Dr. Güzelipek, şaşırtıcı gibi görünen bu sonucun Türkiye için de önemli olduğunun altını çizdi. Kahve ve çayda damar sertleşmesini önleyen bileşenlerin bulunduğunu aktaran Dr. Güzelipek, beyin kanaması veya beyin damar tıkanması sonucu oluşan felçlerin en önemli nedenlerinden birisinin damar sertliği sonucu meydana geldiğini belirtti. Dr. Güzelipek, "Damar yapısının, elastikiyetinin bozulması nedeniyle pıhtı plakları oluşması ve bu pıhtıların beyindeki ana atardamarı tıkaması veya damar cidarlarının yırtılması sonucu beyin kanaması meydana gelir. Çayda bulunan alfa tokoferol isimli antioksidan bir madde özellikle atar damar sertleşmesini engelleyerek, tıkayıcı tip beyin felçlerinin riskini yüzde 21 azaltıyor." diye konuştu.
Günlük 2 fincan kahve tüketiminin ise içerdiği fenolik bileşenler yardımıyla yemek sonrası ani kan şekeri yükselmelerini önleyerek insülin duyarlılığını artırdığının altını çizen Dr. Güzelipek, bunun da damar cidarında iltihaplanma nedeniyle oluşan aterosklerotik plakların oluşmasını engellediğini ve özellikle beyin kanamalarını yüzde 23 azalttığını kaydetti.
Türkiye'nin çay ve kahve tüketimi açısından oldukça şanslı olduğunu vurgulayan Güzelipek, "Günlük 4-5 bardak, klorsuz içme suyuyla 15 dakika demlenmiş siyah veya yeşil çay tüketimi, ayrıca 2 fincan Türk kahvesi tüketimi beyin sağlığımız için oldukça faydalıdır. Şekersiz olarak tüketirsek, üstelik sigaradan uzak durursak faydalarının daha da artacağı açıktır. Ayrıca, kahve ve çayın hafıza, dikkat ve zihin yorgunluğu üzerinde de oldukça yararlı etkileri vardır. Bu sonuçların kadınlarda da benzer şekilde olacağı tahmin edilmektedir. Sonuç olarak, günlük kararınca tüketilen çay ve kahve beyin sağlığımız için oldukça faydalıdır." diye konuştu.