Dağlıca baskınında PKK'nın eline geçen sekiz askerden biri olan er Ramazan Yüce'nin babasının PKK'lı olduğu ve 1984 yılında cezaevinde
intihar ettiği şeklinde basında yer alan haberler asılsız çıktı. Bu haberlere göre, Ramazan Yüce'nin babası Hüseyin Yüce, 1984 yılında Diyarbakır cezaevinde baskılara dayanamayarak, intihar etmiş. Oysa Ramazan Yüce'nin doğum tarihi 1986. Yüce'nin babasının ismi ise Osman ve 1990 yılında kanserden ölmüş. Hüseyin Yüce'nin er Ramazan Yüce'yle bir akrabalığı da yok.
Taraf, suçlanan er Ramazan Yüce'nin annesiyle konuştu.
Mersin'de Çay Mahallesi'nde iki göz bir evde çocuklarıyla birlikte
kiracı olarak kalan Er Ramazan Yüce'nin annesi Fatma Yüce, oğlu
Ramazan ile ilgili medyada yer alan haberlere şaşmış. Anne Fatma Yüce,
bir yandan oğlunun içine düştüğü duruma ağlarken, bir yandan da bu tür
haberler nedeniyle yıkılmış.
NEDEN GERİ GELDİ
Fatma Yüce oğluna yöneltilen tüm suçlamarın iftira olduğunu söyleyerek şunları anlattı: "Benim oğlum 14 aylık askerdi ve terhisine 30 gün kala kaçırıldı. Madem gönlü o taraflardaydı peki neden geri geldi? Bu kadar yalan, bu kadar acımasızlık olmaz! Oğlumun, silahıyla birlikte teslim olduğu söyleniyor. Ama cezaevindeyken onu ilk görmeye gittiğimde elinde, kolunda ve başında yaralar vardı ve halen de iyileşmiş değil. Duruşma bu yaraların iyileşmesi için ertelendi. Onun hakkında söylenenlerin, yazılanların hepsi yalan. Tüm bu iftira ve yalanların nedeni, oğlumun Kürt olması mıdır? Yalan yanlışlarla, iftiralarla oğlumun üzerine gitmesinler. Evimi de kendimi de yakarım. Bu kadar vicdansızlık olmaz!"
EVİMİN DİREĞİ
Eşinin kanserden dolayı 16 yıl önce öldüğünü, beş çocuğunu yokluklar içinde büyüttüğünü söyleyen Yüce, "O zaman hiçbir devlet yetkilisi gelip de, 'Sen eşini kaybettin, öksüz beş çocuğun var, sana yardım edelim' demedi. Ama bugün çok daha zor bir duruma düştüm ve herkes, başta da gazeteciler olmak üzere acımasızca bize saldırıyorlar. Bu mudur hak, bu mudur hukuk" dedi.
O BENİ SAKİNLEŞTİRİYOR
Yol parası bulabildiği sürece Van'a gidip oğlunu görmeye çalıştığını ifade eden Fatma Yüce "Görüştüğümüzde de benim onu sakinleştireceğim yerde, o beni sakinleştirmeye çalışıyor. Ben çok korkuyorum ama o kendinden korkmuyor. Görevi neyi gerektirdiyse yaptığını, kimseyi aldatmadığın, bu nedenle kimseden korkmadığını söylüyor."
EVLİLİK HAYALİ VARDI
Oğlunun kendisinden medyada söylenenlere inanmamasını istediğini anlatan Yüce "Ama anneyim, ne yapabilirim. O benim evimin direği. Askerden döndükten sonra evlilik hayalleri vardı" diyor.
GÖZLERİMDE YAŞ KALMADI
Görüşlerini Kürtçe açıklayan Fatma Yüce,
yalan haberleri yazanları mahkemeye vermek istediğini ancak maddi
gücünün yetmediğini anlattı: "Gözlerimde yaş, dizlerimde derman
kalmadı. Ölüp ölüp diriliyoruz burada. Ama bu halimizi gören, duyan yok. İşleri güçleri Ramazan'a saldırmak. Aylardır su ve elektrik parasını
yatıramıyoruz. Kirayı nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum. Ama bunları bilen
yok!"
(Taraf)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...