Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen fikir üretim merkezlerinden (bunlar genel olarak politikalara yön vermekten çok, gelişmelerin muhtemel senaryoları üzerinde derin çalışmalar yaparak karar veren makamlara çok alternatifli rotalar göstermektir) Hudson Enstitüsü’nün Avrasya Araştırmaları Merkezi Direktörü Zeyno Baran’ı şahsen tanımam. Ancak anne ve babasını yakından tanırım.
Zeyno Baran, benim gazetecilik mesleğinde gördüğüm en güçlü ve örnek isimlerden rahmetli Ahmet U. Baran ile Bab-ı Ali’de kadın gazeteci kimliğini her zaman takdirle andığım Füsun Arsan’ın evliliğinden doğdu. O çok genç yaşından itibaren yolunu çizmiş, Washington gibi stratejik araştırmaların merkezi, binlerce beynin harmanlandığı bir dünya başkentinde kendi alanında varlığını kabul ettirmiş bir uzman oldu.
MEDYAYA SERZENİŞ
Nitekim dünyanın en saygın yayın organlarından Newsweek’in Türkiye ile ilgili haberinde görüşüne başvurması ve O’nun Türkiye’de darbe ihtimalini gündeme getiren açıklamasının bu kadar ilgi çekmesi de önemlidir... Bu gelişme sonrasında kendisiyle temas kurma kaçınılmazdı. Kurduk da... E-mail kutumda bulduğum açıklama mesajına ‘nedense Türk basınında kimse bu açıklamayı kullanmadı’ serzenişini de iliştirmişti... İşte kelimesine dokunmadan o açıklama...
"Newsweek dergisindeki yorum yazımla ilgili çıkan haberler üzerine yazımın içeriği ve amacı konusunda bir açıklama yapmayı uygun gördüm. Yazı bir analizdir ve bazı trendlere dikkat çekmek amaçlıdır. Bir yıldır Türkiye’de sıkça yaptığım görüşmeler sonucundaki bir gözlem yazısıdır.
Amacım asla darbe destekçiliği yapmak değildir, ne hükümete ne de askere karşı alınmış bir tavır değildir. Zaten metinde belirtmeye çalıştığım nokta da askeri üst yetkililerin demokrasi sürecine herhangi bir zarar verilmemesi gerektiği konusunda hassas olduklarıdır.
KAMUOYU BİLİYOR
Bu yazı şahsi görüşlerimdir, ABD yönetiminin görüşlerini de asla yansıtmamaktadır. Yazımın maksadı maalesef yanlış anlaşılmalara yol açmıştır, ve bu açıdan Türk okuyuculardan özür dilerim.
Türkiye’de son yıllarda gerçekleştirilen demokratikleşme ve zenginleşme sürecini son derece önemsemekteyim ve desteklemekteyim, bu sürecin sekteye uğramaması gerektiğine inanmaktayım. Ancak laiklik ve cumhuriyet merkezli kimi zaman rahatsızlık meydana getiren tartışmalar da Türk kamuoyunca bilinen bir gerçektir. Bu gördüğüm gerçeğe dair izlenimlerimi aktardım; kastım milletimizi ve ülkemizi yöneten dinamikleri rencide etmek değildir.
HASSAS DENGELER
Yazının esas ulaşmak istediği kesim, Batı’da Türkiye’nin laik demokrasisinin önemini ve hassas noktalarını anlamayanlardır. 2007 içinde AB ile (üyelik müzakereleri sureci) ve ABD ile (Kuzey Irak ve PKK ağırlıklı) yaşanacak muhtemel gerginliklerin Türkiye’deki hassas dengeler üzerindeki muhtemel etkilerine dikkat çekmektir."
Aslında çıkış nedeni ne olursa olsun Zeyno Baran’a bir teşekkür borcumuz olduğuna inanıyorum. ‘Beynimizin arkasındakileri’ tetiklediği ve bize demokrasimizle güven tazeleme şansı yarattığı için...
Star
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |