaların ...
Türk doktorlarından dünyada bir ilk
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü dünyada ...
Türk doktorlardan dünyada bir ilk
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümünde yapılan ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
AB
Netanyahu
ygs puan hesaplama
mülteci
Maden Ocakları
ismail kartal
muhsin yazıcıoğlu
çin
davutoğlu