"Vücudumu Biraz Toparlatmak Niyetindeyim" 

Bebek ve çocuklarda kalp sağlığına dikkat çekmek amacıyla tasarlanan ‘Kalbim Seninle’ projesi için aile fotoğrafı çektiren  26 ünlü arasında yer aldın. Hakan Bey (Eratik) ve kızın Meryem Ada ile birlikte poz verdin. Bu projeyle ilgili neler söylemek istersin?

Eşim Hakan’ın yeğeni kalp hastası ve mutlaka hepimizin çevresinde tanıdığımız kalp hastaları vardır. Kalp hastalığı daha anne karnında tespit edilebiliyor. Ancak çocuklar altı yaşına geldiğinde ortaya çıkınca da hastalık bir hayli ilerlemiş oluyor. 15-16 yaşında bir genç halı sahada bir anda kalp kriziyle hayata veda edebiliyor. “Aniden öldü” diyorlar. Hayır, onlar doğuştan kalp hastası. Bu ani ölümlere ‘dur’ demek için ‘Kalbim Seninle’ projesine katıldım, destek verdim. Bütün annelere burdan seslenmek istiyorum. Lütfen, hamilelik döneminizde bebeğinizin kalbini kontrol ettirin.

Ne güzel, Türkiye’de sanatçıların bir görevi de topluma yol göstermek, yeri gelince destek olmak ve onları ikaz etmek...

Elbette. Sanatçı, topluma faydalı olmalıdır. Yoksa, şarkı söylemekle, rol yapmakla olmaz bu işler. Onlarla sadece toplumu eğlendirebiliriz. 21 sene arayla iki çocuk doğurdum ben. İkinci doğumumu 42 yaşında yaptım.

Yaşın da çıktı ortaya!..

(Gülüyor) Bu yaşta doğumu herkes göze alamaz.   
      
Senin bir de Akdeniz anemisi hastalığın vardı.

Herkes 45 dakikada çıkarken, ben iki-üç saat ameliyat masasında yattım. Her şeyin üstesinden geldim, çünkü inançlıydım.
40 yıl sonra hamile kalınca yüce Rabbimin bir bildiği vardır dedim ve doğurdum.

Meryem Ada’yı hiç konuşmadık.

(Gülüyor) Onunla birlikte büyüyoruz. Bazen o uyurken ben onu izliyorum, bazen o beni izliyor. Ablası Gizem, Los Angeles’tan geldi ve “Ne kadar büyümüş bu” dedi. Ada, sekiz aylık oldu.

2000 yılında ‘Hep Böyle Kal’ şarkısını büyük kızın Gizem için okudun. Ada için ne okuyacaksın?

Çiğdem Talu ile Melih Kibar şarkısıdır o. Bu şarkıyı hep Gizem’e söyledim. Aynı şarkıyı şimdi Ada’ya da söyleyeceğim. Hayatım için en özel şarkıdır bu: ‘Sen başkalarına benzeme sakın / Hep böyle kal, cana yakın...’

Hiçbir şey ne yazık ki eskisi gibi kalmıyor, kalamıyor. Mesela, vücudumuz, gençliğimiz, zindeliğimiz de bir gün avuçlarımızın arasından kayıp gidiyor. Kadınlar, zamana meydan okuyorlar ve estetik yaptırıyorlar...

Ben de yaptıracağım. Gittiğim doktor “Şu anda yüzünüzün ihtiyacı yok” dedi. Ama vücudum için ufak dokunuşlara ihtiyacım var. Estetikle, vücudumu biraz toparlatmak niyetindeyim. Karın ve kalça bölgem doğumdan çok etkilendi.

Son çektirdiğin fotoğraflardan birinde sırtın çıplak poz vermişsin. O pozu niye verdin? Çünkü bu Yeşim Salkım tarzı değildir...

(Gülüyor) Kadınlar bazen hala güzel olduklarını hatırlatmak isterler. Güzel, sağlıklı ve zinde olduğumu hayranlarım görsün istedim. Aslında o fotoğraf çok zarif bir poz. Selim Akar’ın fikriydi, iyi de oldu. Son dönemde hamileliğimi, doğum sonrası halimi görüp duran Hakan’ın (Eratik), bir de karısının ne kadar şık ve zarif olduğuna tanık olmasını istedim galiba.

HÜRRİYET