MHP ne sonuç alır, ne yapar?
MHP'nin seçimde ne sonuç alacağına ilişkin değerlendirme yapmadan önce bazı işaret noktalarının altını çizmem gerek. Bunların ilki MHP'nin halkta karşılığının olduğuna inandığı basın ve büyük sermaye konusundaki yargıyla alakalı.
Bahçeli iki kesime öfkeli dolayısıyla da mesafeli: büyük basın, büyük sermaye. Sebebi de sır değil. MHP liderinin gözünde bunlar AKP iktidarının açık destekçileri. 'İstikrar bozulmasın derken kastettikleri AKP'nin iktidarının sürmesi' diyor. İlk bakışta sert bir yargı gibi görünebilir, ama bu yargıda gerçek payının olmadığı herhalde söylenemez. Gazete genel yayın müdürlerinin Başbakan'la bir araya geldiği televizyon söyleşisini izlemek dahi bence tablonun basın cephesi konusunda hükme varmak için yeterli.
Büyük sermayenin yaklaşımını değerlendirmek için ise uzun uzadıya emare aramaya gerek yok. Bahçeli halkın da bu teşhisle mutabık olduğu ve tepkisini 22 Temmuz'da vereceği oyla ortaya koyacağı kanısında.
MHP oylarının ne düzeyde olacağını anlamak için göz önüne alınması gereken ikinci nokta, kitlelerdeki ABD aleyhtarlığı. Soğuk Savaş yıllarında antikomünist tavrın ABD siyasetine yakın konuma getirdiği MHP koridorlarında şimdilerde sıradan bir sebeple dahi Washington'ın adı geçse kaşlar çatılıyor. MHP'yi değerlendirmekte önemli olduğunu düşündüğüm bir husus daha var: Şehit cenazeleri! Bunu yukarıda anmama sebebim, basının da teşvikiyle oluşturulmaya çalışılan şehitler çoğaldıkça MHP oylarında artış olduğu intibası. Terör mücadelesinde verilen şehitlerin milliyetçi duyguları güçlendirdiği doğru. Ama başlı başına bu duygusal kabarmanın halkı MHP'ye yönelttiği iddiası yanlış. Gerçek şu ki, AKP iktidarının terör örgütüne karşı tavrını, yaklaşımını, terörle mücadele eden askere bakışını onaylamadığı için MHP'nin sesine kulak verenlerin sayısı artıyor.
Buraya anlatmaya çalıştıklarım değerlendirmenin sadece bir yanı. Diğer bir husus fazla fark edilmese de MHP'deki değişim.. Bahçeli meydanlara çıkıp 'Biz değiştik' demiyor ama MHP'de köklü bir program, siyaset ve üslup değişikliği var.
1968'den beri izlediğim MHP ilk kez dış politika konusunda sloganın ötesinde projelere dayanan, radikal çıkış değil, ama radikal üslup değişikliği öneren bir parti görünümünde. Geçmiş koalisyonlarda kabine listeleri hazırlanırken Dışişleri'ni ne MHP ağzına alırdı ne de ortakları. Bu defa Deniz Bölükbaşı, Gündüz Aktan gibi iki güçlü ismi Meclis'e taşıyor MHP. Partilerin milletvekili sayısı koalisyonu kaçınılmaz kılarsa bu defa Bahçeli ısrarlı olacaktır. Aynı şekilde yıllardır yakından izlediğim MHP'nin söylemlerinde aklımda enflasyon, işsizlik, yolsuzluk konusunda söylenmiş bir söz kalmış değil. Söylenmediğinden mi, söyledi kuşkusuz; ama öne çıkan sadece güvenlik meseleleri, şiddet oldu. Bunun dışındaki konular hem MHP tarafından âdet yerini bulsun kabilinden rutin cümlelerle dillendirildi, hem de halk MHP'ye oy verip vermemeyi başka kriterlere bağladı. Oysa Bahçeli'nin dün Hürriyet'ten Enis Berberoğlu'na söylediklerinin ağırlık noktasını terör değil bu konular oluşturuyordu. Ve Berberoğlu'nun da dikkatini çektiği belli olan husus MHP seçim beyannamesinin parti bürokrasisine emanet edilmeyip Bahçeli'nin iştirakiyle hazırlandığının makam odasının görünümünden anlaşılır olmasıydı.
Ekonomi ve sosyal politikalar konusunda MHP Prof. Mithat Melen, Doç. Vedat Bilgin gibi iki iddialı ismi Meclis'e taşıyor. Bilgin özellikle işsizlik, göç, kentleşme gibi sosyal meselelerde proje sahibi bir isim. Melen Hoca ise MHP liderinin ekonomi konusunda uluslararası kuruluşlarla ilişkiler alanında sağ kolu mevkiinde. Bunların ötesinde Bahçeli'nin bu kez ülkücü geleneğin simgesi haline gelmiş isimleri çevresinde toplamış olmasını da anlamlı buluyorum. Tuğrul Türkeş ve Muharrem Şemsek, Bahçeli'ye karşı aday olmuş kişilerdi. Yılma Durak, Mustafa Mit gibi adları ülkücü hareketle anılan kişilerin de MHP'nin geleneksel tabanını heyecanlandıracağı tartışılmaz..
MHP'nin yüzde kaç oy alacağına gelince. Açıkçası bu konuda bir şey söylemek kolay değil. MHP'nin Meclis'e gireceğini söyleyebilirim sadece. Barajın biraz üstünde oy alması kadar geçmişte zirve yaptığı oranı hatta üzerini yakalaması imkânsız değil...
Avni Özgürel - Radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...