Yılman, Muharrem İnce destekçilerinin 15 gün içerisinde olağanüstü kurultay için gerekli imzayı toplayacağını söyleyerek, "Eylül ayı içerisinde bu kurultayı yapacaklar. Göreceksiniz o kurultayda Kılıçdaroğlu aday bile olmaya yeltenemeyecek" dedi.
Yılman'ın "Savaşı Muharrem İnce mi Kılıçdaroğlu mu kazanır?" başlığıyla (4 Temmuz 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Hani denir ya, “Sakalım yok ki sözüm dinlensin!” Galiba CHP siyasetinde neler olduğuna ve olacağına dair yaptığım analizlerin bazı meslektaşlarım tarafından kabul görmeyip bir de küçümsenerek reddedilmesinin nedeni benim de bir sakalımın olmaması!
Gerek 24 Haziran öncesi, gerek sonrası söylediğim şuydu: “Muharrem İnce kaybetmiş olsa da nihayetinde kazanandır! O artık CHP’nin doğal genel başkanıdır. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa sonrasında Kılıçdaroğlu ve ekibi Muharrem İnce’nin arkasına aldığı bu rüzgâr karşısında direnemez! Değişim artık CHP için kaçınılmazdır!”
Peki ben böyle söylediğim zaman bazı meslektaşlarım ne diyordu: “Sevilay’a katılmıyorum. Çünkü bizzat Muharrem İnce’nin seçim öncesi yaptığı bir açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına rakip olarak çıkmayacağını ilan etmişti. Dolayısıyla CHP’de bir genel başkanlık yarışı filan yok, olmayacak da!”
Dün Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir görüşme yapan, sonrasında da kamuoyuna açık açık Kılıçdaroğlu’na genel başkanlığı kendi rızasıyla bırakması gerektiğini, bunu yapmadığı takdirde delegenin olağanüstü imza toplayarak kurultaya gideceğini ifade etmesi üzerine tek tek aramak istedim bana itiraz eden meslektaşlarımı ama sonradan vazgeçtim. Çünkü ne kadar haklı olursam olayım bir sakalım olmadığı için hakkımı teslim etmeyeceklerini biliyorum.
Sadede gelirsek efendim... CHP’de illaki bir değişimin olacağı 24 Haziran gecesi zaten belli olmuştu, ama bu değişim işine gelmeyenler tarafından “yok sayılarak” bir şekilde bertaraf edilmeye çalışılmıştı. Bunun için kullandıkları en büyük argümanları da Muharrem İnce’nin seçimden önce bir TV programında, “Kılıçdaroğlu’nun karşısına rakip çıkmam!” sözleri oldu.
Değişime direnen Kılıçdaroğlu ve ekibinden yana olan bazı gazetecilerin ısrarla bu argümanı kullanıp CHP’de olağanüstü bir kurultayın yaşanmasının söz konusu olmayacağını iddia etmeleri tam bir komediydi.
Bunu iddia eden arkadaşlar dün yaşananlar sonrası ne düşünüyorlar bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki bu arkadaşlar bırakın siyasetteki gelişmeleri doğru analiz edip edememeyi, rahmetli Demirel’in tarihe kazınan, “Dün dündür, bugün bugündür!” söyleminin de ne manaya geldiğini bilmiyorlar.
Uzatmadan özetleyeyim bundan sonra ne olacağını...
Şu olacak: Muharrem İnce’nin de aralarında olduğu değişim taraftarları en geç 15 gün içerisinde olağanüstü kurultaya gidecek imzayı toplayacaklar ve eylül ayı içerisinde de bu kurultayı yapacaklar. Ve göreceksiniz o kurultayda Kılıçdaroğlu aday bile olmaya yeltenemeyecek! Neden?
Çünkü “toplam 1284 delegenin yarısından fazlası olağanüstü kurultaya gidilmesi için gözü kapalı imza veriyorsa delegasyon artık değişim istiyordur”u anlayacak Kemal Kılıçdaroğlu.
Haaa, KAST’çıların (Kemal Ağabeyi Sevenler Takımı) gazına gelip yine cesaret hapı yutturulup aday filan olursa da göreceksiniz ki alacağı oy sayısı CHP’nin iktidar olduğu belediye başkanları ve onların güdümündeki üç beş delegenin oyunu geçmez!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...