Türk siyasetine, ‘Çatı Aday’ kavramını sokan MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı adaylığı için nabız yoklamak amacıyla bir dizi ziyaretler gerçekleştiriyor.
İlk ziyaretini de, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yaptı.
MHP Liderinin yakın çevresine aktardığına göre, Demirel, açıkça bir isim telaffuz etmemiş ama düşündüğü adayın robot resmini yavaş yavaş çizmiş.
-Akademik kariyer yapmış olmalı!
Demirel, Bahçeli’nin tereddüt geçirdiğini görünce, robot resmi iyice belirginleştirir!
-Geçmiş kariyerinde rektörlük olmalı!
Şu anda CHP Milletvekili olan Mehmet Haberal, Demirel’in yakın dostu ve geçmişte, Cumhurbaşkanı adayı yapmak istediği bir isim.
Akademik kariyeri var; Profesör…
Başkent Üniversitesi’nin de kurucu rektörü…
MHP Lideri Doç. Dr. Devlet Bahçeli’nin, Demirel’e ne yanıt verdiği şimdilik meçhul ama tahminime göre bu görüşmede, Demirel’e net bir yanıt vermedi.
MHP kulislerine göre, Bahçeli’nin kafasında; Tuğrul Türkeş, Murat Başeskioğlu ve ismi belirlenemeyen bir profesör var.
 
Hisarcıklıoğlu bilmecesi!
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ilginç bir sima.
TOBB’daki hakimiyeti çok yüksek.
Ne zaman hükümet biraz sallansa, ya da, yeni bir parti kurulması gündeme gelse, ismi Ankara borsasında dolaşıma giriyor.
Basına demeç vermiyor ama kendisine yakın isimler, buhran ya da siyaseten elverişli olduğunu düşündükleri durumlarda, gazeteci ve siyasetçilerin nabzını ölçmek için harekete geçiyor.
Bugünlerde ismi yine revaçta.
Hisarcıklıoğlu’na yakın isimler, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için; CHP, MHP, DP ve BBP koridorlarından çıkmıyorlar.
Tabii, kendilerine yakın gördükleri gazetecilerin rehberliğinde!
Hisarcıklıoğlu’na yakın isimler şu ana kadar cemaat dışında, hiçbir partiden olumlu yanıt alamadılar ama mücadelede kararlı görünüyorlar.
Rıfat Bey, elbette her makama aday olabilir.
Bunun için, bu satırların yazarı dahil hiçbir yerden icazet almak zorunda değil ama altında koltuk, ‘ya tutarsa!’ diye, anahtar teslimi beklentilerini etik bulmuyorum.
Çıkarsın ortaya, “Ben şu makama adayım!” dersin, bu demokratik hakkından dolayı belki de ilk bu satırların yazarı sizi alkışlar ama “Top önüme gelsin de, gol atayım!” kolaycılığı, saygıyı hak etmiyor.  

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...