Can Dündar/Milliyet
İtalyan “barış gelini” Pippa’nın, otostopla Avrupa’yı kat ettikten sonra Türkiye’de tecavüze uğrayarak öldürülmesi kamuoyunda büyük utanç yarattı. Ailesine “Vallahi biz böyle insanlar değiliz” mesajları yağıyor.
Sabah’ın haberine göre, günlerdir aranan katil, olaydan sonra kurbanının kayıp olduğu haberini misafir kaldığı evin televizyonunda izleyince şöyle demiş:
“Tecavüz edip öldürmüşlerdir. Hangi şerefsiz yaptı acaba? Bizi AB’ye rezil edecekler.”
Trajikomik değil mi?
Katil bile imaj derdinde; kıydığı candan çok “El âleme rezil olacağız” diye üzülüyor.
* * *
Şimdi “canavar”ı yakaladık.
Pippa’nın annesinin “Her ülkede olur böyle şeyler” ifadesine dört elle sarıldık.
Samimiyetle özür dileyerek vicdanımızı rahatlatmaya çalışıyoruz.
Ama rahatsız edici soru hâlâ orta yerde duruyor:
“Her ülkede olan şeyler” neden burada daha çok oluyor?
Neden aynı kıyafetle bütün Avrupa’yı kat eden bir genç kız, Türkiye’ye gelince tecavüze uğrayıp öldürülüyor?
Çünkü Pippa’nın annesinin dediği gibi, “Kötü insanlar her yerde var” ise de, galiba sadece Türkiye’de kollanıyor.
* * *
Bakın; daha 6 ay önce Samsun’da 12 yaşındaki kızına tecavüz eden babaya 5 yıl ceza indirimi getirildi.
Gerekçesi, suç kadar utanç vericiydi:
“Adli tıp raporuna göre tecavüzden sonra kızın ruh sağlığında bozulma saptanmadı.”
Ünlü bir mankene sevgilisi uyuşturucu verip tecavüz etmişti; ama mahkeme “Tecavüzcünün mağdureyle olay öncesi cinsel yaşamı var” diye “en alt sınırdan” ceza vermişti.
“Irzına geçilince ruh sağlığı bozulmayanlar, evlilik dışı cinsel yaşamı olanlar, tecavüzü hak eder” diye düşünüyordu maço adalet anlayışımız...
Bu anlayıştan hareketle tecavüze uğrayanın bakire olması “ağırlaştırıcı neden” sayılıyordu.
Biliyor musunuz; kadının çığlık atıp yardım istemesiyle yarım kalan tecavüz eylemine yarı yarıya ceza indirimi yapılıyordu bu ülkede... Yargıtay durdurdu.
2004’e kadar Ceza Yasamız, örf için namus cinayeti işleyene, örneğin tecavüze uğrayan kızını öldürene “tahrik” sebebiyle ceza indirimi uyguluyordu.
Tecavüz suçu, eski Ceza Yasası’nın “Kamu Ahlakı ve Aileye Karşı Suçlar” bölümündeydi. “Kadının bedeni, kamunun ilgi alanındadır; cinselliği de ailenin sorumluluğundadır” demekti bu... AB’ye uyumlu yeni yasayla tecavüz, “Kişilere Karşı Suçlar” bölümüne alındı.
Belki bilmeyenler vardır; cinsel tacizde “çocuğun rızası” diye bir koşul vardı. Bu durumda tacizcinin cezası indiriliyordu.
Evlilik içi tecavüz suç kabul edilmiyordu.
Tecavüzcü, tecavüz ettiği kızla evlenirse affedilebiliyordu.
* * *
“Her ülkede olur”, “Yapan, cezasını bulur” diye kendimizi kandırmayalım:
Bizde tecavüzün ardında koca bir tarih yatıyor.
Tecavüzcülerin şanlı ve kanlı tarihi...
Sadece kültürel olarak değil, yasal olarak da tacizciyi kollayan, sırtına vurarak onu tecavüze yollayan bir tarih...
Önce yasaları, sonra kafaları değiştirmeden kadınlar serbestçe gezemez buralarda...
Ya Pippa’lara başka güzergâh önereceğiz; ya biz bu yolu değiştireceğiz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...