Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.
Özdağ'ın, 19 Ocak'ta Antalya'da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği iddiasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle hakkında yargılandığı dava İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde başladı.
"HUKUK DEVLETİNDE KABUL EDİLEBİLECEK BİR HAL DEĞİLDİR"
Özdağ, hangi sözlerinin suç olduğunun iddianamede belirtilmediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanına hakaret' suçlaması ile ilgili düzenleme, parlamenter sistem döneminde, tarafsız yani partisiz Cumhurbaşkanını korumak için yapılmış bir düzenlemedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bu maddenin anlamı ortadan kalkmıştır. Cumhurbaşkanının ne zaman siyasi parti genel başkanı ne zaman Cumhurbaşkanı olduğuna kendisinin karar verdiği bir ortamda, demokratik siyaset ortadan kalkmaktadır. Ben, Mersin AK Parti İl Kongresinde konuşan AK Parti Genel Başkanını eleştirdim ve Cumhurbaşkanına hakaretten 100 polis tarafından kuşatılıp, 25 polis tarafından gözaltına alındım. Bu; milletvekili dokunulmazlığına sahip olmayan hiçbir siyasetçi, hiçbir genel başkan ve hiçbir vatandaş AK Parti Genel Başkanı’nı eleştiremez demektir. Bu hal demokratik bir hukuk devletinde kabul edilebilecek bir hal değildir."
"HAÇLI SEFERLERİ İLE YOK EDİLMEK İSTENEN MİLLETİN DİRENİŞİ"
Savunmasında, "AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile yaşadığımız tartışmanın konusu tarihtir, Türk tarihi ve Türkiye’nin bugünüdür. Bundan dolayı, bugün burada yapacağım savunmanın da tarihsel bir arka planı olacaktır" ifadelerini kullanan Özdağ, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetimizin kuruluşu, Erdoğan’ın iddia ettiği gibi Türk milletinin tarihi, inancı ve kültürü aleyhine politikaların izlendiği, faşizan dönemi değil, Haçlı Seferleri ile yok edilmek istenen bir milletin yeniden dirilişidir. Atatürk döneminde Türk tarihi yüzyıllar sonra ilk kez bir hanedan tarihi olmaktan kurtularak, büyük Türk tarihi zemininde bilimsel olarak incelenmeye başlamıştır. Hunlar ile başlayıp Göktürk, Uygur, Karahanlı üzerinden Osmanlı’ya ulaşan 16 büyük Türk imparatorluğu adeta yeniden keşfedilmiştir. Büyük tarihçi Fuat Köprülü, Osmanlı tarihini yazması için görevlendirilmiştir. Örnekleri çoğaltmak için burada gerekli zamana sahip değiliz. Atatürk döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, Türk milleti Kuran-ı Kerim’i Türkçe metinden okuma imkanını elde etmiştir.
Erdoğan’ın Atatürk eleştirileri haksız, temelsiz, asılsız ve bilimsel olarak içi boş iddialardır. Erdoğan’ın, Atatürk dönemine yönelik eleştirilerinin temelinde, Atatürk’ün benimsediği laiklik politikası vardır. Türk milleti açısından laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, bunun ötesinde bir milli güvenlik ve milli varlığını koruma stratejisidir. Birleşik Hristiyan Batı ile bin seneye yakın bir süre tek başına savaşmak zorunda kalan Türk milleti, 20. yüzyılın başında tükenme noktasına gelmiştir. Artık dini bir savaşı sürdürebilecek güce sahip değildir. Cumhuriyetin önceliği Türk milletinin varlığının korunmasına, güvenliğinin sağlanmasına ve Türk halkının hak ettiği refaha kavuşmasına ilişkin mücadelenin verilmesi olmuştur. Erdoğan’a verdiğim cevap ancak bu çerçevede değerlendirilebilir."
ROK'UN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Ümit Özdağ, savunmasında Rasim Ozan Kütahyalı'nın süreçle ilgili yaptığı açıklamalarını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
"İktidarın çok sevdiği bir propagandist gazeteci vardır. İsminin baş harfleri ROK’tur. ROK, Öcalan ile müzakerelerin de gayrı resmi sözcüsüdür. ROK, İmralı süreci başladığı zaman; 'Bu süreçte Türk milliyetçiliği yapana bedel ödetecekler' demiştir. Ben şimdi Silivri’de tutuklu olarak, Öcalan için rehin tutularak, bu bedeli ödüyorum. Allah, Türk milletini ve Türk devletini korusun. Ben bu bedeli, hayatım boyunca güvenliği için mücadele ettiğim, Türk milleti ve Türk devleti için elbette öderim. Ben burada bulunarak şehitlerimizin aziz anılarına, gazilerimizin değerli varlıklarına saygı duruşunda bulunuyorum."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...