Siz bilir misiniz ki Fatih kimdir kime denir ey Ekrem İmamoğlu ve meral Akşener. Fatih, 21yaşında 1480 yıllık Roma İmparatorluğu’nun varisi ve devamı olan Doğu Roma İmparatorluğu’na, gemileri karadan bir gecede yürütme stratejisi ve vizyonuyla İstanbul'u fethederek son veren, orta çağ kapatıp yeni bir çağ açan, fetihten sonra fethin babası anlamına gelen "Ebü'l-Feth" yani "Çağ Açan Hükümdar ve "Kayser-i Rum" (Roma İmparatoru) unvanlarıyla anılan, Fatih, kutlu dinimiz İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'nın "Konstantiniye elbet feth olunacaktır. Onu fethedecek komutan ne güzel komutan, onu fethedecek ordu ne güzel ordudur. “Müjdesi ve hadisine mazhar olan, Türk ve İslam coğrafyalarında "kahraman" olarak anılan ve kabul edilen ve "Sultanü'l-Berreyn ve Hakanü'l-Barreyn yani (İki karanın ve İki denizin Hükümdarı) olarak bilinen böyle sultandır. Meral Akşener Hanım gelelim sizin 30 Ağustos Zafer Bayramı gecesi koskoca Fatih Sultan Mehmet Han’a saygısızca benzetmeye çalıştığın ve benzettiğin kişinin Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesine eli belinde girip üstüne türbeye hayasızca tekme atan edep ve adaptan yoksun Fatih’in emaneti bu aziz şehre çalışmayarak ve var olan hizmetleride beceriksiz yönetim anlayışıyla heba eden, namı diğer müteahhit lakaplı sözde belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve İstanbul’da yaptığı icraatlara. Bana göre son derece şaibeli bir şekilde sandıklarda dönen dümenler sonucu seçtirilen bu zat geldiğinden beri hiçbir somut proje üretemeyip var olan ve devam etmekte olan tüm çalışmaları durdurup, üstüne hiçbir katkı sunmayan şahsiyettir. En önemlisi Fatih dediğin bu kişi onca sorun yumağı varken ortadan bir anda kaybolup Bodrum’da şezlonglarda ortaya çıkan, doğal afetler vurduğunda utanmadan kayak tatiline kaçan, ihaleleri kaçak adrese dayalı sipariş veren, 978 ata dahi sahip çıkamayan ölümlerine sebep olan, barınaklardaki köpekleri toplu mezarlara gömdüren, vatandaşı istediği övgüyü alamayınca tersleyen hatta dövdüren, devlet dili ve adabı bilmeyip devletin temsilcisi valiye hakaret eden, Türk düşmanı ve onca Türkü Kıbrıs’ta küvetlerde bebek dahi çocuk dahi ayırt etmeksizin katleden ve ettiren Rum terörist Makariosun heykelini meydana diktiren, devlet dururken alman vakıflarıyla ve bazı elçiliklerle gizli projeler yürüten ve alman vakıflarının parası ile koli yardımı adı altında başka hesaplar güden, israf ve fazlalık var diyerek yeni kapıda sergilettiği araçların 3 katını kiralayan, ATM memuru dediği ve 10000 den fazla çalışanı işten çıkartıp 2,5 katı CHP, İyi Parti , Hdp , Saadet Partisi gibi partilere pay edilmek üzere verilmiş vaatler gereği insanları yüklü maaşlarla işe alan, kurulmuş sistemde 20 yılı aşkın işleyen otobüs hatları ve metroları işletemez hale getiren ,her gün metrosunun, otobüslerinin bozulduğu yandığı günlerde çözüm üretmeyip vatandaşlara "ittirmek suretiyle" vatandaşına eziyet çektiren, biyolojik arıtma tesislerini kapatmak için, tefeci kuruluşlardan faizle aldığı paralar için dahi tören düzenleyen, hanımın arzusu için bir maçlık yüzer tenis kortunu Haliçte kurup faturasını İstanbulluya kitleyen ve üstüne ertesi gün o tenis kortunu kaldıran bir şahsiyetimi saygısızca benzetiyorsun koca Fatih Sultan Mehmet Han’a. Bu ayıp ikinizede yeter. Bildiğim bir şey var ise oda şudur. Bakın Meral Akşener Hanım, saygısızca Fatih Sultan Mehmet Han'a benzettiğin şahıs, belki ismen bir sucuk markası, bir don lastiği ve çamaşır markası, bir otel ve pansiyon ismi, bir mahalle kasabı ve manav ismi olabilir hatta bu isimle bir çok işletme ve marka da vardır, amma ve lakin koca İstanbul’u 21 yaşında fetheden bir çağ kapatıp yeni bir çağ açan, dünyaya yeni bir nizam getiren, en önemliside Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın o kutlu müjdesine mazhar olmuş o büyük başkomutan, büyük hakan, Fatih Sultan Mehmet Han ile  asla bir olamaz. Olsa olsa çakma Fatih Sultan İmamoğlu olur.  Bak Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener Hanım dedi diye gaza gelip ben Fatihim diye sakın ortalarda gezinme bunu aklından dahi geçirme. Zira sen İngiltere’de müzayede den tonlarca sterlin para verip Fatih’in tablosunu dahi almış olsan da unutma ki milletin gözünde Fatih'in türbesine eli belinde girip üstüne bide saygısızca tekme atan kibir dolu bir acizsin. Bakma sen Meral Hanımın sana verdiği gaza, oda biliyor ki sen Fatih’in (F)si bile değilsin, onun hesabı başka...
Hala anlamadın mı Ekrem Bey?
NOT... Bugün gazeteci Şükrü Sak ağabey saçma bir yargı kararı sonucu 2 ay 27 günlük bir cezanın infazı için cezaevine girdi. Basın ve düşünce özgürlüğü adına kapkara bir gün. Çok üzgünüm. Elbette sayılı gün gelir geçer lakin bu zulüm Allah indinde yapanların yanına kâr kalmaz. La tahsen innallahe meana.