Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bugünkü 'Tarikatçıların devlette görev almasına dair' başlıklı yazısında, tarikatçı ve cemaatçilerin devlet kademlerinde görev almasına dair fikirlerinin değiştiğini belirtti.
Hakan, tarikatların devlet kademelerinde görev almasının tehlikeli olduğunu söyledi.
AHMET HAKAN'IN YAZISININ İLGİLİ BÖLÜMÜ ŞÖYLE:
Bir tarikata ya da bir cemaate gönül vermiş bir insanın devlet kademelerinde görev almasına hiç karşı değildim ben.
Çok yazı yazdım bu konuda. “Ne yani? Adam cemaatçi ya da tarikatçı diye devlet kademelerinde görev alamayacak mı?” falan diye...
Ama FETÖ vakasını görünce... Bu yaklaşımım allak bullak oldu.
FETÖ vakası ne demektir? En basit, en yalın, en dört başı mamur bir şekilde şu demektir:
Bir cemaate gönül vermiş bir insanın; general, hâkim, savcı, daire başkanı, özel kalem müdürü, müsteşar, Emniyet müdürü olduğunda...
Devlet hiyerarşisini bir tarafa bırakıp bağlı olduğu cemaatin hiyerarşisine tabi olması demektir.
Bu tanımlama, tarikatlar için de geçerlidir.
Adam, tarikatının şeyhine kendisini öyle bir adıyor ki...
Devlet hiyerarşisi ile tarikat hiyerarşisi arasında bir tercih yapmak zorunda kalınca... Hiç düşünmeden tarikat hiyerarşisini tercih ediveriyor.
Adamın bağlı olduğu tarikatın devletle bir meselesinin olup olmamasının bir önemi yok. Müridin kendisini tarikatına adamış olması... Hem tarikat ileri gelenlerinin, hem de uluslararası odakların iştahını kabartmaya yetip de artıyor bile.
Tarikat ileri geleni, “Ben bundan niye yararlanmayayım” diyor. Uluslararası odak, “Buradan bana bir pay çıkar mı?” diyor.
Yani apaçık bir potansiyel tehlike var burada.
Bu tehlikeyi görmemiz ve buna karşı bir şeyler yapmamız gerekiyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...