'SON DAKİKA' HABERCİLİĞİ, TERÖRİSTLERİN İŞİNE YARIYOR! 

Hızlı haber vermenin getirdiği kontrolsüzlükle görüntüleri veren televizyon kanalları büyük hatalara da imza attı. Amerika ve Avrupa'da daha büyük saldırılarda bile ekranlara tek kare görüntü gelmezken, Ankara'daki patlamanın üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra vatandaşlar ekranlarda kopan kolları ve bacakları seyretti. Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin aldığı karar uyarınca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yayın yasağı koydu. İletişim uzmanları ise son dakika haberciliğinin profesyonel bakış açısı ve soğukkanlılıkla yapılması gerektiği noktasında birleşiyor.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Aslı Yapar, kanlı görüntü ve vahşet yerine sadece haberin yansıtılması gerektiğini aktardı. Son dakika yayınlarının 'haberi önce biz verelim' telaşıyla verildiğini ifade eden Yapar sözlerini şöyle sürdürüyor: "Görüntüler, o anın sıcaklığıyla profesyonel bakış açısıyla değil, hız kaygısıyla verildi. Amerika'daki 11 Eylül saldırılarında da kopan eller, ayaklar vardı; ama tek bir kare görüntü verilmedi. Soğukkanlı ve profesyonel davranmak lazım." açıklamasında bulundu.

Medyayla korku salmak istiyorlar

Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Başkanı Yard. Doç. Dr. Nurdan Akıner, Türk medyasının büyük çoğunluğunun, saldırıyı düzenleyenlerin amacına hizmet ettiğini söyledi. Medyanın topluma karşı sorumlu yayıncılık yapmadığına dikkat çeken Akıner, "Yaşadığımız dönemde terör olaylarının temel amacı kitle iletişim araçlarını, bir başka deyişle medyayı kullanıp halka korku salmaktır." dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ise, "Son dakika haberciliği dendiğinde yayın kurallarına aykırı davranma hakkı var gibi bir anlayışın olmaması lazım. Kan ve şiddet içeren görüntülerin, anında verme telaşıyla sunulması özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkiler uyandırıyor." diye konuştu. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Fidan, son dakika haberciliğinde olabildiğince dikkatli davranılmasının yayıncılık açısından çok önemli olduğunu anlattı. Mehmet Fidan, 'Olaylar asla abartılmamalı.' diyerek haberi hızlı vermekle etik arasında kalan basının duyarlı davranması gerektiğine işaret ediyor

Zaman