E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yalçın Toker

Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!
29 Haziran 2015 Pazartesi

7 Haziran 2015 seçimleri öncesinin dikkat çekici olaylarından biri de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ülkenin pek çok yerinde “Toplu Açılış Törenleri” adı ile düzenlediği toplantılardı. Tayyip Bey, o toplantılarda sürekli olarak, Meclis’te bir partiye (adını telaffuz etmese de kasdettiği AKP idi) en az 400 milletvekili çıkaracak oy isteyip durmuştu.. Amacı, Anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmek ve ülkemize Başkanlık sistemini getirmekti. Açıkçası kendisinin de bundan böyle Amerika’daki gibi Başkan olabilmesi hevesine kapılmıştı..
O günlerde pek çok AKP’liler de dahil büyük vatandaş çoğunluğu, tarafsızlık yemini etmiş bir Cumhurbaşkanının, bir parti lideri gibi böyle oy isteyen söylemlerde bulunmasını Anayasal tarafsızlıkla bağdaştıramamıştı. Buna rağmen Tayyip Bey çıktığı o yolda ilerlemekte israrcı olmuştu..
Ancak ne var ki, bu hukuksuzluğu millet iradesi seçim sandıklarında yok etti.. Devleti; yargısı, yürütmesi ve bütün organ ve kurumları ile “Parti Devleti” ne dönüştüren AKP’nin tek parti iktidarına son verdi.. Böylelikle Tayyip Bey’in bütün çabaları da boşa çıkmış oldu.
Cumhurbaşkanı, seçim öncesi yaptığı bu “açılış”” dediği toplantıların pek çoğunda, eline kutsal Kur’anımızı alarak kürsüye çıkmıştı. Mesela 4 Mayıs günü Siirt’te yaptığı toplu açılış törenleri isimli toplantıda, kürsüde uzun süre elindeki Kürtçe Kuran salladı.. Muhalefete yüklendi ve sanki kendisinin siyasi rakibiymiş gibi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu halka yuhalattı. O günkü bu işin bir diğer enteresan yanı da, Kılıçdaroğlu’nu  Kur’anı Kerime  saygısızlıkla suçlarken, “Bakara-makara..” diyen ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminde istifa eden eski AB Bakanı Egemen Bağış’tan kürsüde  “kardeşim” diyerek söz edip durmasıydı..
Şimdi bu satırlarımı okuyan sizler yine meraka kapıldınız değil mi?
Toker’in anlattığı bu olayların üzerinden iki ay geçti, aktüalitesini kaybetti, acaba bunları ne sebeple yazısına konu yaptı? dediğinizi duyar gibi oluyorum..
Anlatayım.. Yine benim çağrışımlarım yüzünden.. Ben şu sıra Büyük Türkçü yazarımız Ömer Seyfettin’in Türklük Ülküsü(*) kitabını e-Kitaba dönüştürme, yani pdf yapma uğraşındayım.. Ömer Seyfettin’in bu çok değerli eserini yıllar önce zaten ben düzenleyip basmıştım. Kitap birkaç baskı yapmıştı.
Kitapta baştan sona Türk milletinin, Türk dilinin yüceliği anlatılır.. Kültür değerlerimiz, ülkülerimiz, ideallerimiz dile getirilir.. Dünya Türklüğünün bir araya gelip, el ele vererek Turan Devletini kurması önerilir ve bu işin koşulları ortaya konulur. İşte bütün bunları tekrar tekrar gözden geçirdiğim sırada, sadeleştirdiğim satırlarda yer alan bilgiler, yine benim muhayyilemi kamçıladı..
Mesela işte kitabın 59. sayfasındayım.. Ömer Seyfettin burada, o tarihteki ülkümüzü engelleyen en acımasız düşmanlar olarak Rus, İngiliz ve Fransızlar’ı gösteriyor. Akdeniz’e inme hayali peşindeki Rusların, bu işte en büyük engel olarak biz Türkleri gördüklerini, bu yüzden, Deli Petro’nun “Rusların büyüme ve kıt’alara yayılmaları için her şeyden önce Türk adını tarihten silinmeleri gerektiğini vasiyet ettiğini” vurguluyor. Deli Petro’nun bu konulardaki vasiyetnamesinden madde madde ayrıntılar veriyor. “İstanbul’a hakim olanın bütün cihanın gerçek hakimi olabileceğini” söylediğini” ekliyor.
O tarihlerde Afrikadaki eyaletlerimiz Cezayir, Tunus, Fas topraklarını yutan Fransızların Suriye’ye de göz diktiğini, «İtilâf-ı Müselles» (Üçlü İttifak)’ın üçüncü Devleti olan İngilizler’in, Mısır’a, Irak’a, Basra körfezine el atmış olmalarını da hatırlatıyor. Bu sırada, İngiliz Meclisinde kürsüye çıkan dönemin Başbakanı Gladston’un elinde getirdiği Kuran’ı göstererek, “Bu kitap dünya üzerinden kaldırılmadıkça bize dünya üzerinde rahat yok..” diye bağırdığını satırlarına ekliyor..
İşte ben, İngiliz Başbakanının Meclis kürsüsüne elinde Kuranla çıkıp salladığı, “bu kitap dünya üzerinden kaldırılmalı” dediği bilgisini bir kez daha okuduğum sırada Tayyip Bey’in o hareketi gözümde canlandı..  Gerçi bu iki olayda hareketler aynı ama, amaçlar farklı.. Hatta taban taba zıt da denilebilir. İngiliz, İslamı ve Türklüğü yıkma, bizimkisi ise İslam’a hizmet amacıyla Kuranı sallamıştı..
Evet, Tayyip Beyin, elinde Kuranla meydan meydan dolaşması üzerine, pek çok din adamından da tenkit sesleri yükselmişti. Mesela eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da tenkit edenler arasındaydı. Onun “Kur’an politikaya alet edilmez” sözleri uzun süre basında yer aldı. Basındaki, konuyla ilgili bazı yorumlara göre de, bunun cezasını şöyle çekti: Tayyip Beyin, Sarayda din adamlarına ve üst düzey din bilginlerine verdiği iftara Mehmet Nuri Yılmaz davet edilmedi.. Tabii bu bir ceza mı mükafat mı herkes kendi karar versin. 
 
