Talat Atilla Ankara madem bilmece çözdürmeyi seviyor, deneyelim! Dikkat sahte Mesih! |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN SONBAHAR, SARI YAPRAKLAR, SAĞLIKLI HÜZÜN VE METAL ELEMENTİ |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva DÜNYALARINI VERİN ÇOCUKLARA |
Cengiz Altınsoy Taş deyip geçmeyin |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar İZDÜŞÜM TEOREMDEN BAĞIMSIZSA KAPSANAMAZ |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Doğan Gurubu büyük bir medya kuruluşu.
Kimi zaman ağır eleştirileri hak eden yayın anlayışı, kimi zaman da büyüklüğünün altında ezilen medya guruplarının saldırılarına uğramaktan kurtulamayan bir müstakil kaderi var.
Psikolojik hasarlarına, habercilik alanı(nı) daralt(ıl)mış olmasına rağmen Hürriyet, belki de halen en büyük medya gurubu.
Büyük gücün olduğu her yerde, savaş da haliyle büyük oluyor.
Bir süredir Şirin Payzın, Hande Fırat, Hakan Çelik ve Erdoğan Aktaş’ın başrolde olduğu, “Hande Fırat ve Hakan Çelik, Şirin Payzın’ı kovdurmak istiyor!” tartışmaları medya gündeminin bir numaralı tartışma konusu…
POLİTBÜRO’NUN RADARINA TAKILAN TELEFON
Bu tartışma ile ilgili şimdiye kadar çıkan haberlerin bir bölümü doğruyu yansıtsa da, Puzzle’ın parçaları eksik kalınca, Şirin Payzın’ın deyimi ile, “Aslında ne oluyor?” sorusu havada kalıyor.
Doğan Gurubunda her şey 15 Temmuz darbe girişimi ile başladı.
Darbe gecesi canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefona bağlayarak darbenin savuşturulmasında önemli bir rol oynayan Hande Fırat, darbe gecesi belki de ilk kez,
(Muhtemelen sivil iradenin yanında olduğunu hissettirmek için)
Erdoğan’a, “SAYIN CUMHURBAŞKANIM…” diye hitap edince, yeminli Erdoğan düşmanlarının radarına girdi.
Tabi DOĞAN GURUBU POLİTBÜRO ekibinin de…
Daha açık yazalım…
Hande Fırat ve Hakan Çelik, Doğan Gurubu’nun içindeki bir kısım ve dışarıdaki gazetecilerin önemli bir bölümü tarafından YANDAŞ olarak görülüyorlar.
Fırat ve Çelik’in iktidar unsurlarına yakın gazetecilik yaptığı doğru ama bu iki gazeteciyi eleştirenlerin büyük bölümü, aynı gücü eline geçirse, her ikisine de rahmet okutacak kadar hırslı gazeteciler!
Çelik ve Fırat; Eleştirilmeye müsait, risksiz bir zemin üzerinden; kendisini ve gurubunu sevmeyen unsurlar tarafından günah keçisi ritmi ile eleştirilirken, aslında göz önünden ne kaçırılıyor?
Bu eleştirilerin hangisi, ne kadar objektif verilere dayanıyor…
Hangisi, kıskançlık ve ideolojik zeminden kaynaklanıyor…
İşte bunun için biraz laboratuar çalışmasına ihtiyaç var.
Bu laboratuar çalışmasını ilgililere havale ederek, süreci daha iyi analiz etmek için Doğan Gurubu koridorlarında beraberce dolaşalım…
“BUNLARIN ARASI VATİKAN’LA BİLE İYİ!”
CNNTURK’ün genel müdürü Erdoğan Aktaş, profesyonel ve işini iyi yaptığı söylenilen bir gazeteci.
Hırslı olduğu da ifade edilir.
Teyide muhtaç olsa da; Hande Fırat ve Hakan Çelik’ten çok haz etmediği de…
Hatta, Doğan Gurubu koridorlarında, “Bu ikisinin Vatikan’la bile arası iyi!” dediği iddia edilir. (Muhtemelen gülerek…)
Arzuhan Yalçındağ ile arasının iyi olmasının kendisinin hareket alanını genişlettiğini söyleyebiliriz ama Aydın Doğan’a bir telefon mesafesindeki Hande Fırat kadar gücünün olduğunu söylemek ileri bir değerlendirme olur.
ÇELİK’E RAĞMEN DEMİREL…
Aktaş, elindeki yetkileri sonuna kadar kullanma refleksi ile gazeteci Faruk Demirel’i CNNTURK’e temsilci yardımcısı yaptı.
CNNTURK Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’e rağmen…
Geçmişte de TMSF’nin el koyduğu dönemde Star TV yöneticiliği yapan Erdoğan Aktaş, dönemin Star TV Ankara temsilcisi Nuray Başaran’a rağmen Faruk Demirel’i Star’ın Ankara Haber Müdürü yapmıştı.
Bu emrivaki atamanın Hakan Çelik’in çok hoşuna gitmediğini, Hakan Çelik’in Hande Fırat’la iyi anlaşması, Doğan Gurubu’nda doğal bir ittifakı beraberinde getiriyor.
Şirin Payzın’a gelince…
Tartışmaların odağında olmasına rağmen mağdur olmayı becermesi, stratejik yönünün kuvvetli olduğunu belgeliyor.
PAYZIN MAĞDUR GİBİ AMA…
Doğrusu hangi gerekçe ile olursa olsun, ideolojik gazetecilik de yapsa, Payzın’ın CNNTURK’den gönderilmesi yanlış olurdu.
Şirin Payzın, “İdeolojik gazetecilik yapmayan mı var mı?” dese, çoğumuz susmak zorunda kalırız.
Buraya kadar tamam ama bu tartışmaların hararetinin düşmemesinin altında Şirin Payzın’ın olmadığını iddia etmek de komik olur.
Peki, bundan sonra Doğan Gurubu’nda ne olur?
Eskisi gibi yine hiç kimse göğüs göğüse çarpışmayacak.
Taktiksel tebessümler yine devam edecek…
Aydın Doğan yine dengeyi bozmamak için mavi boncuk dağıtmaya devam edecek…
İpler yine gerilecek, kopmaya yakın yine herkes iki adım geri gidecek.
Ve aniden biri(leri) görevden alınacak!
Erdoğan Aktaş’ı zayıf halka olarak görenler yanılıyor.
Bir süre önce ÇOK KRİTİK bir yerde…
ÇOK KRİTİK GÖRÜŞMELER yaptığını son not olarak ekleyelim!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 29449 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |