Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Habertürk TV'de yayınlanan Eko-Siyaset programında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi'ne yönelik sorular üzerine Yılmaz, paket kapsamında atılacak adımlarla istihdamı, üretimi desteklemeyi amaçladıklarını söyledi.
Dünyanın getirdiği konjonktürün de etkisiyle büyüme hızında bir miktar yavaşlama olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu yılki konjonktür içinde de büyümemizi hızlandırmak istiyoruz, bir taraftan istihdam artışını devam ettirmek, diğer taraftan imalat sanayi başta olmak üzere üreterek büyüyen, ihraç eden bir Türkiye’yi devam ettirmek istiyoruz. İşte bu paket aslında bu hedeflere hizmet eden, rekabet gücümüzü artırmayı öngören, iş gücümüzün niteliğini yükseltmeyi öngören, şirketlerimizin finansman yapısını güçlendirmeyi, sermaye yapısını daha az kırılgan hale getirmeyi öngören bir paket. Diğer taraftan, KOBİ’lerimiz ve kadınlar, gençler başta olmak üzere önemli kesimler için de pozitif ayrımcılık içeren önemli bir paket."
Enflasyon verilerine yönelik sorulara karşılık Yılmaz, enflasyondaki artışın büyük oranda gıda fiyatlarından kaynaklandığını söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Ocak-mart dönemindeki birikimli enflasyon 3,03 civarında, bunun 2,14 puanı aslında gıdadan kaynaklanıyor, burada mevsimsel etkilerden bahsedebiliriz. Buna rağmen geçen yıla göre genel enflasyonumuzda bir düşüş söz konusu.. Bundan sonraki dönemde baktığınız zaman, bir taraftan gıda fiyatlarının yaz aylarına doğru hareketliliği, döviz kurundaki hareketlilik, petrol fiyatları gibi unsurlarla enflasyonun gelişimini izleyeceğiz ancak geçen yıla göre çok daha olumlu bir perspektife sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim."
Başkanlık sistemi
Başkanlık sisteminin yürütmede istikrarı garanti eden bir sistem olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Şimdi son 12 yılda AK Parti halktan aldığı destekle sistemin zaaflarını örttü aslında. Ancak sistemik olarak bizim yürütmede istikrarı garanti altına almamızın yolu başkanlık sisteminden geçiyor. Ancak bu şu anlama gelmiyor: Parlamentonun, Meclis’in güçsüz bir konuma geleceği anlamına gelmiyor. Yasamada Meclis’in çok daha güçlü hale geldiği, yürütmede istikrarın olduğu, yargının tarafsız ve bağımsız işlediği bir yapı içinde, kontrol-denge sistemi içinde demokratik bir başkanlık sisteminin Türkiye’ye çok fazla şeyler kazandıracağına inanıyorum ekonomide de diğer politika alanlarında da."
aa
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...