(*)Türklük Ülküsü/Ömer Seyfettin, Hazırlayan: Yalçın Toker, Toker Yayınları. 

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 33742 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 3 Temmuz 2015 Cuma 18:04

İşte Anadolu Aleviliğin sesi VEYSEL'den birkaç satır: Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası... ...Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ataş Söndürmektir tek çaresi... Birileri cami cemevi diyecek birileri de mADIMAKLAR PLANLAYACAK PLANCILAR şimdi Kumpas yemiş demokrat oldu Rızacılar sayesinde.

Yorumu oyla      57      49  
Misafir 3 Temmuz 2015 Cuma 04:16

tevratla mı çıksaydı

Yorumu oyla      53      49  
Misafir 2 Temmuz 2015 Perşembe 13:11

ALEVİLERİ İslamiyet'ten ayrı görmek saçmalık.Biraz AŞIK VEYSEL OKUYAN SEVGİNİN gerçek ALEVİLİĞİN kardeşliğin sesini duyar.BU ülke MADIMAKLARI SİVASLARI YAPAN DERİN DEVLETİ İÇERİ ALDI AMA AYAKKABI KUTUSUNDAN BESLENİP yakalananlar onları KUMPAS Mağduru ilan etti....Neyse HULYA hanım sizin kültürünüz fevkalade objektif, kalıp olmayan birikiminiz bizi aşıyor.

Yorumu oyla      58      49  
hulya 2 Temmuz 2015 Perşembe 13:00

03:41 Bizim kürt vatandaşlarımıza söylesene bunu:) Şaka bir yana işin aslı eskiden her milllet bir din seçmek durumundaymış türk devletleri de (dikkat' türkler değil türk devletleri) hep islamı benimsemiştir bahsettiğiniz konu da sadece türk asıllı arnavutlar için geçerlidir.Adam zaten türk, katolik olsa türk demiyorlar müslümanlığa geçince türk diyorlar..

Yorumu oyla      55      50  
Misafir 2 Temmuz 2015 Perşembe 03:41

ARNAVUTLUK'TA MÜSLÜMAN OLAN BİR ARNAVUT'A TÜRK olmuş der ARNAVUTLAR....Balkanlarda bu diğer milletlerde de böyledir.....Hulya Hanım ?!

Yorumu oyla      55      49  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
döviz
Sosyal Medya
Çankaya Köşkü
Murat Yıldırım
Devlet Bahçeli
Fatih Erbakan
Binyamin Netanyahu
Çanakkale Savaşı