Aydın Doğan’dan iş adamı Erdoğan Demirören’e geçen Hürriyet gurubu, yayın politikaları nedeniyle basındaki yerleşik deyimle, ‘yandaş’ yakıştırmalarına muhatap olmaktan kendisini kurtaramıyor.

Başta Hürriyet,Kanal D ve CNN TÜRK olmak üzere guruba bağlı yayın kuruluşlarının sorunu, sadece taraf tuttuğu iddialarına muhatap olmaktan ibaret değil...

Aynı zamanda yönetilememe sorunu ile de karşı karşıya...

Sadece birkaç ayda dahi, muhalif siyasetçilerin çıktığı canlı yayın programlarının talimatla erken bitirilmesinden...

İktidarı bile şaşırtan destek manşetlerine...

MATRUŞKA BAĞLANTILAR!

Onlarca görünür/kasıtlıhatalara ev sahipliği yaptı bir zamanların dev yayın gurubu...

Gurubun yayın organlarında, yazı/habere yansımasa da, olası bir iktidar değişimine karşı gurubun yöneticilerinin muhalefetle kurdukları kişisel özel bağlar...

Bu bağların siyasetin zirvesinde sorgulanması gibi iç içe geçmiş onlarca kronik sorunla karşı karşıya Demirören gurubu...

Siyaset mekanizması ile kırmızı telefon hattı kuran politize yöneticilerle gündemden düşmeyen Demirören gurubu, sadece ekmek parası için mücadele eden çalışanları için de ağır bir motivasyon sorunu meydana getirdi...

Bu ve benzeri nedenler yüzünden güneş gören kar nasıl erirse, koskoca medya gurubu o hızla eridi, tükenmeye yüz tuttu...

TİRAJLAR ERİYİNCE...

Orta dereceli bir tekneye dönüşmeden önce, dev bir transatlantik’e benzetilen gurubun içinde değişim rüzgarları esiyor.

Bayi tirajı 60 binlere kadar inen Hürriyet’in zirvesi Temmuz ayında değişiyor...

Göreceli de olsa gurubun Hürriyet’e göre daha az yıpranan yayın organı Milliyet’in genel yayın yönetmeni Mete Belovacıklı, Hürriyet’in genel yayın yönetmeni oluyor. (Milliyet’in bayi satışı 25 bin civarında...)

Gurubun tüm işleyişinden, bağlantılarından sorumlu Mehmet Soysal’ın isteği ile yakında yayın yönetmenliğine gelecek olan Belovacıklı, Milliyet’in en eski çalışanlarından birisi...

Olağanüstü bir gelişme olmazsa Hürriyet yayın yönetmenliğinden alınacak olan Vahap Munyar, Hürriyet’te yazmaya devam edecek...

DEĞİŞİM ANKARA’DA KOMPLİKASYONA NEDEN OLUR MU?

Halen Milliyet yayın yönetmenliği yapan Mete Belovacıklı, gazetenin Ankara temsilcisi Didem Özel Tümer’i temsilciliğe getiren isim...

Belovacıklı, Hürriyet yayın yönetmeni olduğunda, Didem Özel Tümer’i Hürriyet’in Ankara temsilcisi yapmak isteyecektir.

Ama...

Hürriyet’in Ankara Temsilcisi Hande Fırat, üfleyince yerinden gidecek bir isim değil. Şartların olgunlaşmasını beklemeden bir hamle yapması, gurubun içinde büyük kırılmaları da beraberinde getirebilir.

Yazı/haberin ana fikri ve finaline gelirsek...

Eskiden olsa, Hürriyet’in yayın yönetmeninin değişimi, medyanın yerleşik düzenini derinden sarsmaya aday bir operasyon olarak görülürdü.

Günümüzde, haber değeri dahi taşıyıp taşımadığı tartışmalı sıradan bir vaka haline geldi...

“Madem Hürriyet’teki değişim sıradan bir olay, neden yazdınız?” sorusu, kimilerine makul gibi durabilir...

Yanıtsız bırakmayalım o zaman;

Hürriyet gurubunun sıradan olmadan önceki duruşuna...

İbretlik ama tarihsel bir hatırlatma olabilir umudu ile yazdım!